27 Mart 2012 de kaleme aldığım köşe yazımın başlığı…Üzerinden yaklaşık 6 yıl geçti. Yalova kamuoyu Ticaret Sanayi Odası Başkanımız Sayın Tahsin Becan’ın Yalova Milletvekilimiz Sayın Fikri Demirel beye konu ile ilgili dosyayı sunması ve basın açıklaması ile çokça konuşulacak, değerlendirilecek. Açıklamada çok güzel detaylı bilgi verilmiş ve neden Yalova’da olması gerektiği net olarak ortaya konulmuş. YTSO başkanımızın bu yaklaşımından dolayı kutluyorum ve sonuna kadar destekliyorum.
O zamanki köşe yazımda ne demişim ve aradan geçen 6 yıla yakın sürede ne değişmiş , köşe yazıma odaklanarak birlikte değerlendirelim:
“ Zor ve cesur bir konu farkındayım ama olabilirliğini yazının içeriğinde bulabileceksiniz. Burada önemli olan “nasıl“ sorusunun cevabını verebilmektir. Eğer hedef iyi belirlenmiş ise o zaman işin yarısı tamamlanmış demektir. Geriye adım adım planlı giderek net uygulamalar söz konusu olacaktır. Bu gösterir ki daha yapacak çok iş var. Hayal gücümün fazla olduğunu düşünenleriniz olacaktır.
Çok ciddi bir dönemden geçiyoruz. Doğru planlama yapma belki de 50 yılın yazgısını belirleme çalışmaları devam ediyor. İstanbul’un geçmişi böyle iken çok değil 50 yılda metropol haline geldiyse biz 10 senede geleceğiz. Çünkü hem pazar, hem talep edenler açısından hazır bir ortamdayız. Üretimde alan açısından sıkışmış, çıkış yolu arayan üç mega kent ve her geçen gün artan nüfusuyla pek çok ülkeden bile daha kalabalık nüfus çemberinin tam ortasındayız. Ciddi kararlar alınırken bunlar hayal mahsulü diye düşünürken yarınlarımız adına yapılan ciddi çalışmaları yakından takip etmeliyiz.
Gelelim Yerli Otomobile.Düşüncesi güzel, hükümet özel sektöre adeta yol haritası çizerek üretimi öngörüyor, teşvik ediyor. Özel sektör elbette bunu görüp algıladı ama adım atılmadı henüz. Yabancı otomotiv firmalarının çalışmalarını ve konu hakkındaki arayışlarını takip ediyorum.Ciddi bir teşvik ve vergi indirimi uygulanacak.Onlarda bunu kaçırmak istemeyeceklerdir. İlimizin kaçırdığı bu gemiyi tekrar yakalamak elimizde.Neden olmasın? İlimizde yatırım teşvik kapsamı her ne kadar otomotiv için çıkartılmamışsa da yenilenip revize edilebilir.Yalova sanayinin , turizmin barışık olabileceği bir il.Bu fırsatı hep kaçırdık ama şimdi kaçırmamanın, yakalamanın bence vaktidir.Gölcükte otomotiv yatırımı için arazi verilmesi konusunda dönemin yöneticileri eleştiri alınca verdikleri cevabı hep hatırlıyorum.” Gerekiyorsa evimin bahçesini bile yatırım için veririm, yeter ki çevreye zarar vermesin.” Böyle algılayıp yola çıkılınca sonuç alınır.Yalova’nn hep dışarıya verdiği beyin göçü bile başlıbaşına değerlendirildiğinde durum sadece bir yatırımla bile değişecektir. İşsizlik dediğimiz olgu nitelikli, kalifiye istihdam ile değişecektir.Neden çocuklarımız hep diğer illere gitmek zorunda kalsın?
Gün mega projeler üzerinde kafa yormanın gerektirdiği gündür. Körfez geçiş köprüsü, otoban, tersane hep mega kelimeler. İstanbul artık 5 dakika ötemizde olacak. Buna hazırlıklı mıyız acaba. Bu hem güzel, hem de ciddi problemleri de beraberinde getirecektir. Canı sıkılıp hava almak için bile gelmek isteyecek İstanbullu için bulunmaz bir fırsat olacaktır. Ayrıca İstanbul’un potansiyelinin bölgeye yayılmasında, yerel potansiyelimizi en etkin şekilde kullanmak mümkündür. Dolayısıyla çok merkezli kalkınma politikası gereği ilimiz gerçekten ciddi stratejik noktaya gelecektir. İstanbul kendi kendisinin tehdidi olmaya başlamıştır. Artan nüfusu, iç verimliliğini kaybeden ve adeta genişlemek için daracık bir alana sıkışan komşu il Yalova ile açılımını yapabilir hale gelecektir.
Elbette mege projeleri düşünürken yeni keşfedilmiş Amerika kıtası gibi, çevre metropol illerin düştüğü hatalara düşmeden nelerin yapılabilirliği üzerinde durulması gerekiyor. Çevre ve insan sağlığını tehdit etmeden, doğayı geri dönülemez bozuluşa mahkûm etmeden konulara yaklaşmamız gerekiyor.
Köylerimizin bozulmamış doğa harikası özelliğini kaybetmemesi için ne önlem alıyoruz? Nüfusu yüz binlere ulaşacak Yalova’nın yeni yerleşim alanlarını bir an önce açması gerekiyor. Burhaniye bile uzak köy olmaktan çıkıp mesire yerine dönüşecek.
Bu kısa zamandaki gelişmelere kendimizi uyarlamalıyız. Vakit erken değil, aslında bazı konularda geç bile kalındı. Şimdi başlansa on yıl sonra bitecek projelerin hayata geçirmek gerekiyor. Doğayı tahrip etmeden yaşanabilir bir çevre içerisinde insanoğlunun ihtiyaçlarına cevap verebilecek bir Yalova’nın temel taşlarının şimdiden oluşturmak gerekiyor. Kimse üstüne alınmasın, biz bunları zaten yapıyoruz diyenler olacaktır ama benden hatırlatması. Kartopu çığa yine kendisi gibi kar taneleri ile dönüşmektedir. Küçücük kar tanelerini bunun için önemsemek gerekiyor. Yoksa geç kalındığında “yaptım oldu “ mantığının olumsuz tezahürleri olacaktır. İstanbul’un hali ortada. Biz bu aşamaya gelinmeden her konumda geriye dönüp bakarak olumsuz durumları önlemede hemfikir olmalıyız. Sanayileşmek, ilerlemek, kalkınmak herkesin arzusu ama geriye dönülemeyecek hata ve zararlara rağmen bunlar olmamalıdır. Hele hele çevre ve insan sağlığı açısından geriye dönülemeyecek zararlara sonunda nasıl bir getiri olursa olsun kimse evet dememelidir. Kimse topluma sağlığı ile paylaşacağı maliyeti yükleyemez.
Yerli otomotiv Yalova’da üretilebilir ve Yalova üretilen bu otomobil ile Marka Kentler arasında yerini alabilir. Biraz konu hakkında kafa yormak ve neden olmaz demekle başlamak gerekiyor.
Zor değil, yeter ki isteyelim ve konunun takipçisi olalım.”
Evet, bu gün de aynı şeyleri güncelleyerek yazabiliriz ve bir adım daha ileriye giderek otomobili üretecek BABAYİĞİT firmaları ilimize çekebiliriz. Bu Yalova için bir fırsat. Yeter ki isteyelim ve elimizdekileri değerlendirmesini, sunumunu bilelim. Diğer illerin de baskısı olacaktır kendi illerinde yapılması için. Lakin Yalova’mızın sunduğu rasyonel ve rantabl unsurları daha fazla öne çıkarttığımızda yarışı kazanmamız zor değil. Her müteşebbis maliyetleri daha aza çekip daha fazla üretim yapma arzusunda değil mi?
İlimizin konumu ve ekonomik gerçekler ortada iken neden Yalova olmasın? Yeter ki biz isteyelim, hedeflere ulaşalım. Hepimize kolay gelsin…
Yeni yılınızın sağlık mutluluk ve esenlik içinde sevdiklerinizle gönlünüzce geçmesi dileği ile…