Elhamdülillah hepimiz Müslümanız değil mi? Ne kadar biliyoruz veya bu hafta benimle birlikte bilmeyenler bugüne dek ihmal edenlerde bir okuyup öğrensinler inşallah.

Bismillahirrahmanirrahim …

Ayet

Sözlükte “açık alamet, işaret, emare, iz ve nişane “demektir. Çoğulu ay ve ayat’tır. Allah’ın varlığına delalet eden şeylere ve peygamberlerin hak olduğunu ispat eden mucizelere de ayet denir. Kur’anda bu kelime aynı temel anlamları içerecek şekilde mucize, alamet karşılığı olarak kullanılmıştır. (Bakara, 2/211; Mü'min, 40/78)

Kur'ân, sûrelerden, sûreler de âyetlerden oluşmuştur. Âyet, sonu ve başı belli olan, uzun veya kısa, bir harf veya birkaç kelime veya cümleden oluşan Allah'ın sözlerine denir. Her âyet Kur'ân'dır.

Cüz

Sözlükte "parça, pay, hisse ve bölüm" demektir. Istılah'ta Kur'ân'ın otuza bölünmüş parçalarından her birine denir. Her yirmi sayfa bir cüz sayılmış, böylece Kur'ân 30 cüz'e bölünmüştür.

Kur'ân'da her cüz, ilk sayfasında cüz 1, cüz 2, diye bir şekil içine yazılarak işâretlenmiştir. Kur'ân-ı cüzlere bölmek, okuma ve ezberleme konusunda kolaylık ve takibi sağlamak amacıyla yapılmıştır.

Cem’u’l-Kur’ân

Kur’ân’ın toplanması, mushaf hâline getirilmesi demektir. Hz. Peygamber (a.s.)’e inen ayetler; ince ve yassı taşlara, kaburga kemiklerine, derilere, kağıtlara, hurma dallarına vb. şeylere yazılıyor ve muhafaza ediliyordu. Ayetler, inmeye devam ettiği için Peygamberin sağlığında Kur’ân, mushaf haline getirilmemişti.

Hatim

Hatm ve hıtâm sözlükte “örtmek, mühürlemek, bir şeyi tamamlayıp sonuna ulaşmak” gibi mânalara gelir. Terim olarak ise Kur'ân-ı Kerim'i, Fatiha suresinden Nâs suresine kadar tamamını yüzünden veya ezbere okuyarak bitirmeye "hatim" denir.

Hizb

Sözlük bölük, grup anlamına gelen hizb kelimesi terim olarak Kur'ân'ın bölümlere ayrılması demektir. Sahabe döneminden beri Kur’ân-ı Kerim'i düzenli ve devamlı okuyan Müslümanlar, günlük okunacak bölümleri, sûrelerin uzunluklarını göz önüne alarak ayırmışlar, bu ayırmaya “tahzîb” (bölümlere ayırmak), her bölüme de “hizb” demişlerdir.

Kıraat

Kur’ân-ı Kerim’i tecvîd kurallarına ve tekniğine uygun olarak okumak demektir Kur'ân-ı Kerim, üç mertebe üzere okunur: Bunlar; tahkîk, tedvir ve hadr'dır.

a) Tahkik

Sözlükte hakkını vermek, tasdik etmek ve bir şeyin hakkını artırıp eksiltmeden yerine getirme konusunda özen göstermek demektir.

b) Tedvîr

Sözlükte bir şeyi döndürüp çevirmek ve daire şeklinde yapmak denektir. Tecvîd ilminde, Tahkik ile Hadr arasında orta süratte bir okuyuş demektir.

c) Hadr

Sözlükte bir şeyi hızlıca yapmak, acele etmek anlamına gelir. Tecvîd ilminde Kur’ân’ı en hızlı tarzda okumaya denir.

Referans: https://kuran.diyanet.gov.tr/