Sağlık Bakanlığının 2021 yılında devlet hastaneleri içinde kurduğu ilk merkez olan Ulusal İşitme Tarama Referans Merkezi, kurulduğu günden itibaren özellikle bebeklerde erken tanıyla ailelerin dertlerine ortak oluyor.

2 bine yakın bebeğe işitme testi yapıldı

Yenidoğan İşitme Referans Merkezi'nde görevli Odyolog Bahar Var, gazetecilere yaptığı açıklamada, yeni doğan taramasından kalan veya riskli bulunan bebeklerin 3'üncü ya da 6'ncı aylarında işitme testlerini yaptıklarını ifade etti. Var, konuşma bozukluğu veya gecikmesi olan çocuklarda da ön tanı olarak işitmesini değerlendirdiklerini anlattı.

Yalova SHM 109 bin 117 kişiye ulaştı Yalova SHM 109 bin 117 kişiye ulaştı

İşitme Referans Merkezi olarak ilk hedeflerinin işitme kaybında erken tanı, erken teşhis, erken tedavi olduğunu aktaran Var, "Eğer tanı konursa hastalarımızı işitme kaybının tipi ve derecesine göre cihazlandırma ya da implantlandırmaya yönlendiriyoruz. Ne kadar erken tanı olursa işitme kaybı engel olmaktan çıkar ve birey böylelikle daha rahat adapte olmuş olur. Açıldığımız günden bu yana yaklaşık 2 bine yakın bebeğimizi değerlendirdik, işitme testlerini gerçekleştirdik." diye konuştu.

Var, gerçekleştirdikleri ölçümlerin sonucunda 40 bebeğin işitme kaybı tanısıyla tedaviye yönlendirildiğini belirterek, "İşitme kaybı zamanında teşhis edilip eğer uygun tedavi, uygun cihazlandırma veya uygun implantlandırma ve daha sonrasında birey doğru bir şekilde rehabilite edilirse işitme kaybı engel olmaktan çıkıyor ve işitme kayıplı bireyler daha rahat bir şekilde topluma kazandırılmış oluyor. Sloganımız her zaman işitme kaybında erken tanıyla tedavi mümkün hale gelir." açıklamasında bulundu.

İlk 48 saat içinde hastaneye başvurulması gerekir"

Çocukların işitme fonksiyonunun aile tarafından yakından gözlenmesi gerektiğini, herhangi bir anormal durumla karşılaşıldığında kulak burun boğaz polikliniğine başvurmalarını öneren Var, özellikle çocuklarda ateşli hastalık, havale veya kafa travması gibi durumlarda da mutlaka muayeneyle işitme testlerinin tekrar yapılması gerektiği uyarısında bulundu. Kulak kirinin enfeksiyonlara karşı doğal bir bariyer görevi gördüğünü aktaran Var, şunları kaydetti: "Kulak kiri zorla çıkarılmamalıdır. İçine zorla kulak çubuğu veya başka herhangi kesici bir cisimle müdahale edilmemesi gerekir. Duştan, denizden havuzdan çıktıktan sonra da kulak kirinden ziyade dış kulak yolunun mutlaka kuru, temiz ince bezlerle kurulanması gerekir. Çocuk ve yetişkinlerde ani işitme kaybı olursa mutlaka ilk 48 saat içinde hastaneye başvurulması gerekir. Gün içinde yüksek sese çok maruz kalmamanız önerilir. Kulaklık kullanımını kısa tutmanız gerekir. Başka ortamlarda çalışan bireylerin, kulaklı koruyucu ekipman kullanması gerekir. 3 Mart Dünya İşitme Kulak Günü'nde işitmenize kulak verin."

Odyolog Perihan Çakırca ise çocukların konuşmasında gecikme olmasının veya seslere tepki vermemesinin işitme için önemli bulgular olduğunu ve bundan dolayı bu testlerin yapılması gerektiğini vurguladı.

Kaynak: Anadolu Ajansı