İzmir'in tarım ve hayvancılıkta Türkiye'nin merkez üssü konumunda olduğunu belirten Pakdemirli "Hayvansal üretim değerinde Türkiye'nin 2. toplam tarımsal üretim değerinde ise Türkiye'nin 4. büyük ili. Son 3 yılda İzmir'in tarımsal üretim değeri yüzde 60 arttı. Aynı şekilde İzmir, Türkiye'de en fazla tarımsal ihracat yapan 2. il. Son bir yılda, ihracatı yüzde 9 artışla 2,9 Milyar dolara ulaştı" ifadelerini kullandı.

“Tarımsal hasılada Avrupa’da lider, dünyada ilk on içindeyiz”

Türkiye'nin coğrafi konum açısından tarımda büyük bir avantaja sahip olduğunu söyleyen Pakdemirli "Fındıkta, kirazda, incir ve kayısı üretiminde dünya lideriyiz. Küçükbaş ve büyükbaş varlığında Avrupa'da birinciyiz. Su ürünlerinde yetiştiricilik üretiminde Avrupa'da birinci sıraya yükseldik. Tarımsal alan bakımından, dünyada on yedinci sırada olmamıza rağmen, tarımsal hasılada Avrupa'da lider, dünyada ilk on içindeyiz. Ülkemiz bulunduğu konum itibariyle, 1,9 Trilyon Dolarlık tarımsal ticaret hacmine sahip bir bölgede yer alıyor" ifadelerini kullandı.

“Bitkisel üretimimiz, 126 milyon tona büyükbaş hayvan varlığımız ise, 18,2 milyon başa yükselerek, cumhuriyet tarihinin rekorunu kırdı”

Son 2 yıldır, pandeminin yanında, dünyanın birçok ülkesinde olduğu gibi ülkemizde de meteorolojik kuraklığı ve küresel ısınmanın etkilerini yoğun bir şekilde hissettiklerini ifade eden Pakdemirli sözlerini şu şekilde sürdürdü:

"Ancak, sulama alanında hizmete aldığımız yatırımlar sayesinde, geçen yıl toplam bitkisel üretimimiz, 9 milyon ton artışla 126 milyon tona yükselerek, Cumhuriyet tarihinin rekorunu kırdı. Büyükbaş hayvan varlığımız, 2020 yılında 18,2 Milyon başa yükselerek, Cumhuriyet tarihimizin en yüksek seviyesine ulaştı"

“Elektrikli traktör bu yıl seri üretime başlayacak”

2019 yılında Sayın Cumhurbaşkanımızın himayelerinde; 15 yıl aradan sonra 3. Tarım Orman Şûrası'nı yaptıklarını ifade eden Bakan Pakdemirli "Tüm paydaşların önerilerini değerlendirerek, eylem planlarımızı oluşturduk. Öte yandan, çok önemli marka projelerimizi hayata geçirdik. Mesela, bunlardan biri, DİTAP. Bildiğiniz gibi bilgiye hızlı ulaşanın bir adım önde olduğu bir zamanda yaşıyoruz. O nedenle geçen yıl Tarımda Dijital Dönüşüm Hamlesini başlattık. Bu hamlenin içinde birçok proje ve çalışma var.

Bu teknolojik projelerin içinde benimde önem verdiğim ülkemizin ilk yerli ve milli elektrikli traktörüdür. Hamdolsun; traktörümüz seri üretime hazır hale geldi. İnşallah bu yıl içerisinde seri üretimi başlatacağız. 8 kat daha az yakıt harcayan, 45 dakikada yüzde 85 şarj kapasitesine ulaşan Elektrikli Traktörümüz hem üretim maliyetini azaltacak hem de çevreyi koruyacak" diye konuştu.

“Hayatın her alanına dokunan bir bakanlığız”

Hayatın her alanına dokunan bir Bakanlık olduklarına işaret eden Bakan Pakdemirli "Her yerde izimiz, her yerde işimiz var. Kırsaldaki tarım ve hayvancılık yatırımları için önemli destekler sağlıyor çok sayıda hibe programı yürütüyoruz. Bugüne kadar toplam 480 bin projeye, reel rakamlarla 27 Milyar Lira hibe ödedik. Bu destekler sayesinde 350 bin yeni istihdam oluştu, kırsalda 50 Milyar Liralık yatırım yapıldı" dedi.

“Bazı alışkanlıklarımızdan vazgeçmenin zamanı geldi de geçiyor”

"Bazı alışkanlıklarımızdan vazgeçmenin zamanı geldi de geçiyor. Eğer toprağın bağrını deliyorsak yine o toprağın geleceğine yön verecek hazırlıkları süratle hayata geçirmeliyiz" diyen Bakan Pakdemirli "Tarım ve hayvancılık, son yüzyılda, üretim anlamında büyük bir seviye atladı. Bugün 8 milyara yaklaşan dünya nüfusuna yetecek gıdayı üretebilir seviyeye ulaştık. Ama maalesef bu süreçte, doğal kaynaklarımıza aşırı yüklendik ve arkamızda çok iyi bir tablo bırakamadık. Üretirken, doğal ekosistemlerin yüzde 70'ten fazlasını da dönüştürdük. Son yüzyılda, dünyadaki arazilerin yaklaşık dörtte birinin üretkenliği azaldı. Her yıl, 120 Milyon dekardan fazla verimli arazi tahribata uğruyor" değerlendirmesinde bulundu.

“Artık bir karar aşamasındayız”

Dünyada üretilen gıdanın her yıl üçte birinin kayıp veya israf olduğuna vurgu yapan Bakan Pakdemirli "Dünya nüfusunun yüzde 26'sı aşırı beslenme sorunu yaşarken, nüfusun yüzde 26,4'ü beslenme eksikliği çekiyor. 2050 yılında Dünya nüfusu 10 milyara, Türkiye nüfusu 105 milyona ulaşacak. Bu nüfusu beslemek için gıdamızı bugünkünden yüzde 60 daha fazla artırmak ve bu artış için de yüzde 15 daha fazla su kullanmak zorundayız" diye konuştu.

Artık bir karar aşamasına geldiklerinin altını çizen Bakan Pakdemirli, ya böyle devam edilip geleceğin belirsizlikle bekleneceğini ya da üretimi, çevreyi koruyan sistemlerle güçlendirip, iklim değişikliğini azaltacak yöntemlere ağırlık verileceğini sözlerine ekledi.