Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından açıklanan Korona virüs tedbirlerini değerlendiren İYİ Parti Yalova İl Başkanı Erol Tatar, hükümeti öğretmen alımı üzerinden eleştirdi.

Tatar açıklamasında şu sözlere yer verdi; “Dünyamızı ve ülkemizi her geçen gün etkisi altına alan Korona virüsü salgını hem ülkemizde, hem de dünyamızda olağan üstü gelişmelere sebebiyet vermektedir. Dünya sağlık örgütünde açıkladığı gibi Pandemi ile nitelendirilen salgın hastalığa çarşı her ülke ve insanlar, insanüstü mücadele vermek zorunda kalmaktadır. Bu durum tabi ki de ülkemizi de etkilemektedir. Bu etki her geçen gün etkisini artırmaktadır. Salgın hastalıkla ilgili olarak insanlar üzerinde ortaya çıkacak etkiler ve sonuçların ilk önce fiziksel (Fizyolojık) boyutları mevcuttur. İlk önce bunlara karşı önlem ve tedbir alınması gerekmektedir. Bu konuda salgının dünyada ve ülkemizde görülmeye başladığı anda fiziksel etkilerine karşı, ilk andan beri bilgilendiren alınacak tedbirleri ve uyulması gereken kuralları ilk ağızdan an be an vatandaşımıza bilgilendirme yapan başta Sağlık Bakanımız Fahrettin Koca beyefendi olmak üzere büyük fedakarlık ve özveriyle sağlık sektöründe hizmet eden bilim adamlarımıza, doktorlarımıza ve sağlık personelinin bütün fertlerine teşekkür ediyoruz ve takdir ediyoruz.

Bu konuda vatandaşlarımızda gerekli uyarıları dikkate alıp kurallara uyarsa salgının fiziksel zararlarından Millet olarak korunmuş oluruz. Bu konuda Sağlık Bakanlığını mensuplarına karşı daha yardımcı olmak zorundayız. Gerçekten olağanüstü bir çaba göstermektedirler. Günler sonra olağanüstü gelişen salgınla ilgili olarak, Milletin büyük beklentiyle gözlerini çevirdiği Hükümet Başkanının dün yaptığı açıklamalar büyük bir olay neticesi, şoka girmiş şuurunu kaybetmiş insanların şaşkın hallerini anımsatan bir kararlar paketi açıklamıştır.

Şu an ülkemizin acil ihtiyacı sağlık sektöründe 20 bin sağlık mensubuyken, kendisi 20 bin öğretmen ataması yapacağını bildirilerek, Hükümetin olaya ne kadar ciddiyetsiz yaklaştığını göstermiştir. Sağlık sektöründe çalışan insanların iş yükünü azaltmaları gerekmekte, tedbirler alınması gerekmektedir.

Bu olağan üstü salgının fiziksel etkilerinin yanında, toplumda ve dünyada oluşan psikolojik etkilerini azaltmak ve büyük travmalara sebebiyet vermelerini önlemek adına hem Hükümetin, hem de yerel yöneticilerin Valiliğin başta olmak üzere kriz merkezleri oluşturması gerekmektedir.

Şuan sanki bu iş, Sağlık Bakanının üzerine kalmış, yalnızca onun sırtına yüklenmiştir. Diğer bakanları da ve yetkilileri de kendi birimleriyle ilgili resmi açıklama yapmaya davet ediyoruz. Sağlıklı yönlendirmeyi, bilgilendirmeyi ve iletişimi yaparak her türlü kara propagandaya, spekülasyon ve manipülasyonlara karşı halkımızı panikletecek durumlara karşı tedbir almaları gerekmektedir. Bu durum aciliyet gerektiren bir durumdur.

Hem şehrimiz, hem de Ülkemizde gelişen olayları ilk ağızdan an be an bilgilendirilerek, art niyetli insanlarında vereceği zararlar önlenecektir. Gerektiği anda acil müdahale gerektirecek durumlarda da daha çabuk müdahale edilebilecektir.

Tatar, ‘’İYİ Parti olarak ilk tedbir olarak Parti binalarımızı kapattık’’

Gelişmelerle ilgili olarak ilk ağızdan resmi makamların yapacağı bilgilendirme halkımızın güvenini sağlar ve panik yapmasını önler. Gelişmeler gösteriyor ki, salgın her geçen gün etkisini artıyor. Halkımızın gerçekleri bilip doğru hareket etmesi lazım. İlk önce vatandaşlarımızın can güvenliğini sağlamak zorundayız. Hem fiziksel hem de psikolojik olarak. İYİ Parti olarak ilk tedbir olarak Parti binalarımızı kapattık, bütün etkinliklerimizi iptal ettik. Mensuplarımıza telefon yoluyla iletişim yapmaktayız. Zorunlu olmadıkça temas etmemeye azami önem veriyoruz.’’

Tatar, ‘’Ekonomik destek paketi büyük bir hayal kırıklığı yaratmıştır’’

‘’Salgın hastalığın tabi ki de birde ekonomik etkisi var. Bu salgın büyük bir felaket olarak tüm dünyayı etkisi altına alırken dün günler sonra bu konuda Hükümetin yapacağı ekonomik destek paketi büyük bir hayal kırıklığı yaratmıştır. Hükümet şaşkın bir vaziyettedir. Açıklanan maddeler normal zamanda seçim vaadi paketi boyutundadır. Hükümet olayın ciddiyetinin ya farkında değil ya da önemsememektedir.

Bu konuda dünyada Hükümetler olağanüstü tedbirler ve önlemler alırken Hükümet yalnızca belli sektörlere belli kesimlere geçici vaatler ve tavsiyelerde bulunmaktadır. Bu salgın felaketinin faturasını orta ölçekli işletmeler, esnaf, sabit gelirliler ve düşük ücretiler ödeyecektir. Bu konuda açıklanan pakette bunların hiçbiri yoktur.

Sağlık gerekçesiyle alınan iş yeri kapatma ve dışarı çıkma kararlarının neticesi olarak vatandaşın gelir imkanları elinden alınmış ve bu konuda bu zararın nasıl telafi edileceği ve destekleneceği konusunda herhangi bir açıklama paketin içinde yoktur. Bu durum insanlarımızın daha da endişelenmesine sebebiyet vermektedir. Zaten ekonomik olarak zor dönemden geçerken Hükümet göz boyamakta ve pansuman tedbirlerle olayı geçiştirebileceğini zannetmektedir. Bu büyük bir hatadır. Bugün insanlarımızın güvene, piyasanın da acil ve sıcak paraya ihtiyacı vardır. Hükümet ise vatandaşlarımızı Kredi almaya borçlarını borçla kapatmaya teşvik etmektedir. Nasıl ki bir holding sahibine Ziraat Bankası aracılığıyla medya kuruluşu alabilmesi için verdiği 1 yıl geri ödemesiz sıfır faizli kredinin aynı şartlarda bütün devlet bankaları aracılığıyla, tüm sektörlerde esnaf ve küçük işletmelerde verilmesi gerekmektedir. Ekonomik olarak zor günler geçiren ve geçirmekte olan milletimize fedakarlık tavsiyesi yerine, devlet olarak hükümetin başı olarak size tavsiyemiz;

1- 3 ay SGK ödemelerinden muaf tutun. Zaten bu konuda yaşanan acil durum için hizmet de vermiyorsunuz.

2- En aşağı 3 ay gelir vergisinden muaf tutun. Zaten verginin çoğu dolaylı harcama ve tüketim yaptıkça vergi alıyorsunuz. Millet kazanmadığı paraya vergiye geçici suretle ödeme yapmasın.

3- Vatandaşın elektrik, doğalgaz ve diğer ödemelerindeki vergi yükünü kaldırın yalnızca zorunlu maliyetleri ödesin, faturalardaki %100’e varan vergi ve diğer ödemeleri geçici olarak askıya alın.

Tatar, ‘’Milleti daha da bunaltmayın’’

Madem piyasanın para ihtiyacı karşılamıyorsunuz. Öyle ise vatandaşın ve esnafın cebindeki var olmayan parasını da almayın. Milleti daha da bunaltmayın. Bu durum toplumun bütün kesimlerini etkilemektedir. Olayın ciddiyetinin farkına varın. Yarın çok geç olabilir. Depremde büyük bir felaket yaşayan şehrin vatandaşları olarak halkımıza tavsiyemiz bu zor günlerinde üstesinde geleceğiz. Birlik beraberlik içinde, birbirimize yardımlaşma ve paylaşma yaparak bu zor günleri de en zararla geçirmek için üzerimize düşen her sorumluluğu yerine getireceğiz. Biz büyük bir Milletiz. Bizler tedbir alacağız. Takdir yüce yaratanındır. İnşallah ülkemizin üzerindeki kara bulutlar dağılacak ve güneşli günlerde yüzümüz gülecek ve İYİ olacağız.”