Işık, “Zatürre küçük çocuklarda, ileri yaştakilerde ve kronik bir hastalığı bulunan kişilerde daha ağır seyreden ve ölümle sonuçlanabilen bir hastalıktır. Genellikle ateş, boğaz ağrısı gibi üst solunum yolu enfeksiyonu belirtileriyle başlar ve bu belirtilerden 2-3 gün sonra yüksek ateş, titreme, hızlı soluk alıp verme, halsizlik, öksürük, balgam çıkarma, nefes almakla batıcı tarzda göğüs ağrısı ve hastalığın ciddiyeti ile ilişkili olarak nefes darlığı, siyanoz gibi semptomlar ortaya çıkar. Hastaların birçoğunda dudak ve dudak çevresinde uçuk oluşabilir.

Bazı zatürre türlerinin bulaşma riski vardır. Normal durumlarda hastalığa neden olmayan mikroplar zayıf düşmüş kişilerde zatürreye neden olabilir. Dolayısıyla zatürrenin bulaşmasında en büyük etken bulaşma riski olan kişinin vücut direncidir. Bulaşma yolları ise genelde hapşırık ve öksürük ile etrafa yayılan mikroorganizmalardır.

Ayaktan tedavi, çoğu zatürre vakaları için yeterli olabilir. Ancak ağır, hızlı ilerleyen ve yaşlı hastalarda gelişen zatürrelerde hastanın hastaneye yatırılarak doktor gözetiminde tedavisi daha uygundur. Uygulanan tedavi ve süresi hastalığın ciddiyetine, nedenine, gelişim sürecine, seyrine ve hastanın genel durumuna bağlı olarak değişiklik gösterir.

Zatürreden korunmak için dengeli beslenmeye özen göstermeli, hijyenik önlemleri unutmamalı, örneğin elleri sık sık yıkamak gibi ufak önlemleri es geçmemeliyiz. Sigara kullanıyorsak bırakmalı, alkol tüketimi varsa kısıtlamalıyız. Bilinçsiz diyetlerden uzak durmalı günde mutlaka 6-8 saat uyumalıyız. Zatürreden korunmada yıllık grip aşıları da oldukça etkilidir. Bu aşı tamamen olmasa da yüksek riskli kişilere uygulandığında kısmen koruma sağlayabilmektedir. Bu noktada uzman veya doktor tavsiyesi alarak aşı yaptırmanızı öneririz.” Açıklamasında bulundu.