Açıklamasına “Özellikle Marmara Bölgesinde, 17 Ağustos depremini yaşamış ve zayıf zeminler üzerinde bulunan yapıların varlığı ve sayısı endişe verici boyutlardadır. Daha geçtiğimiz yıl 6 Şubat Maraş depremlerinden sonra Çevre ve Şehircilik Bakanlığımızın yayınladığı ‘’10 Maddede Deprem Bölgesini Yeniden İhya ve İnşa Süreci’’ kapsamında açıklananlar ile ilgili Belediyelerimizce bir adım atıldığına maalesef şahit olamıyoruz” diye başlayan Osman Kendir, şunları söyledi: “Birkaç önemli başlığa dikkatinizi çekmek isterim; zeminin depreme dayanıklılığını ortaya koyan mikro bölgeleme etüt raporları, sağlam zemin için sıvılaşmanın olmayacağı yerlerin belirlenmesi, dirençli şehirler için ovadan dağlara doğru yerleşim modeli üzerinde durulması, eski yerleşim bölgelerinde zemin incelemelerine göre imar kısıtlaması, bina yoğunluğunda azaltım ve benzeri hususlar bizzat Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından halka deklare edilmesine karşın hükümet ile aynı olan belediyelerce de dikkate alınmıyor olması işin vahametini gözler önüne sermektedir.”
Toplanma alanları kağıt üzerinde kaldı
Açıklamasına “Deprem sonrasında toplanma alanlarımız ise kağıt üzerinde kalmakta olup, ihtiyaçları karşılayacak altyapıya maalesef sahip değildir. Arama kurtarma derneklerimizin imkanları kısıtlı ve donanımları ise güncel değildir. AFAD’ın ise belirli bir seviyede olması en azından sevindirici taraflarındandır” diye devam eden Kendir, son olarak şunları söyledi: “Olası bir Marmara depreminde İstanbul ve çevre illerde meydana gelebilecek hasarın büyüklüğü düşünüldüğünde Yalova’nın kendi derdine derman olabilecek durumda olması gerekiyor. Bu nedenle de ivedilikle bütün Yalova halkının acil olarak afet gönüllüsü olması ve eğitimden geçmesi zorunluluk olarak karşımıza çıkmaktadır. Konuyu toparlayacak olursak bu deprem haftasında da hazır olmadığımız gerçeği ile yüzleşiyoruz. Ülkemizde bugüne kadar depremlerde hayatını kaybeden canlarımıza rahmet, ailelerine sabır ve yaralılarımıza da şifa diliyoruz.”
