Özel Yalova Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Hasan Tahsin Şahin,’ İdrar yolu enfeksiyonları, çocuklarda en sık karşılaşılan ikinci enfeksiyon ve en sık görülen genitoüriner hastalıktır.

Kız çocukları, erkek çocuklara göre görülme sıklığı daha fazladır. Çocukluk çağında geçirilen idrar yolu enfeksiyonları böbrek hasarlanması, ileri dönemlerde hipertansiyon ve böbrek yetmezliği için önemli bir risktir. Ülkemizde tekrarlayan idrar yolu enfeksiyonlarına bağlı kronik böbrek yetmezliği halen önemli yer tutmaktadır. Bu nedenle hastaların erken tanı ve tedavisi ile böbrek hasarı önlenebilir veya azaltılabilir’ dedi.

Yaşamın ilk üç ayı hariç, hayatın tüm dönemlerinde kızlar erkeklerden daha fazla idrar yolu enfeksiyonu geçirirler. Bir yaşından sonra kız çocukları erkeklerden yaklaşık 10-15 kat daha fazla idrar yolu enfeksiyonu geçirme riskine sahiptirler.

İdrar yolu enfeksiyonu genellikle aşağıdan yukarıya doğru enfeksiyona yol açacak olan mikrobun ilerlemesi sonucu meydana gelir. Hastanın direnci ile mikrobun enfeksiyon oluşturma yeteneği arasındaki denge enfeksiyon oluşumu için önemlidir. Çocuğun alt bölgesinde normalde bulunması gereken yararlı bakterilerin aşırı hijyen sonrası genital bölgede azalması ya da sık ve gereksiz antibiyotik kullanımı sonucu genital bölgedeki yararlı bakterilerin kaybolması ile enfeksiyon oluşturacak mikropların sayısının artması, yeni doğan ve süt çocukluğu döneminde bebeğin direncinin zayıf olması, anne sütü almama enfeksiyon oluşumunu tetikleyen faktörlerdir. İdrar torbasının yeterince boşaltılamaması, idrarını tutma ve kabızlık idrar yolu enfeksiyonu için risk faktörleridir.

Yeni doğan ve süt çocukluğu döneminde bulgular genellikle karakteristik değildir. Kusma, kilo alımında yetersizlik, emme güçlüğü, huzursuzluk, uzamış sarılık, ishal, kötü kokulu idrar ve ateş benzeri bulgular görülebilir. Bu dönemde hastalar dikkatlice değerlendirilmeli ve idrar yolu enfeksiyonu açısından tetkik edilmelidirler.

İki yaşından sonra çocuklar karın ağrısı ve ateş, okul çağı çocuklarında ise daha çok idrar yaparken yanma ve ağrı, karın alt bölgesinde hassasiyet, ani ve sık idrara çıkma, yan ağrısı, kabızlık, ateş gibi şikâyetlerle doktora başvururlar. İdrar yolu enfeksiyonu düşünülen çocuklarda idrar tetkiki önemlidir. Küçük çocuklarda genital bölgenin iyi bir şekilde temizlendikten sonra takılacak olan steril idrar poşeti ile alınmış idrar örneği, daha büyük çocuklarda ise orta akım denilen 2-3 saniye idrarı dışarı yaptıktan sonra devamındaki idrarın yine steril bir kaba alınması sonucu tetkik edilerek; en önemlisi de idrar kültüründe üreme saptanması ile tanısı konur. 

Sık tekrarlayan idrar yolu enfeksiyonları durumunda ya da düzgün idrar tetkiki alınamaması durumunda ise sonda ile ya da bebeklere direk mesaneye iğne ile girilerek uygun idrar örneği alınarak incelenmesi önemlidir. İdrar yolu enfeksiyonu saptanması durumunda da uygun antibiyotiklerle, uygun doz ve sürede tedavisi gerekmektedir. Özellikle ilk üç yaşta ateşli idrar yolu enfeksiyonu geçiren çocuklarda böbreklerin hasarlanma riski yüksektir. Ateşli, kusması olan, beslenmesi azalan tüm çocuklar ve küçük yaş grubundaki yeni doğan ve süt çocukları hastaneye yatırılarak tedavi edilmelidir.

Çocuklarda sık tekrarlayan idrar yolu enfeksiyonu olması durumunda ya da ateşli idrar yolu enfeksiyonu saptanması durumunda ileri tetkiklerin (ultrason, renkli film -VCUG-, sintigrafi vb.), anatomik bozukluklar veya böbrek hasarlarının tespiti açısından doktor gözetiminde yapılması gerekmektedir.

İdrar yolu enfeksiyonlarından çocuklarımızı korumak için, alt bölge temizliğine dikkat etmeli, kabız kalmaları engellenmeli, küvet tipi banyo yerine duş tipi banyo yaptırılmalı, idrara sıkışmaları engellenmelidir.