Referandumda “Hayır” kampanyası yürüterek çalışmalarını sürdüren DP Genel Başkanı Gültekin Uysal, basın toplantısında yaptığı açıklamada;  “Türkiye’de gömlek değiştirir gibi geçmişi arayanlar, bu büyük ülkeye bugün geçmiş icat etmeye kalkmaktadırlar. Ülkenin batısında başka söz, doğusunda başka söz söyleyenler bu ülke tek milletten ibarettir deyip, o milletin adını telaffuz edemeyenlere Yalova’dan sesleniyorum; Bu ülkenin adı Türkiye Cumhuriyeti devletidir. Bu coğrafyada sizin bölmeye, parçalamaya çalıştığınız bu milletin adı da yüce Türk milletidir.” dedi.  

Uysal açıklamasında şu ifadelere yer verdi;  

“Ülkemizin büyük endişeler yaşadığı  bir zeminde, yeniden bu büyük ülkeyi tarihi yürüyüşünü devam ettirebilmesi adına, yeniden Cumhuriyetin, Demokrasinin değerleriyle, kayıtsız ve şartsız nefes alabilmesi adına Demokrat Parti olarak, bu büyük geçmişin ve bu büyük geleneğin kılavuzluğunda, bugünün Türkiye’sine yeniden bu değerlere sonuna kadar sadakat göstereceğimizi ifade ettiğimiz bir günde sizlerin huzurundayız

Gönlümüz arzu eder ki buralarda, bu endişeleri değil yarınlara dahil hayallerimiz, umutlarımızı hep beraber paylaşabilelim. Türkiye, zor içinden zor bir tercih yapma mecburiyetinde bırakıldı. Olağanüstü hal koşullarında, birilerinin yürüyen merdiven üzerinde evet kampanyası yaptığı, diğerlerinin de iman kuvvetiyle milletin helal kazançlarıyla, engelli koşunun ötesinde yüksek atlamaya dönüşmüş bir mücadeleye rağmen, halktan yana, haklıdan yana güçlünün karşısında her daim, milletin iman kuvvetiyle bu büyük mücadelede safımızı aldık ve mücadelemize devam ediyoruz.

Bugün Türkiye’nin daha çok hukuka, daha çok demokrasiye ihtiyacı varken, başta iktidar sahipleri bir beka meselesi diyerek, Türkiye’yi bir beka sendromu içerisine düşürerek, Türkiye’nin kurtuluşunu tek adam rejiminde gördüklerini ifade ettiler ve milletimizin önüne bir anayasa değişikliği paketi getirdiler. Türkiye de zaman zaman yapılmış referandumlara rağmen, referandumlarda her bir maddenin ayrı ayrı oylanması gerekirken, torba kanunlarda gördüğünüz gibi torba bir referandum paketiyle, içerisine çekirdeğinde yer alan bir takım maddeleri perdelemek adına 18 yaş gibi bir takım sulandırıcı maddeleri de koyarak insanımızın, zihin berraklığı içerisinde karar verememesi için ellerinden geleni yaptıklarına beraberinde şahit oluyoruz.

Bundan yetmiş yıl evvel, “Yeter söz milletindir” diyerek çıktığımız bu yolda, bugün yine yetmiş yıl evvel siyasi tarihimize hürriyet misakı olarak geçmiş 7 Ocak 1947’de yapılan Demokrat Partinin birinci büyük kongresinde, devlet başkanlığı ile parti genel başkanlığının bir kişinin hüviyetinde, ukdesinde bulunamayacağını, o gün kayda geçirmiş, itiraz etmiş bir geleneğin mensupları olarak, tarihi geri yürütürcesine, bundan 70 sene evveline götürerek, Türkiye’nin çıkışını, çaresini, milli şeflikte tek adam rejimi görenlere inat, yeniden tek adam rejimine, yeniden milli şefliğe hep beraber hayır diyoruz.

Türkiye’de gömlek değiştirir gibi geçmişi arayanlar, bu büyük ülkeye bugün geçmiş icat etmeye kalkmaktadırlar. Ülkenin batısında başka söz, doğusunda başka söz söyleyenler bu ülke tek milletten ibarettir deyip, o milletin adını telaffuz edemeyenlere Yalova’dan sesleniyorum; Bu ülkenin adı Türkiye Cumhuriyeti devletidir. Bu coğrafyada sizin bölmeye, parçalamaya çalıştığınız bu milletin adı da yüce Türk milletidir. “ şeklinde konuştu.