Yalova’nın güncel sorunlarından göç sorununa değinen Tatar; “Ak parti iktidarının Suriye politikası ülkemizi olduğu gibi en çokta şehrimizi etkilemektedir. Bilinçsiz ve düzensiz göç politikası şehrimizin her geçen problemlerini artırmaktadır. Yalova'mız zaten AKP döneminde ekonomiden olumsuz yönde, en çok etkilenen illerin başında gelmektedir. Genç bir nüfusa sahip İlimizin gençlerine iş ve istihdam problemlerine çözüm getirmezken, fabrikalarına ve işletmelerine sahip çıkmazken, her geçen gün esnafımız ağır ekonomik sorunlarla karşı karşıyadır. Yalova'da 50 yıllık 30 yıllık işyerleri kepenk kapatmaktadır. Suriye politikasını sonuçları olarak plansız göç, şehrimizin sosyal, kültürel ve ekonomik kayıplarına sebep vermektedir” dedi.

“Yalova Sahili Ortadoğu’nun arka sokakları gibi”

Açıklamasının devamında Tatar; “Yalova, yabancıya en çok gayrimenkul satışındaki illerin başında gelmektedir. Kısa vadede inşaat sektöründe gayrimenkul değerinin artışına ve rant sağlamasına karşın, bu durum toplumun diğer kesimlerinin ağır faturalar ödenmesine sebep vermektedir. Başta güvenlik olmak üzere diğer sorunlarını da beraberinde getirmektedir. Bu durum ekonomik kazanç olarak değerlendirilemez. Şehrimizin en güzide bölgesi olan Bahçelievler Mahallesi, Fatih Caddesi’ndeki köprüden sonra ve Yalova Sahili Ortadoğu’nun arka sokakları gibi bir duruma düşmüştür. Ayrıca şehrimize gelen ve burada yaşamak durumunda olan yabancı uyruklu Arap ve Özellikle Suriye'liler, bu ülkenin, bu şehrin yasalarına, kanunlarına ve düzenine uygun hareket etmemektedirler. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarımız ülkenin, şehrin sosyal, kültürel değerlerine ve kurallarına göre yaşamak zorunda iken, bu insanlar gelişigüzel ve serbestçe, herhangi uygulamaya tabi olmadan rahat hareket etmektedirler. Herhangi bir vatandaşımız işyeri açarken kırk türlü belgeye ve kritere tabiyken, denetime tabi tutulurken, bu şahısların hiçbir denetime tabi değillermiş gibi davranması, denetimsiz ve kontrolsüz olması ilerleyen yıllarda daha büyük sorunlara çanak tutmaktadır. Suriye politikasının ülkemize ekonomik maliyeti 250 milyar dolardır. Sosyal ve psikolojik bedeli daha ağır olmaktadır. Bu durumun daha da ne kadar süreceği belli değildir. Şehri yöneten seçilmiş ve atanmış kişiler, şehrin güvenliğini ve düzenini sağlamak zorundadırlar. Şehre entegre olmaları, şehir hayatının kuralları ve disipline altına alınmaları gerekmektedir. Bu konuda partimize son zamanlarda yapılan şikayet ve talepler her geçen gün çoğalmaktadır. Bu konuda etkili ve yetkili yöneticileri göreve davet ediyoruz. Yalova hepimizin, bizim gidecek başka bir Yalova'mız yok. Ülkemizi, Şehrimizi ve insanlarını seviyoruz” Dedi.