Trafik kurallarını hepimiz biliyoruz. Araçlar için yollar var. Araçlar için trafik işaretleri var. Sonra insanlar için yollar yapılmış biz bunlara ‘kaldırım’ diyoruz. Ayrıca insanlar için de trafik işaretleri, mesela yaya geçitleri var. Yaya geçitlerinde bazı renkler var. Işıklar var, ışıklar insanlar içinde arabalar için de geçerli. Örneğin kırmızı dur demek, sarı hazır ol, yeşil geç. Yani sana kırmızı yanıyor karşı tarafa yeşil yanıyorsa sen duracaksın karşı taraf için ‘geç’ demektir. Sana yeşil, karşı tarafa kırmızı yanıyorsa sen o zaman geçeceksin.
Trafik kurallarını herkese tekrar hatırlatmak, öğretmek lazım sanıyorum. Bir daha bir daha, eskiden benim çocukluğumda televizyonlarda trafik kurallarını anlatan küçük küçük spotlar olurdu. Şimdiyse artık her kanalda saçma sapan diziler var. İnsanları bilgilendirici toplumu eğitici hiçbir şey yok neredeyse. Spotlar, öğretici filimler çok önemli. Çünkü eğitim sürekli ve sürdürülebilir bir şeydir, bir şeyi sıkça çokça tekrar etmeniz gerekir, hep hatırlatmanız gerekir. Sürekli olmayan eğitimde, unutkanlıklar olabilir, umursamazlıklar olabilir.
Kırmızı ışıkta araçların önüne lap diye atlayan; amcalar, teyzeler, bacılar, kardeşler, çocuklar, bebeler kendilerinin kırmızı ışıkta geçmeyeceğini kırmızı ışıkta yolun araca ait olduğunu bilmiyorlar mı?
Bana sorsanız bal gibi de biliyorlardır, ama öyle bir umursamazlık öyle bir bıkkınlık, bencillik ya da bana necilik var ki açık apaçık bir trafik kuralını ihlal ediyorlar hem kendi hayatlarını tehlikeye atıyorlar hem de başkalarını hayatı için tehlike oluşturuyorlar.
Şimdi akıl mantık çerçevesinde bir düşünmek lazım, trafik kurallarına uyumak size ne kaybettirir. Yani kırmızı ışıkta 30 saniye bekleseniz, aracın geçmesine izin verseniz ve sonra siz gitseniz ne kaybedersiniz? Kanun, kural tanımadan trafik kurallarını tanımadan başkalarının hakkına saygı göstermeden başkalarına hakkına riayet etmeden kırmızı ışıkları görmeden umursamadan yaşamak size ne kazandırıyor?
Başkalarını umursamadığınızda başkaları da sizi umursamayacak, siz bencil kendini beğenmiş kendini düşünen insanlar topluluğu gibi yaşadıkça, başkaları da size bu şekilde davranacak.
Saygı göstermiyorsanız, saygı görmeniz mümkün değil!
Saygı göstermediğiniz sürece karşınızdakiler de size saygı göstermeyecek, hatta birileri kırmızı ışıkta geçerken bir araç tarafından kazaya uğrayıp hayatını kaybetmesi durumunda ya da yaralanması durumunda bile bir başkaları da bir saniye göz ucuyla bakıp aman bana ne deyip geçecek gidecek.
Öncelikle birbirimize saygı duymalıyız, birbirimizin haklarına saygı duymalıyız, birbirimizin haklarına riayet etmeliyiz, hani meşhur söz var ya ‘benim özgürlüğüm nerede başlar nerede biter’ tanımlaması bir başkasının özgürlüğünün başladığı yerde senin özgürlüğün biter. Bir başkasının haklılığının başladığı yerde sizin haklılığınızda biter. Çok basit kurallar belirlenmiş herkesin, çocukların bile anlayabileceği kurallar var. İlkokuldan itibaren insanlara kurallar öğretiliyor sürekli olarak. Gördüğümüz gibi trafik kuralları ne kadar basit. Kırmızıda dur ve yeşil de geç.
Kırmızı ışıkta kendinizi yaya geçidinde arabanın önüne atmanın ne alemi var, yahu bir de umursamadan, sağa sola bakmadan, özür bile dilemeden yürüyüp gitmek ne demek, ayıp ayıp utanın. Nasıl utanmaz bir toplum olduk böyle. Ne zaman kaybettik ahlaki değerlerimizi de kabalığı, kültürmüş gibi benimsedik?
Trafik kurallarına uymayan yaya kişilerin, kırmızıda geçen kişilerin de trafik cezası almaları lazım değil mi? Ben Yalova zabıta trafikten, Yalova emniyet trafikten rica ediyorum. Lütfen kapalı pazar yerinin oradaki, heykeldeki Cumhuriyet meydanındaki, Fatih Caddesinin köşesindeki yerlerde dursunlar, insanların nasıl hareket ettiğini nasıl davrandığını görsünler ve lütfen gerekiyorsa ceza da kessinler. Çünkü başkalarının hakkının çiğnenmesine rıza gösteren kanun olamaz, herkese adil davranmayan hukuk da hukuk olamaz. Nasıl ki sürücüye ceza kesiyorsunuz, aynı şekilde yayalara da ceza kesin ve bu kestiğiniz cezaları da tahsil edin ki hata yapanlar, kasıtlı bile bile kırmızı ışıkta geçenler, trafiği tehlikeye sokanlar bir daha bunu yapmamak için gereken dikkati göstersinler.
Eğer sen, başkalarından kendine saygı beklersen bu onlar için büyük bir şeydir. Sadece kendine saygı duyabilirsen diğerleri de sana saygı duymaya mecbur kalır.
Dostoyevski
