İnsan kendi ülkesinde ikinci hatta üçüncü sınıf vatandaş olur mu?

Evet, ne yazık ki özel hastanelerin, özel okulların olduğu hatta “özel” kelimesi geçen her ülkede halk birinci ve ikinci sınıf diye ayrılıyor. Yani bu ‘paran varsa her şeyin en güzeline layıksın, paran yoksa kaderine razı ol’ demektir.

Sağlık ve eğitim her vatandaşın eşit almak zorunda olduğu bir hakken, bu haklara sadece parası olanlar sahip. Ben Hollanda’dan temelli dönüş yaparken kendi ülkemde eşit şartlara sahip olacağımı düşünüyordum. Oysa kendi vatanım olmayan bir yerde daha çok eşit haklara sahipmişim. Kraliçe ile aynı hastaneye giderken kendi ülkemde devlet hastanesinde yorgun ve sinirli doktorların ruh haline kalmışım.

Özel hastanelerin güler yüzlü doktorları, ilgili personeli, insan olduğumuzu bize hissettirirken mutlu ediyor. Ayrıca parası olan herkes çocuğunu özel okullara yollarken parası olmayanların verilen imkanlara razı olması da çok düşündürücü. Şuna da şahit oldum ki; durumu iyi olmayan birçok aile çocukları daha iyi eğitim alsın diye borçlanıp çocuklarını okutmaya çalışıyor. Hele dershaneler tam bir fiyasko!

Burada devlet okullarının ne kadar yetersiz olduğunu gösteriyor. Yani ‘ben eğitemiyorum, siz gidin özel ders alın’ diyor. Tabi bunu da parası olanlar yapabiliyor. Neden böyle bir şeye razı ediliyoruz? Neden kendi ülkemiz de ikinci sınıf vatandaş oluyoruz? Her çocuk aynı haklara sahip olmak zorunda iken devlet benim çocuğumu ikincilleştirmemeli.  Bu yüzden bir an önce eşit haklar istiyoruz. Eşit olan her şeye sahip olmak istiyoruz. Özel olan her yerde eşitlik sağlanmalı, her yer özel statüsünde olmalı.  Ben parasızım, çaresizim duygusu da ortadan kaldırılarak güven duygusu insanlara empoze edilmeli, eşit haklarda herkes hayatını idam ettirebilmeli.