Gerek Yalova, gerek Türkiye, gerek Avrupa, gerek ABD, Çin, İran ve diğerleri…

Neden Türkmenistan’da Endonezya’da Koronavirüs bu kadar yaygın değil?

Neden İtalya’da, İspanya’da Koronaviris bu kadar çabuk ve hızlı yayıldı?

Türkiye Koronavirüse engel olmak için ne zaman gerçek anlamda önlem aldı? 

Biz ülke olarak şu an için ne durumdayız? Onlarca sorular beyinlerimizi kemiriyor.

Koronavirüs salgının ülkemizi gerçek anlamda tehdit ettiği bilgisi, 8 Mart 2020’de ulaştı hepimize.

24 gün süre zarfında Sağlık Bakanı Dr. Fahrettin Koca bizzat, Bilim Kurulu Başkan ve üyeleri defalarca, ‘Evlerinizden dışarı çıkmayın’ ikazları yaptı. Bu çağrılara, ilk günden bu yana % kaçlık kesim uydu?

Devletin en yetkili mercileri ‘Tehlike Büyük’ dediğinde, konun hassasiyetini kaç kişi kavradı?

Hani Kurban Bayramlarında, kurbanlıkların sahiplerinin ellerinden kaçtıkları zamanlar olurdu ya. Kurbanın sahibi, kurban satıcısı, polis, zabıta, cadde-sokak kurbanlığın arkasından koşup bir an önce kimseye zarar vermemesi için çırpındıkları zamanlara benzer görüntüleri Koronaviris şüphesi ile karantinaya alınan vatandaşların sorumsuzluklarına tanık olduk bu süreçte.

Televizyonların ana haber bültenleri bas bas, Koronavirüsten kırılıp giden, çaresizlik içinde bulunan Avrupa da ki ülke insanlarından bahsederken, bizim vatandaşlarımızın duyarsızlığı pes ettiriyor.

Hafta sonu Cumartesi günü, İstiklal Caddesinde ilk defa uygulamaya sokulan aralık bırakılan tezgahlardan vatandaşa sebze ve meyve satışı yapıldı. Pazar yeri adeta bir panayırı andırdı. Vatandaşlarımız neden bu kalabalıklar içine dalıyorlar anlamış değilim.

Haftanın ilk iş günü ise, Yalova cadde ve sokaklarına iğne atsanız yere düşmez bir yoğunlukla karşılaştım.

Onlarca açıklama, yüzlerce uyarı, binlerce mesaj…

Bildiğini okuyan bizler…

Ne kadar başarılı olacağız ki bu Koronavirüs belasıyla…