Hafta başında Urfa’nın Siverek ilçesi Yoğunca köyü mezrasından okullarına yol olmadığı için çamur içinde gelmek zorunda kalan miniklerin isyanına tanık olduk.

 Toprak olan yolun yağışlı havalarda nasılda çamur deryasına dönüştüğünü, servislerin yağmurlu havalarda çamura saplanan görüntülerini TV’lerin haber bültenlerinde hep beraber izledik.

Her gün yağmur çamur demeden, ilk ve orta öğretim okulu öğrencilerinin kimi zaman yaya olarak, kimi zaman eşek sırtında 7 km yol kat ederek, öğrenmek ve yazmak için üşüyen elleri, ıslanan ayakları, yorulan bedenlerinin isyanına haykırışlarına tanık olduk.

‘Biz bu ülkenin vatandaşı değil miyiz’, ‘Yol yapılmazsa okula gitmeyeceğim’ diyebilen, 7-8-9-10 yaşlarında çocukların isyanını içimiz acıyarak izledik…

   Yalova’da ise Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan sayesinde belli mevki ve makama gelmiş, Allah korkusundan yoksun, kul hakkından bir haber, ‘Yalova’nın Yollarında Yolunu Buldukları’ iddialarıyla haklarından soruşturma açılanları da biz biliyoruz.

Bu soruşturmaların ise gizlilik içinde yürütüldüğüne, ‘Yalova’nın Yollarda Yolunu Bulanların’ bir an önce deşifre edilmeleri, yargılanarak hak ettikleri cezaya çarpıtılmalarını bekliyoruz.

Bir tarafta yolu olamadığı için okullarına bin bir zahmet ve çile ile gitmek zorunda olan onlarca çocuk…

Diğer tarafta ise, ‘Yalova Yollarında Yolunu Bulanlar…’

Halen Yalova protokolünde hiç utanmadan, yüzleri kızarmadan çok rahat bir şekilde gülücükler dağıtarak, hiçbir zaman bükülmeyecek demir sandıkları ellerinin bir gün Allah’ın adaleti karşısında nasıl büküleceğini dahi hiç akıllarından bile geçiremiyorlar…

O gün çok yakın, ‘Yalova Yollarında Yolunu Bulanlar…’