Şehitler tepesi boş değil,

  Biri var bekliyor.

  Ve bir göğüs nefes almak için,

  Rüzgar bekliyor.

  Türbesi yakışmış bir kutlu tepeye,

  Yattığı toprak belli,

  Tuttuğu bayrak belli.

   Kim demiş meçhul asker diye,

   Şehitler tepesi boş değil,

   Toprağını kahramanlar bekliyor.

   Ve bir bayrak dalgalanmak için,

   Rüzgar bekliyor.

   Destanı öksüz, sükutu derin meçhul askerin.

   Türbesi yakışmış bir kutlu tepeye,

   Tuttuğu bayrak belli,

   Kim demiş meçhul asker diye.

                                              Arif Nihat ASYA

     Rus işgalini ve mezalimini görmüş Anadolu’mun cennet bir köşesinde Dünya’ya geldim. Çobanlık yaptığımız Karadeniz’in güzel yaylaları istihkam ve siperlerle doluydu. Toprağı biraz karıştırdığımızda onlarca Osmanlı fişeği çıkardı karşımıza.

     Din eğitimimizi köyümüzün gönüllü imamı Rahmetli Şevket hocadan alırdık. Sadece Kuran öğretmezdi bize. Konu gelir Rus işgaline, Rumlarla birlikte yaşadıkları günlere ve büyük muhacirliğe dayanırdı. O günlerde 10-12 yaşlarında bir çocukmuş. Ruslar gelince eli silah tutanların vatan savunması için kaldıklarını geri kalan kadın, çoluk, çocuk ve yaşlıların Amasya ve Tokat illerine nasıl gittiklerini anlatırdı titrek dudaklardan süzülen hüzün dolu sözlerle.

     Biz yine şehitlerimizin mübarek kanlarıyla sulanmış ve bahar aylarında üzerlerinde kırmızı beyaz bahar cennet çiçekleri açan istihkamlara dönelim.

     Şevket hoca konuyu çoğu zaman vatan, millet ve bayrak sevgisine getirir bize Osmanlının kahramanlıklarını anlatırdı. Bir gün ‘’Evlatlarım’’ diye başladı söze. ‘’Bu toprağın üstündeki kahramanlardan çok toprağın altında kahramanlar vardır. Savaş olunca onlar hep birlikte dirilir, cepheye gider tekrar düşmanla savaşırlar. Savaş bitince tekrar cennet bahçelerine geri dönerler.’’

     1974 yılının sıcak yaz aylarında Karadeniz yaylalarındayız. Osmanlıdan kalma siperler yanı başımızda. Kıbrıs Barış Harekatı başladı. Akşam radyodan ajansı tüm köylü hep birlikte dinliyoruz.

 Şevket hoca camide Kuran okuyup dua ediyor. Kıbrıs Barış Harekatı devam ediyor. Şevket hocanın dersindeyiz. ‘’Yavrularım’’ diye başladı hüzünlü bir ses tonuyla. ‘’Duydunuz mu? Bu gece siperlerdeki şehitler kalktı ve Kıbrıs’a savaşmaya gitti. Onların bu gece rap rap diye yürüyüş sesleri yankılandı dağlarda.’’

     Kanım dondu, nefesim kesildi.

     Karşı dağlarda Hoca Mezarı Şehitliği.

     Biraz daha doğuda Sultan Murat Şehitliği.

     Her yer Şehitler Tepesi.

     Şehitler Tepesi boş değil.

     Şehitler Tepesi hiç boş kalmadı.

     Şehitler Tepesi hiç boş kalmayacak.

     Rabbim tüm şehitlerimizin mekanlarını cennet eylesin.