Konferansta Şehit İslam Altuğ Proje İmam Hatip Lisesinden öğrencilerin ezgi ve şiir dinletileriyle başlandı. Çiftlikköy İmam Hatipliler Derneği Başkanı Süleyman Çelebi açılış konuşmasını yaptıktan sonra konferansa Doğu Türkistan Sivil Toplum Örgütleri Genel Sekreteri ve Arap- İslam alemi sorumlusu olan Abdülahad Abdurrahman konuk olarak kürsüye geldi.
Konuşmacı Doğu Türkistan’ın tarihi sürecini izleyicilere anlattı. Tarihi süreçte özellikle Rusya komünist rejiminin dağılmasından sonra Batı Türkistan, “Türki Cumhuriyetler” olarak ayrı devletler oldu. Doğu Türkistan Çin’in tasarrufuna ve istilasına terk edildiğine değindi. Çin istilası ve asimilasyon süreçlerini anlatırken dinleyiciler şok oldu.
Doğu Türkistan’da 2016 yılına kadar da çok haksızlık, zülüm, baskı, yıldırma ve asimilasyon türleri yaşadıklarını ancak, 2016’dan sonra Doğu Türkistan tecrit edilerek içeride akrabalarından, soydaşlarından, baba topraklarından hiçbir haber alamadıklarına değindi. Bu teknolojik imkanlara rağmen akrabalarıyla hiçbir iletişim kuramadıklarını, onların hayatlarından endişeli olduklarını ama seslerini Türkiye’den başka hiçbir ülkeye duyuramadıklarını, dünyanın dilini yutmuş, sessiz, kör davrandığına temas etti.
Abdülahad Abdurrahman yaşanan zulümle ilgili şu örneklere de değindi. Doğu Türkistan’da, On beş binden çok cami yıkılıp, yerleri karartıldı. Camilere girişler izne bağlandı. Cami bahçelerinde önce hocalarımıza özel kıyafetler giydirilip dans ettiriliyor, ardından Müslümanlara bakın hocalarınız camide dans ediyor, siz de edeceksiniz diyerek onları da dansa zorlamaktadır.
Türk kızları zorla Çinlilerle evlendiriliyor, bazı kızlarımız vicdan azabından evlendikleri Çinliyi öldürüp kendisi de intihar ediyor. 1 çocuktan fazla çocuk doğurmak Türklere yasaklanıyor. Anneler zorla kürtaja tabii tutuluyor. Bu nedenle çocuğunu doğurmak isteyen asırlar önce Firavundan kaçan Hz. Musa’nın annesi gibi dağlara çıkıp, sote yerlerde yaşayarak çocuğunu dünyaya getiriyor. Ancak bu çocuklar hiçbir devlet imkanından yararlandırılmıyor, nüfusa kaydedilmiyor ve ağır cezalarla aileler cezalandırılıyor.
Üç ile altı yaş arasındaki çocukları kamplara alarak, orada Çinlileştiriliyor, İnançlarına düşman ediliyor, aileler bu konuda bir direnç gösteremiyor. Helal gıda hassasiyeti olanlara ağır cezalar veriliyor. Din hocalarımıza Ramazan ayında halk huzurunda içki içirip, sonra da halk arasında içki festivali adında oruç bozdurma baskıları yaşıyorlar.
İslam’la ilgili en küçük bir belirti görüldüğünde terörist muamelesi görüp, bu kişiler toplama kamplarına alınıyor, bunların evlerine Çinli erkekleri göndererek aynı evde yaşatıyorlar, aileleri ile aynı yatağı kullanmaya bile zorlanıyorlar.
Çin devletinin yaptıkları bunlarla sınırlı değil elbette, özellikle şu anda Doğu Türkistan’da nelerin olduğunu Çin ve Allah dışında kimse bilmiyor. Koca bir millet Çinlileştiriliyor ve asimile edilerek İslam inancından uzaklaştırılıyor.
Bu nedenle biz derdimizi ulaşabildiğimiz Müslümanlara duyurmaya çalışıyoruz. Müslümanların duasına ve desteğine muhtaç olduğumuzu, Soydaşlarının sorunlarıyla ilgilenmelerini bekliyoruz. Biz Doğu Türkistanlılar olarak ümitlerimizi asla kaybetmedik. Hatta bu baskılar bize büyük bir direnç ve kimliğimize daha çok sahip olma azmini kazandırıyor. Firavun gibi, Nemrut gibi, Rusya gibi Çin de bu zulmün altında mutlaka ezilecektir. Bu Allah’ın vadidir. Biz kimse olmasa bile Allah’a güvenen Müslümanlarız, onun yardımı er veya geç gelecek ve özgürlüğümüzü kazanacağız. Şeklinde resimleriyle geniş bilgiler sunan konuşmacıyı dinleyiciler dinlerken duygusal anlar da yaşandı.
Konuşma sonrasında misafire günün anısında plaketini İHH Yalova şube başkanı Ferhat Karaboğa Takdim etti. ÇİH DER Dernek başkanı Süleyman Çelebi de beş yüz evler Elsakkar Camii İmam Hatibi Hasan Çetinkaya’ya gençlikle ve cami hizmetlerindeki çeşitliliğiyle takdire layık hizmetlerinden dernek olarak çok mutlu olduklarını bu vesileyle bir plaketle bunu anılaştırmak istediklerini belirtti. Misafire ve katılımcılara teşekkür ederek toplantı sonlandırıldı.
