Gazetemizin imtiyaz sahibi ve Yalova Gazeteciler Cemiyet Başkanı Ayhan Polat’ta ödül törenine katıldı.

     Törene, Bursa Valisi Şahabettin Harput, Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe, Bursa AK Parti ve CHP Milletvekilleri ve Bursa protokolü katıldı.

 Törenin açılış konuşmasını yapan Bursa Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Nuri Kolaylı, bu yıl 24 dalda organize edilen yarışmaya 86 basın mensubunun 138 eserle aday olduğunu söyledi.

   Kolaylı, “Değerli konuklar, başarılı meslektaşlarımıza ödüllerini vermeden önce, son dönemde yaşanan gelişmeler ışığında demokratik toplumlarda ana akım medyanın ne kadar önemli olduğuna değinmek istiyorum.

Gezi Parkı’nda başlayan çevreci eyleme, güvenlik güçlerinin orantısız güç kullanarak müdahale etmesi hepimizi üzmüştür. Ardından, eylemler tüm yurda yayılmıştır.  

  Protestolarını demokratik bir hak ve tutum içinde gerçekleştirenler, üzülerek itiraf etmeliyim ki medyanın büyük bölümünün çeşitli nedenlerle sansürüne-otosansürüne takılmış, gerçekleşen eylemlerin barışçıl niteliği ve polisin orantısız güç kullanarak yaptığı insafsız müdahaleleri yaygın medya kurumlarınca doğru, tarafsız ve hızlı bir şekilde topluma aktarılmamıştır.  

     Bu noktada, iftihar ederek belirtmeliyim ki, Bursa medyamız bu olaylarla ilgili objektif konumunu korumuş ve süreçten yüzünün akıyla çıkmıştır. 

Diğer yandan, ana akım medya özgürce habercilik yapmayınca ya da yapamayınca, durumu merak edenlerin haber alabileceği tek mecra olarak sosyal medya ön plana çıkmıştır. Ancak sosyal medyada, profesyonel habercilerin süzgecinden geçmemiş duyuruların zaman zaman iletişim kirliliğine sebep olduğu da bir gerçektir. 

 Basına karşı girişilen aşırı baskının yol açtığı bu durum şunu bize bir kez daha gösteriyor.

Tarafsız ve doğru habercilik, aynı bağımsız hukuk sistemi gibi demokratik toplumların olmazsa olmazıdır. Unutulmamalıdır ki, basın özgürlüğü; halkın gerçekleri öğrenme, doğru bilgi edinme ve düşüncenin serbestçe yayma hakkının bir aracıdır. 

 Basın özgürlüğü sadece gazetecilere değil, herkese lazımdır, toplumun her ferdinin düşünce özgürlüğüne sahip çıkması gerekir. Basının tarafsızlığını ve bağımsızlığını ilke olarak peşinen kabul edip, onun yaşamasına ve özgürlüğüne, tarafsızlığına saygı göstererek destek olmak vatandaşlık görevidir. 

Diğer yandan, medya kurumlarının olaylar karşısındaki yanlı tavırları, sokakta görev yapan basın emekçilerine mal edilmemelidir. Unutulmamalıdır ki,  haberciler, toplumun haber alma ve doğru bilgilenme hakkı için görev yapmaktadır. 

Meslektaşlarımız son yaşanan olaylarda, zaman zaman güvenlik güçlerinin, zaman zaman da göstericilerin hedefi olmuştur. Gaz bombaları ve plastik mermilerle birçok muhabir-kameraman meslektaşımız yaralanmış, fotoğraf makineleri ve kameraları, hatta canlı yayın araçları tahrip edilmiştir. 

Muhabir ve kameraman meslektaşlarımız medyanın olayları taraflı yansıtmasının sorumlusu değillerdir. Halkın haber alma özgürlüğü için çalışan medya emekçileri, polisin ve protestocuların öfkesine hedef olmayı hak etmemiştir.

Başta ekonomik sıkıntılar ve zorlu çalışma koşulları olmak üzere türlü güçlükler altında özveriyle görev yapan arkadaşlarımıza yönelik saldırıları kınıyor, basın mensuplarına karşı saldırıları gerçekleştirenlerin kim olursa olsun yargı önünde hesap vermesini bekliyoruz.

Türk basınının bugün önünde bulunan bir diğer sorunu ise, Türk Ceza Yasası ve Terörle Mücadele Yasası’nın ifade özgürlüğünü kısıtlayan düzenlemeler içermesidir. Gazeteciler bu çerçevede yazıları, haberleri ve kitapları nedeniyle yargılanmamalıdır. Gazetecilik yaptıkları için tutuklanan başta Mustafa Balbay olmak üzere meslektaşlarımızın serbest bırakılması en büyük beklentimizdir. Ayrıca, özlük haklarının iyileştirilmesi için 5953 sayılı Kanun’un, günümüz koşullarına göre yeniden ele alınarak, çalışanlar lehine düzenlenmesini beklemekteyiz. 

Geçtiğimiz yıl BGC Başarı Ödülleri

Yarışması Ödül Töreni’nde dile getirdiğimiz bir sorunumuzun çözümünden duyduğumuz memnuniyeti de dile getirmek istiyorum. Sosyal Güvenlik Reformu kapsamında gazetecilerin elinden alınan yıpranma hakkı, meslektaşlarımıza yapılan büyük bir haksızlıktı. Bu mesleki sorunumuzu çeşitli defa dile getirmiş ve destek istemiştik. Yıpranma hakkına ilişkin düzenleme gerçekleşti ve meslektaşlarımız bu haklarına yeniden kavuştu. Ancak bu haklardan yararlanmak için maalesef sarı basın kartı sahibi olma koşulunun konulması, bu düzenleme sorunumuzu tam çözmedi. Bu sorunun da çözümünü talep ediyoruz’ dedi. 

     Törende konuşan Bursa Valisi Şahabettin Harput ise, başarılı olan gazetecileri, tebrik ederek, Gezi Parkı olaylarıyla ilgili Bursa'da polisin yürüyüş yapan vatandaşların karşıt görüşlerle tartışma yaşanmaması için güvenlik önlemi aldığını, bu süreçte sağduyulu davranan Bursalıları takdir ettiğini söyledi.

  Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe de, medyanın Bursa'da önemli bir güç olduğunu ifade ederken, başarı elde eden gazetecileri tebrik etti.

     Ödül töreninin sonunda ödül kazanan gazetecilerle toplu fotoğraf çekimin ardından etkinlik sona erdi.