Çok yoğun bir seçim gündemi yaşadı tüm ülke için seçim sürecinde. Ekonomi neredeyse seçime bağımlı olarak ilerledi. Seçim sürecinde neredeyse hiçbir iş doğru düzgün yapılmadı. Hizmetler hep seçime ve seçim sonucuna bağlı olmak üzere parantez içerisinde ileriki tarihlere ertelendi. Seçimin getirileri ve götürüleri tartışılır ama tartışılmayacak bir konu ekonomik parametrelerin seçimle beraber daha iyiye gitmediği, daha da kötüleşen bir hal aldığı görüldü.

 

Seçimler, kimileri için sürpriz, kimileri için beklenen bir sonuçla tamamlandı. Tabii ki seçimden herkes umduğunu bulamadı. Sonuçta halk kararını verdi yerel yönetimler artık yeni ellerde. Özellikle Yalova için konuşmak gerekirse, merkez ve ilçelerdeki neredeyse tüm koltuklar sahip değiştirdi. Artık yeni yöneticilerimiz var.

Şimdi iş zamanı olması lazım. Seçim bitti. Seçim sonrasında sanıyorum bir iki ay yeni planlamalar ve alınan koltukların sorumluluklarının belirlenmesi, eldeki durumun değerlendirilmesi gibi bir süreçle geçecek. Sonrasında dolu dizgin çalışmaya başlanacaktır.

Bundan sonrasında yapılacak olan şey reel, mantıklı, akıllı, akdedilebilir, sürekli ve sürdürülebilir bir planlama ve iş yapmakla oluşur. Temel belediyecilik hizmetlerini vermek üzere seçilmiş olanlar, temel belediyelik hizmetlerini vermekle ilgili adımlar atmaya başlamalılar. Ya da en azından bununla ilgili ciddi planlamalar yapmaları gerekiyor. Tabii ki devraldıkları, umdukları gibi olmayabilir. Dışarıdan gözüktüğü gibi olmayabilir, ki zaten de öyle değildir. Hemen hemen her belediyenin ciddi borçları olduğu biliniyor. Hemen hemen her belediyede fazla personel istihdamı olduğu biliniyor. Belediyemizde bankamatik çalışanların olduğu biliniyor. Bu süreçler ya da bu süreçleri iyileştirme, ya da yeni gelen yönetimin kendi yönetim anlayışını uygulama ve benimsenme süreci belirli bir zaman alacaktır.

Ümidim ve arzum şudur ki seçimler sürecinde takılmış olan parti rozetlerinin artık çıkartılıp yerine hizmet rozetlerinin takılmasıdır. Bu saatten sonra kim seçilmiş olursa olsun, kimin ona oy verip vermediğine bakmaksızın görevinin gereği olan halka hizmet etme sorumluluğunu üstlenmek gerekir.

Çünkü seçilenler; kendisine oy veren vermeyen herkesin başkanıdır. Herkes için seçilmişlerdir. Dolayısıyla artık parti taassubunu bir tarafa bırakıp, ‘nasıl hizmet ederim, nasıl yararlı olurum, şehrin altyapısını, sosyal kültürel yapısını nasıl daha iyileştirebilirim, şehri nasıl daha yaşanabilir mutlu bir hale getirebilirim’ diye çalışmak olacaktır.

İş yapmak tabii ki kolay değil. Birçok sıkıntı açığa çıkacaktır. Zaten aday olanlar, daha en baştan şehri yönetmeye talip olanlar, bu sıkıntıların var olacağını biliyorlardı. En kötü senaryoya göre kendilerini hazırlamış olmaları gerekiyordu.

Diğer yandan bakarsak mazeret bulmamak, mazeret üretmemeyi, iş üretmek için çare üretmek için çalışmayı kabul ederek aday oldular. Kazananlar için artık iş zamanı, seçilmiş olan tüm belediye başkanlarına yeni görevlerinde başarılı çalışmalar diliyorum. Umarım hepimiz için hayırlı olur.

Yarın bambaşka bir insan olacağım diyorsun. Niye bugünden başlamıyorsun?

Epiktetos