Son zamanlarda yabancı işçi meselesi sıkça konuşulur, çokça da medyada gündeme gelir oldu. Tabii ki yabancı işçi çalıştırmak istemeyiz. Neden istemeyiz? Çünkü yerelde var olan işsizliği zaten azaltmak istiyoruz. Dolayısıyla bizim insanımız iş sahibi olsun, bizim insanımız bu işlerden faydalansın diyerek yabancı işçilerle ilgili bir ön hayırlarımız zaten var.

 

 

Ama şu anda güncelde tersaneler bölgesinde yabancı işler çalışmaya başladı. Deneme amaçlı  diyorlar. Başka sektördeki firmalar da Türk işçiler yerine yabancı işçiler çalıştırmaya, özellikle de Hindistan‘dan ve Pakistan’dan işçiler getirip çalıştırmaya başlandığı haberlerini duyuyoruz.

Peki bu duruma niye geldik, nasıl geldik ?

Şimdi suçlamak kolay, herkes elinde balta -kılıç bunlar vatan haini, yabancı çalıştırıyorlar diyerek; vatan, millet, bayrak kavramlarını kullanarak herkes atıp tutuyor. Eleştirmek, karalamak, suçlamak kolay ama kimse sormuyor.

Neden..?

Niçin..?

Nasıl buralara  geldik, hangi şartlar bizleri, sizleri buralara getirdi..?

Şu anda tersaneler için söyleyebilirim; çoğunlukla Türk işçiler tarafından üretim yapılıyor. Ortalama olarak tersanelerde yapılan değerlendirmeler ve analizler sonucunda, 2023 - 2024 yılı tersanelerde işçi verimliliği, 3.8 ila 4 saat ortalama 4 saat diyebiliriz.

8 saat çalışmak için para alan bir işçi 4 saat çalışıyor ve o 4 saatte de verimlilik %50 olursa ne ala. Şöyle bir örnekleme yapalım. Günde 100 kg kaynak yapması gereken bir işçi günde maksimum 50 kg kaynak yapıyor ve bunu geçmişe göre iki kat daha pahalıya da yapıyor. Çoğu kez de hatalı yapabiliyor ve tekrar geriye dönüşler oluyor. Dolayısıyla işçilikte verimlilik çok kötü bir durumda.

Bunun büyük bir sebebi ise benim şahsi fikrim işçiler de temel ahlak olmamasıdır. Genel bir ahlaksızlık var insanlarımızda...

Müslüman bir ülkede yaşadığımızı iddia ediyoruz. Müslümanlığa gelince mangalda kül bırakmıyor, herkes cenneti-ala’nın kapılarında bekliyor, sır olmuş cennete girecek ama...

İş; dürüstlük, doğruluk, işini layıkıyla yapmak, kaytarmamak, hırsızlık yapmamak, sözünü tutmak gibi konulara gelince vay halimize vay ki ne vay…

İşçiler sosyal medya kullanmaktan, (Facebook’ta WhatsApp‘ta Instagram‘da Twitter’da) bir şeyler paylaşmaktan, onunla bununla chat yapmaktan, oyun oynamaktan, iş yapmıyorlar mı acaba?

Yani hem iş yapmıyorlar, aldıkları parayı hak etmiyorlar, üstüne üstlük eğer kendileriyle ilgili olumsuz şeyler bu tür olumsuz şeyler söylendiğinde de hemen, ‘Mobbing yapıldı. O yapıldı, bu yapıldı’ diyerek avukatlara başvurup bir sürü sıkıntı mı çıkartıyorlar..?

Şimdi gelelim Hintli Pakistanlı işçilere; Hintli, Pakistanlı işçilerin maliyeti ortalama 600 Euro diye duyumlarım var. Bu ücrete yeme içme de dahil olabilir. Söylenen o ki bu işçiler, sabah 08.00 iş yapmaya başlıyor. 10.00 çayına kadar hiç cep telefonu kullanmadan sosyal medyada abuk-sabuk paylaşımlar yapmadan, arkadaşıyla şakalaşmadan, dur bir sigara içeyim veya ben beş dakika bir tuvalete gideyim demeden işlerini yapıyorlar.

10.00 ile 10:30 arasında çay ve ihtiyaç molası veriliyor. 10:30’dan sonra 12.00’ye kadar işlerini yapıyor. 12.00 ile 13.00 arası tekrar yemek molasına çıkarılıyorlar. 13.00 ile 15.00 arasında tekrar çalışıyorlar. 15.00 ile 15:30 arası çay molası veriyor. 15.30 ile 17.00 arasında da çalışılıyor. Yani bu zamanlar zarfında çalışılıyor ve  sonrasında da istirahate gönderiliyorlar. Bu yabancı işçiler, altı ay kontratlı çalıştırılıyorlar. Altı ay sonra uçak biletini alınıyor, işçi ülkesine gidiyor. Kıdem tazminatı yok. Avukat masrafı yok. Avukatlık ücreti yok. Bir sürü sorunla, sıkıntıyla uğraşmak da yok.

Şimdi, eğri oturup, doğru konuşalım. 600 Euro asgari ücretin biraz üzerinde bir rakam. Türk işçiler hangi rakamlara çalışıyorlarmış. Ne kadar iyi iş yapıyorlarmış, hangi kalitede işçilik kalitesinde iş üretiyorlarmış, onları önce bir ortaya koymaları gerekmiyor mu?

Ben sizlere soruyorum, siz işveren olsanız size sürekli sorun çıkartan, yüksek maaşlar alan, yaptığı işe göre aldığı maaşı beğenmeyen, yaptığı işi beğenmeyen sürekli, dır dır eden, sürekli cep telefonuyla sosyal medyada gezen, işi dalgaya alan, iş verimliliğini düşünmeyen, senin yanında çalışırken birkaç TL daha fazla yevmiye bulursa hemen seni terk edip başka birinin yanına giden işçiyi çalıştırmak ister misiniz?

Yoksa yabancı işçiyi mi çalıştırmak istersiniz ?

Dürüst olmak gerekirse hiç kimse; saygısız, ahlaksız, iş disiplinden yoksun, liyakatsiz, tersanenin içine girdiğinde kendisinin iyi çalıştığını düşünen, doğru düzgün verim alamadığı işçiyi çalıştırmak istemez.

Bu yabancı işçi meselesi daha çok su götürecek  gibi gözüküyor. Üstelik işler azaldı, sektör daralıyor, verimlilik ve maliyet daha da önemli hale geliyorken...

Herkes önce aynada kendine bir baksın, ‘ben neyi doğru, neyi yanlış yapıyorum’ diye bir sorsun…

Yarın bambaşka bir insan olacağım diyorsun. Niye bugünden başlamıyorsun?

Epiktetos