Hızlı bir değişim ve dönüşümün içerisindeyiz. Bir yılı aşkın süredir pandeminin etkisi altında olan dünyamız, ülkelerin gelişmişlik düzeyleri ya da zenginlik fakirliklerinin nötr kaldığı bir mücadelenin içerisinde. İnsan hayatı ile doğrudan ilintili en ufak bir hata günümüzde çok pahalıya mal oluyor. Aslında bireysel korunma ve tedbirlere uymanın bileşenidir virüsle savaşın kazanım yolu. Bu yönüyle bakıldığında değişen yeni kontrollü normalleşme yeni düzene ayak uydurabilmenin seviyesi ile karşımıza çıkıyor. 1 Mart pazartesi akşamı Sayın Cumhurbaşkanımızın kabine toplantısı sonrasında açıkladığı kontrollü normalleşme şehirleri yine kendilerine zimmetliyor. Herkes kendi evinin önünü süpürecek. Günahı da sevabı da yine şehirlerin kendilerine. Yani vaka oranı ve verilere göre şehirler yeni normalleşmede yer alacaklar, kısıtlamalar buna göre belirlenecek. Her şehir kendisinden sorumlu olacak. Dolayısıyla her şehir kendi normalini kendisi belirlemiş oluyor. Kurallara ve tedbirlere uymaya bu yönde bakmak gerekiyor artık.

Bir yıla yakın bir süredir esnafların iş yerlerinin pandemi tedbirleri doğrultusunda kapalı olması ya da hasılatın ciddi oranda düşmesi, ekonomik olarak vatandaşımızın cebine dokunuyordu. Hele hele gündelikli çalışan yardımcı personel sıkıntılı bir sürecin içerisindeydi. Devletimiz gerek Kısa Çalışma Ödeneği, gerekse Nakdi Ücret Desteği ile ekonomik olarak çalışana ciddi destek verdi. Bunun yanında işyerleri kapanan işvereni de mücbir sebep kapsamına alarak bir nebze nefes aldırdı. Ayrıca ekonomik destekler ile de piyasaya nefes aldırmaya çalışıldı. En önemli noktalardan biri tedavinin tüm aşamalarında her şeyin ücretsiz yapılması oldu. Sağlık alanındaki adeta insanüstü çalışma ve koordinasyonla zor süreci atlatma yolunda emin adımlarla ilerliyoruz.

Gelelim Yalova İlimize. İlimiz son verilere göre “Yüksek Riskli” iller arasında. Bu durum kontrollü normalleşmede maalesef kısıtlamalar ile kendisini gösteriyor. Eğitimden ticarete, sosyal hayata tüm alanları kapsayan parametreleri daha iyiye çevirmek bizim elimizde. Neden olmasın? Lakin pazartesi günü banka önlerindeki manzara, sokaklardaki, alışveriş merkezleri önündeki manzaraya çok üzüldüm. Yeterince deri almak için kaç tane daha canımızı kaybedeceğiz. Kafelerin önlerinde açık olmasalar da maalesef gençler sanki başka dünyada yaşıyorlar. Nasıl olacak? Bunca problem varken ve esnafımıza rahat nefes aldırıp işyerlerinin açılmasında, kontrollü normalleşmede üzerimize düşeni yapmazsak güncellenecek veriler ile maalesef “çok yüksel riskli iller” kapsamına girebiliriz. Konu kamunun derdi değil, hepimizin derdi. Hepimize düşen görev çok basit; maske, mesafe ve temizlik… Olumlu yönüyle bakmak istiyorum. Yalova bizlere zimmetli, hepimizin katkısı ile düşük risk grubuna girmememiz için bir neden yok. Biraz daha özen, biraz daha dikkat gerektiriyor.

Şunu da ifade etmek istiyorum. Kontrollü normalleşme ile taviz vermeden daha dikkatli olmamız gereken bir döneme girdik. Açılan işyeri sahipleri lütfen göstermelik tedbirler uymayınız ya da müşteriler olarak bizler en kısa sürede işyerlerinden yararlanıp, alışverişimizi yapıp ayrılalım. Bir araya gelinen her saniye bulaşma riskini artırıyor. Okullarda bir yıllık yüz yüze eğitim alamayan yavrularımız için bu süreç daha önemli. Serviste, minibüste lütfen fazla yolcu alımı olmadan riski en alt seviyede tutarak bu süreci onlar için sağlıklı olarak geçirelim. Uzaktan eğitim ile değerli öğretmenlerimiz ciddi emek sarf ediyorlar. Yine de yüz yüze olan eğitimin yerini tutmaz. Risk seviyesinin aşağı inmesi ile inanıyorum ki tüm öğrencilerimiz özledikleri okullarına kavuşacak. Her birimize konunun takipçisi ve uygulayıcısı olarak görev düşüyor. Kontrollü normalleşme sürecinde periyodik olarak ilimiz veriler ile test edilecek. İnanıyorum ki birlikte başaracağız. Yeter ki konuyu sahiplenelim. Kalın sağlıcakla…