Dün kontrol amaçlı hastaneye gittim.

Uzaktan selamlaşır, derdimi dinler ilacımı yazar gönderir dediğim doktor, yanıma yaklaşıp muayene etti.

Beklemediğim bir refleks şu günlerde, ama ayrılırken bir kez daha düşündüm.

Biz evde işyerinde, onlar ise salgın hastalığın adeta kaynağında bin bir zorlukla görev yapmaya çalışıyorlar.

Ve elbette diğer sağlık personeli.

Toplum olarak bu süreçte onlara karşı gereken anlayışı ve ilgiyi gösteriyor muyuz? Bunu konuşmak lazım aslında.

Maddi manevi motivasyonlarının üst seviyede olması gereken insanlar bunlar.

Bencilliğimiz tavan yaptığı ve dünya sadece bizim etrafımızda döndüğü için empati yeteneğimizi de yitirdik sanki.

Korona kadar tehlikeli bir problemdir empatiyi yitirmek.

Duygusuzlaştırır, başkasının halinden anlamanızın önünü keser.

Sadece ve hep ben diye bağırırsınız.

Herkes kendi sesini duyar…

Tabiattaki başka seslere kulaklarınız sağır olur.

Toplumsal refleksinizi şefkatinizi hassasiyetinizi kısacası insanlığınızı sorgular hale gelirsiniz.

Bu yaşadığımız zor günler de gelip geçecek elbette.

Ardında nice dramlar ve acı hatıralar bırakarak.

Balık hafızamıza yenik düşmezsek, zamanla bu günlerinde vicdani sorgulamasını yapacağız.

Vicdanlarda mahkemeler kurulacak. Ve herkes payına düşenden nasiplenecek.

Bir ibret dersi çıkaracağız kendimize göre.

Tıpkı 21 yıl önce yaşadığımız Marmara depremi gibi…

Depremden ne kadar ders çıkardığımızı, imar düzenlemeleri ve kentsel dönüşümde ne kadar mesafe aldığımızı takdirlerinize bırakıyorum.

Toplumsal bilinç sadece devlet eliyle tanzim edilen bir konu değildir.

Devlet fonksiyonel olarak teknik altyapıyı hazırlar

Üst yapı ise farkındalık ve bilinçtir.

Tekrar dönelim sağlık çalışanlarına,

Üç gün balkonlarda bir alkış, bir alkış…

Ya sonrası… Sonrası acı gerçek…

Bu insanlar aceleyle, elini yüzünü bile yıkamaya fırsat bulamadan, yarı aç yarı tok hastalara koşturuyorlar. İzin kullanamıyorlar.

Tedavi etmeye çalışırken belki de hastalık kapıyorlar.

Hatta ölüm haberleri geliyor dört bir yandan.

Kim bu insanlar?

Hakarete uğrayan sağlık memuru

Serum yazmadı diye tartaklanan acil doktoru

Rapor isteyip vermeyince üzerine kurşun yağdırılan uzman Doktor. İki dakika beklemeye tahammülü olmayanların tartışmalarını yatıştırmaya çalışan, sıra kavgasında itilip kakılan güvenlik görevlisi

Kimileri tatil planı yaparken tulumun içinde şarıl terleyen laborant arkadaş

Temizlik görevlisi hasta bakıcısı vs.

Takdir görmek, anlaşılmak hakları elbette. Ancak sadece takdir etmeye dönük cümleler yazmanın ötesinde bir sebebim var benim.

Vicdanımın sesi…

Bir poliklinik hemşerisinin koridorda yankılanan sesini kelimelere dökerek bitireyim yazımı

“Sizin hayatınız için, bizim hayatımız için…

Lütfen maskenizi takın ve lütfen mesafeli bekleyin ve bizi de anlayın”…

Not:(Devlet hastanesinde tedavi görev bir tanıdığımın anlattıklarından, birebir yaşadığım tecrübelerden basında okuduğum haberlerden esinlenerek yazılmış bir yazıdır.)