Adanmış insanlar vardır.

Amaçlarını sebeplere feda etmeden yaşamış, varoluşun şerefiyle, fıtratın nezahet ve zarafetiyle nefes tüketmişler bu fani âlemde.

Arkalarında insanlığa dair enfes kokular ve izler bırakmışlardır.

Sebepler, ideallerinin bineği olmuş onların.

Kavgaya değil sevgiye işaret etmişler.

“Ben gelmedim dava için

Benim işim sevgi için”

İnsanlığa yol göstermişler.

Merhum Hacı Bektaşi Veli’nin deyişiyle

Elleri, dilleri, belleri çirkinliklerle meşgul olmamış bahtiyarlar.

Kuşların rızık peşinde koşması gibi, nezih bir telaş içinde, bilgi ve hikmetin ardından yorulmuş bedenler.

İmkânlarına emanet gözüyle bakmış, Allah’ın verdiğini, Allah’ın kullarıyla paylaşmaktan onur duyan bir hayat yaşamışlar.

Ne varlığa sevinirim

Ne yokluğa yerinirim

Aşkın ile avunurum

Bana seni, gerek seni. Diyecek bir Allah sevgisi ile dolaşmışlar yeryüzünde.

Bir yerlerde varlar onlar.

Onların duaları, Meleklerin refakatinde Allah’a arz olunmuştur.

Bilinmekten ürken, övülmekten, şöhretten bucak bucak kaçan “Allah adamlarıdır”.

Kulağıma eğilip “rica ediyorum bana vekil ol bir garibin gönlünü yapalım.

Umudunu şenlendirelim.

Sevinciyle sevinelim.

Duydum ki Hacca arzuluymuş,

Her gidenin ardından mahzun bakarmış ”diyen sesin sahibi gibi adamlar.

Nasip olmamış ama aşkını yüreğinde yaşatmış bir Aşık’ı, maşukuna ulaştırmak için adanmış ruhtu sanki bu fısıltısının sahibi.

Onu biricik sevgiliye kavuşturmak neşesi düşmüş yüreğine belli.

Kâbe hasretiyle tutuşmuş bir mümin kalbi memnun etmenin, ne yüce bir devlet olduğunun farkına varmış bir ermiş tavrıyla,

“Derdim vardır inilerim” dediği gibi şairin.

Allah dualarına icabet etmez sanmayın.

Gözyaşlarına nazar kılar, duyurur onun adını melekût âleme.

Bu isimsiz kahramanı ömrü boyunca minnetle yad etti.

Onu sebep kılan Mevla’ya şükür, dilinin tespihi olmuştu tavafta, sa’y da, arafatta.

Vel hâsılı kelam…

Allah’ı memnun etmek muradıyla yaşamış

Fanilerin iltifatına yüz vermemiş

İnandığı gibi yaşamış insanlık numuneleri.

Takva ile bezenmiş yürekleri, iyiliğe hayra doğruluğa kilitlenmiştir adeta.

Her türlü değerin paspas edildiği bir dünyada

Kendilerine değil sadece Allaha çağıran mübarek seslenişin sahipleridir.

Mübarek amaçların adamları vardır.

Allaha adanmış ömürler yeryüzünün yüz akıdırlar.

Kimsesizlerin yüreğine serinlik, sevinç ve huzur koyabilmenin derdiyle telaşlılar.

Ve kimsesizlerin kimsesi olan “Rabbil-Âleminin” Memnuniyetine mazhariyettir biricik gayeleri.

Hayatın gürültüsü içinde kaybolmuş gibi gelse de

Yüzü suyu hürmetine dünyanın ayakta durduğuna inandıklarımızdır.