Şu an yerelde ve yaygın basında tarafsız, objektif yayıncılık yapmak ne kadar zor bir iş olduğu gerçeğini, ancak bu sektörün içinde olan bilir.

Bir nevi Kamu görevi yapan basının, siyasi parti ve güçlü holdinglerin bünyesinde değil, demokrasilerin olmaz olmazlarından halkın menfaatlerini ön planda tutan bir yayın anlayışı ile hareket ederek, her kesimden vatandaşın okuyup, izleyip, dinlediği ve her daim bilgilendiği mecralar olmalıdır. 

Yıllardan beri yazıyor, çiziyor, yerel ve yaygın medyanın her geçen gün saygınlığını kaybeden ve özellikle bazı siyasetçiler tarafından kullanılan merciler olduklarını söylüyoruz. 

İster Yerel, ister Genel, ister Başkanlık Seçimleri olsun, son yıllarda sosyal medyanın da hayatımızın her alanına germesiyle, basılı medyada gazetecilik başta olmak üzere, sesli ve görüntülü haberciliğin güç kaybı yaşadığı gerçeğini maalesef yaşıyoruz.

Bir tarafta, istihdam oluşturmuş, katma değer sağlayan emekçi bir kesim, diğer tarafta kayıt dışı, cep telefonlarıyla sosyal medya hesaplarından ‘MEDYA MENSUBU’ adı altında 3-5 kelime ile kendilerini gazeteci gören, kayıt dışı, tetikçi ve taraflı kişilerin oluşturdukları bir kesim…

   Hükümette olan Adalet ve Kalkınma Parti’nin medya ile irtibatlı birimleri, artık Türkiye’de medya sektöründe yaşanan kirliliği, eksiklikleri, sorunları masaya yatırmaları gerekiyor. Bu mesleğin ehliyetlisi ile bu işin sahtekarlarını birbirinden ayırmaları lazım.

Halkı doğru bilgilendirme görevini omuzlayan, medya çalışanlarının haklarını koruyacak yasa ve kanunların bir an önce çıkartılması gerekiyor. 

Kriterler belirleyerek, medya sektörünün objektif yayınlar yapan, güven duyulan, saygın kurumlar haline gelmeleri sağlanmalı.

Ülke genelinde binlerce medya yayınlarının can çekişmesini, yüz binlerce çalışan emekçilerin gelecekleri için mutlak surette ‘MEDYA MENSUBU’ olacaklarda vasıf aranmalı.

31 Mart Mahalli Seçimleri sonrası, tüm resmi kurumlar başta olmak üzere, seçilmişler, meslek örgütleri ve STK’ların başkan ve yöneticileri bu konuda hassasiyetlerini ortaya koymalıdırlar.

Taraf değil, objektif yayıncılık için her kesim üzerine düşeni yapmalı, ‘Basın Ahlak Kuralları’ dışında büyük bir girdap içine sokulmaya çalışılan medyaya sahip çıkılmalıdır.