Muhalefet kelimesinin sözlükte üç anlamı var; ‘’Bir tutuma, bir görüşe, bir davranışa karşı olma durumu, aykırılık. Karşı görüşte, tutumda olan kimseler topluluğu. Demokraside iktidarın dışında olan parti veya partiler.’’ olarak geçmektedir.

Yani muhalefet sadece iktidar olamayınca ya da yönetemeyince yapılan bir davranış biçimi değildir. Siz iktidarda iken sizin fikriniz yönetirken de gördüğünüz hatalar ve yanlışlar için muhalefet edebilirsiniz . Yönetirken ya da yönetenlerle birlikte iken de gördüğünüz yanlış-hatalı icraatların karşısında muhalif tavır takınabilirsiniz.

Gerek yerel siyasette gerekse genel siyasette muhalifler genelde kendi partisinden ayrıldıktan sonra muhalefet etmeye başlıyorlar ve şu yanlış bu doğru diye nutuklar atıyorlar. Peki, siz iktidarda- yönetimde iken de bu sorunlar vardı. Neden o zaman muhalefet edip doğruyu söylemediniz dendiğinde ise bir sürü kaçamak cevaplar veriliyor. Yönetirken açık seçik yanlışlara sırf kendi menfaatleriniz ya da başka sebepler ile muhalefet edip doğruyu söylemez iseniz yönetimden düştükten, idareden ayrıldıktan sonra söylediğiniz doğrular her ne kadar doğru olsa da halka inandırıcı gelmiyor.

Yerel siyasetimizde eski yöneticiler ya da kendi partilerinden ayrılıp başka partilere geçenler şimdilerde Yalova’daki birçok sorun ile ilgili, belediyelerin bir sürü yanlış uygulamaları ile ilgili, sanayi - OSB vb. konularda muhalefet etmektedir. Bence doğruları da söylemektedirler ancak halk bunlara tam olarak itibar edemiyor çünkü asıl soru şu ki bu yanlışlar uzun zamandır var hatta siz yönetirken de vardı, siz etkili-yetkili olduğunuz zamanlarda da var olan bu yanlışlara neden yüksek sesle ve aynı kesin netlik ile muhalefet etmediniz?

Yalova’yı geçmişte yönetenlerin hepsinin ipi pazara çıkınca gördük ki; hemen herkes yemiş içmiş, kendi yandaşına, arkadaşına belki de gizli ortağına ihaleler vermiş, bir sürü yolsuzluk, soysuzluk hırsızlık yapılmış. Üstelik bunları yapanlarda diyor ki zaten hep böyleydi benden önce de yapılıyordu. Yani ortada toplumun bazı kesimi tarafından kanıksanmış hatta hak görülen yolsuzluk – hırsızlık, ihale vermeler, belediyenin arsalarını hiç etmeler, kendi tarlalarına imar çıkartıp milyonları götürmeler var ve bu maalesef artık normal kabul edilip bal tutan parmağını yalar diyorlar.

İşte iktidarda iken bu gibi bir sürü şaibeli işe karışmış, kendi yapmasa bile yapılan yanlışları, hırsızlıkları, yolsuzlukları görüp de muhalefet edememiş, doğruları haykıramamış olanlar sonradan iktidar ellerinde düşünce ya da başka partilere geçince tam bir sütten çıkmış ak kaşık misali tüm doğruları söylüyorlar.

Doğruları söyleyip Yalova için mücadele etmelerine itirazım yok, benim itirazım DOĞRUNUN HER ZAMAN DOĞRU olduğun söylenmesi bilinmesi gereklidir. Üstelik DOĞRUYU SÖYLEMEK İÇİN DOĞRU ZAMANI BEKLEMEK gibi bir tutum da doğru değildir. Sonrasında iş zaten işten geçmiş oluyor ve siz muhalefete geçip doğruları söylemeye başladığınızda insanlar tabi artık sen yiyemediğin için artık bu kaynaklardan sen ve yandaşların faydalanamadığı için konuşup muhalefet ediyorsun diye düşünüyor.

Gerek yerel gerek ulusal siyasette muhalefet ciddi önemli bir dengedir, ancak bu denge sadece farklı parti ya da görüşlerde olmaz. En doğru muhalefet hatalı yanlış olan her duruma iktidar olsanız da muhalefet ederek doğruya doğru yönlendirme yapmanızdır.

Delilik, kişide seyrek görülen bir nesnedir: Gruplar, partiler, uluslar, çağlar için ise bir kural hâlindedir. Friedrich Nierzsche