Bir toplumun kalitesi ya da toplumun yüksek kalitesi insanların her alanda birbirlerine olan saygıları ve insanların birbirlerinin hakkına gösterdikleri saygı ile ölçmeli kanımca. Belki de böyle ölçülüyor bundan çok emin değilim. Ancak insanların birbirlerine saygı duymadığı, birbirlerinin haklarına saygı duymadığı, birbirlerine karşı umursamaz davrandığı toplumlar, düşük kaliteli toplumlar, kalitesiz toplumlardır.

 

 

 

Kültürden midir yoksa bu meslekleri her meslek seçenin böyle bir karakteri mi vardır bilmiyorum. Ama tır- kamyon gibi ağır vasıta kullanan araçlar toplumda hiç kimseye saygı duymaz, trafikte yollar kendilerininmiş gibi bir algıyla araç kullanılırlar. Sürekli sol şeridi işgal edip, sol şeritten de kendi hızlarına göre gidip başkalarının ilerlemesine izin vermezler.

Bunu sadece kamyoncular, TIR’cılar yapmıyor. Bunu yine kendilerine ehliyet verilmiş birtakım elbiseliler ve insan görünümünde olup ama aslında insan olmayanlar da yapıyor. Zaten var olan berbat bir trafik karmaşasını, daha da berbat hale getirmek için kendinden başka hiç kimseyi düşünmeyen, trafikte sadece kendisinin olduğunu varsayan ‘ben rahat gideyim de benden başkasının ne hali varsa görsün’ diyen bir yaşam tarzıyla yaşayan insan görünümlü yaratıkların tamamı yapıyor.

Şimdi trafikte bunu yapanlar, bu saygısızlığın başka versiyonları hayatın başka noktalarında da yapıyorlardır.

Örneğin bir başkası da diyor ki; ‘’ben şu kadar zam yaparım ve kazanıyorum bana ne’, biri başkası da diyor ki, ‘ben faizden kazanıyorum bana ne’, öbürü diyor ki, ‘ben silah ticaretinden kazanıyorum bana ne insanlar ölsün’ bir başkası ise, ‘ben petrol ticaretinden kazanıyorum, çevre kirlensin bana ne.’  

Birbirine saygısı olmayan insanların oluşturduğu toplumları bölmek, parçalamak, yönetmek, kırmak, yıkmak ve parçalamak çok kolaydır. Bizi yönetenlerin de bu takım toplumları arzulamaları doğaldır. Birbirine saygısı olmayan, bencil, sadece kendini düşünen insanların oluşturduğu toplumda, her türlü yanlış şeyi kolayca yapabilir, her türlü adaletsiz yönetimi kolayca uygulayabilirsiniz. Çünkü yapmanız gereken şey, insanlara umursamaz davranmayı sadece kendini düşünüp başka hiç kimseyi umursamamayı algılatmak, inandırmaktır.

İnsanları hayvanlardan ayıran özellikler; zekâ, duygu, merhamet, şefkat, saygı ve adalet gibi hisler vardır.  Bu hisler kaldırdığında, insan gerçekten hayvanlardan da aşağı hale geliyor. Dolayısıyla erdemli insanların oluşturduğu bir toplum birbirlerine saygı gösteren, birbirlerine saygı duyan, birbirlerinin hakkına riayet eden, birbirlerinden çalmayan, bir başkasının sıkıntısını da umursayan insanların oluşturduğu toplumdur.

Merak ettim nedir bunun sebebi?

Neden hayatın her alanında çok basit konuları sürekli bir sorun haline getiriyoruz, getirmişiz. Trafik varsa bunun sorunu biziz. Bir yerlerde kalabalıkta karmaşa, kargaşa varsa, bunun sorunu biziz. Bu sorunlar, birbirimize saygı duymadığımız, umursamaz davrandığımız için gerçekleşiyor. Bir tane yanlış umursamaz Egoist davranış, trafikte 4- 5 saati yok edebiliyor. Bir hastayı bir yerden, bir yere götürmekte olan bir aracın 2- 3 saat geciktirip hastanın ölümüne sebep olabiliyor. Bu o sorumsuz egoist, bencil davranan insanın umurunda değil.

Gerçekten şunu net olarak söylemek istiyorum. Medeni muasır medeniyetler seviyesinde, modern ülkelerin yüzde doksanında insanlar trafikte çok saygılılar. Bir gün arabanızla şu sınır kapılarından çıkıp Avrupa’ya doğru bir yol alalım. Trafikte bir araç kullanın bakın görün dediklerimin nasıl olduğunu anlayabilirsiniz.

Yazık, çok yazık gerçekten üzülüyorum. Her güzel şeyin temsilcisi Müslümanlar olması gerektiğine inanır ve düşünürken, her yanlış, her kötü şeyin temsilcisi neredeyse Müslümanlar olmuş. Bunun en büyük sebebi de ahlak yoksunluğu. Geldiğimiz noktada dünyada ve ülkemizde din var, dindar var, Müslüman çok var ama ahlaklı insan bir elin parmaklarını geçecek kadar bile olduğunu sanmıyorum. Ahlaklı insan yok, dindarlık ahlak olmayınca hiçbir işe yaramıyor sanki...

Zor olduğundan cesaret  edemiyor değiliz, tersine cesaret edemediğimiz için zordur.

Seneca