Görev çocuğundur.

Ödev için neler yapmalı?

Ödev, okul ile çocuk arasındaki bir süreçtir?

Aileler bu süreçte yerlerini doğru belirlemeli ve çocuğun sorumluluğunu alabilmesi için, erken çocukluk itibariyle çocuğa verilen ilk ev çalışmalarından başlayarak ailenin sadece yol gösterici olduğu mesajı, onda sorumluluk bilincinin oluşturulmasında temel davranış kazandırmaktadır.

Aileler hangi tutumda olmalıdır? Doğru yol haritası nedir?                                                            

Çocuklarının okula gitmesiyle birlikte pozitif duygularını onlarla paylaşmalıdır. En önemlisi okul dönemi içindeki tüm yapılması gerekenlerin çocuğa ait birer sorumluluk olduğunu ilk başta vermelidir. Böylece çocuğun kafası netleşir. Ödevi çocuğun kendisinden daha çok kendine dert edinen, okulda unutulan ödevi gecenin bir saati okuldan almaya giden, okunması için verilen kitabı kendi okuyan ve sonrasında çocuğa özetini anlatan, kitapla ilgili soruların yanıtlarını çocuğuna dikte eden anne-babanın çocuklarında ödev bilincinin oturması oldukça güçtür.                                                 

Bu durumda çocuk ödevin kendisine değil, ailesine verilen bir şey olduğunu sanabilir. Sandığına da inanabilir.                                                                                                                                                             

Gelişen teknolojiyle birlikte, değişen eğitim sistemi, sınavlar, çalışan anneler ve babalar çocukların karakterini mi değiştirdi, çalışma şekli mi henüz bilinmiyor. Ama, günümüz çocuklarına bir şeyler oldu. Okul çağı denilen 6-12 yaş arasındaki dönemde çocuklar ödev yapmakta, uyumakta veya uyanmakta, arkadaş ilişkilerinde ailelerine zorluklar yaşayabiliyor...

Sorumluluk çocuğun                                                                                                                                          

Ödev için neler yapmalı?                                                                                                                                     

Ödev, okul ile çocuk arasındaki bir süreçtir. Aileler bu süreçteki pozisyonlarını doğru belirlemeli ki çocuğun sorumluluğu oluşsun. Okul öncesinden itibaren çocuğa verilen ilk ev çalışmalarından başlayarak ailenin sadece yol gösterici olunduğu mesajı, onda sorumluluk bilincinin oluşmasına yatırım olur.

Aile hangi tutumu izlemeli?                                                                                                                     

Çocuklarının okula gitmesi ile ilgili olumlu duygularını onlarla paylaşmalı. Ayrıca okul dönemi içindeki tüm yapılması gerekenlerin çocuğa ait birer sorumluluk olduğu mesajını en baştan vermeli. Böylece çocuğun kafası netleşir. Ödevi çocuğun kendisinden daha çok kendine dert edinen, okulda unutulan ödevi gecenin bir saati okuldan almaya giden, okunması için verilen kitabı kendi okuyan ve sonrasında çocuğa özetini anlatan, kitapla ilgili soruların yanıtlarını çocuğuna dikte eden anne-babanın çocuklarında ödev bilincinin oturması oldukça güçtür. Bu durumda çocuk ödevin kendisine değil, ailesine verilen bir sorumluluk olduğu düşüncesini geliştirir.

Yanında olun, ama...                                                                                                                                               

Bu durumda ne yapmalı?                                                                                                                                         

İlk günlerde çocuğu ödev sürecine adapte etmek için yanında oturabilir ve yanında ona müdahale etmeden kitap okuyabilir, ya da onun dikkatini dağıtmadan başka bir şeyle oyalanabilirler. Amaç, onun yanında olduğu mesajını vermektir.

Birlikte ödev yapmak doğru mu?                                                                                                                

Çocuklar rutinleri sever. Çünkü rutinler belirsizliği azaltır. Kaygıyı yaratan durum ise belirsizlik olduğu için rutinlere bağlı kalmak çocuklar için kaygının olmaması demektir. Bu nedenle, çocukların rutinini belirlerken veya onlarda alışkanlık haline getirebilecekleri bir davranış inşa ederken dikkatli olmalı. Eğer ilk günlerden itibaren ödevlerini birlikte yapmayı önerirseniz çocuk “Ödev anne-baba ile yapılır” inancını geliştirir, cevaplara daha kolay ulaştığı için bu alışkanlığına devam etmek ister. Çocuk evde aileyle çalışırken konuyu neredeyse tamamen kavramış görünür, anne ya da babanın sorduğu sorulara doğru cevap verir, birlikte çözdüğü testlerde başarılı olur. Ancak sınav günü geldiğinde beklenenden daha düşük bir performans gösterebilir. Çoğu zaman bu sınav kaygısı olarak tanımlanır. Aslında temel neden, sınav sırasında evde olduğu gibi çocuğa yönlendirici ve doğru cevabı bulmasına yol gösterici bir kişinin olmamasıdır. Çocuklar ilk günden itibaren ödevlerini tek başlarına yaparsa ve anne-babalar sonrasında kontrol eder, belli yerlerde yaptığı hataları yeniden düşünmesini söyler, en sonunda halen doğru sonuca ulaşamıyorsa direkt olarak cevabı söylemeden konuyu açıklayıp anladığından emin olurlarsa hem ödev amacına ulaşır hem de öğrenme sürecine bir katkı olur.

Keyifli ödev formülleri her zaman vardır                                                                                                

ÖDEVLERİ çocuğun ihtiyaç saatleri gibi düşünün. Öğretmenler anne-babayı da araştırmaya katacak ödevler verirse iletişim de keyif de artar. Ödevini yaparken sıkılmaması için, kısa süreli aralar vererek çocuğunuzun bir şeyler yiyip içmesine, müzik dinlemesine izin verin. Çocuğunuz ödevini yaptığında takdir ediniz. Öğrencilerin ilgi ve yetenekleri doğrultusunda verilecek şahsi ödevler çalışmayı keyifli hale getirecektir. Öğrencinin kişisel ve sosyal etkinliklere katılmasını engellemeyecek kısa süreli ödevler özellikle ilk başlarda olumlu tutum geliştirmesine yardımcı olur.                                                  

Fazlasıyla yaratıcılığı olan çocuk dönemlerinde bu özelliği geliştirecek, araştırmaya yönelik  ödevler, onların gelişimine  katkı sağlayacaktır.                                                                                                              

Tabi; Çalışma ortamının doğru hazırlanması gerekmektedir. Çocukları çalıştırabildiğimiz kadar başarılıyız. Sorumluluklarını yerine getirdikleri kadar iyiyiz. Sorumluluklarını yerine getirebiliyorsa çocuğumuz biz de doğru ebeveynlik yapmışız demek oluyor.                                                                                   

Bu nedenle ki erken çocukluk dönemindeki küçük sorumluluklar, ilkokul 1. sınıfla ki birlikte iliklenen ilk düğme nasıl olursa arkası da öyle gelir diyoruz. Belki de bu nedenle anaokulu/ilkokul; ortaokul ve liseden bile önemli.                                                                                                                                            

Lütfen çocukların yerine ödev yapmayınız. Ödev onlarındır. Sizin değil. Ödevini yapmadığında okula gitsin ve cevabını kendi versin. Sonuçlarını da kendi yaşasın. Ödev yapmadığında bağırıp çağırmayın öğretmeniyle birlikte hareket edin. Uygun çözümleri okul aile işbirliği içerisinde arayın. Bu nedenledir ki çocuk dantel örmek gibidir. Zincir atlamadan, sabırlı, naif, zarif...                                                         

Karnı tok, uykusu gelmeden yapılmalıdır ödevler. Hastalık nedeniyle çocuk ödevini yapamadığında, iyi olduğu günlerde yapıp yine öğretmene götürüp kontrol edilmesi sağlanmalıdır.                                 

Bugün hangi yaşta,  hangi meslekte, nerede olursak olalım eğer sorumluluklarımızı yerine getirebiliyorsak bir geçmişi düşünün! Neler yaşadık ve bize nasıl davranıldı?                           

  Sorumlulukları olan, ödev bilinci gelişmiş, kendi kendine çalışabilen çocuklar yetiştirebilmek ümidiyle...