Beyaz ekmeğin, yalnızca vücut için değil, özellikle beyin sağlığı ve damarlar üzerinde ciddi olumsuz etkiler yaratabileceğini belirten Karatay, bu konuda ciddi bir farkındalık yaratmaya çalışıyor.

Karatay, beyaz ekmek tüketiminin, beynin işlevlerini olumsuz etkileyerek uyuşmasına yol açabileceğini vurguladı. Bunun yanı sıra, beyaz ekmeğin içerdiği yüksek orandaki rafine unların, vücutta trigliserit seviyelerinin yükselmesine neden olduğunu ve bunun da damar sertliği gibi kalp-damar hastalıklarına zemin hazırladığını açıkladı. Yüksek trigliserit seviyelerinin, damar duvarlarını kalınlaştırarak kalp krizi, inme ve hipertansiyon gibi ciddi sağlık problemlerine yol açabileceğini belirtti.

Karatay, bu durumun nedenini ise ekmek yapımında kullanılan rafine unlarda bulunan aminopeptin şekeri ile açıkladı. İnsan metabolizmasında bu şekerin sindirilebilmesi için gerekli enzimlerin bulunmadığını söyleyen Karatay, bu yüzden beyaz ekmeğin vücutta toksik etkilere neden olabileceğini ifade etti.

Becan'dan fizyoterapinin kapatılmasına tepki Becan'dan fizyoterapinin kapatılmasına tepki

Beyaz ekmek yerine alternatif besinlerin tüketilmesi gerektiğini savunan Prof. Dr. Canan Karatay, "Ekmek yerine çiğ havuç, turp gibi sağlıklı atıştırmalıklar tercih edilebilir. Özellikle kış aylarında bu gıdalar daha uzun süre tok tutar. Yanında şekersiz bir içecek, örneğin Türk kahvesi ya da şekersiz çay içebilirsiniz," dedi. Karatay, beyaz ekmekten vazgeçmenin insan vücudu için bir yenilik değil, sağlıklı bir adım olacağını belirtti.

Prof. Dr. Karatay, ekmeğin "kutsal" olmadığı ve sağlıklı beslenmenin beyinde bir bağışıklık kazanmak anlamına gelmediğini ifade ederek, bu tür yanlış inanışların sağlık üzerinde kalıcı zararlar bırakabileceği konusunda uyardı. Beyaz ekmeğin vücuda verdiği zararın önlenebilir olduğunu söyleyen Karatay, halkı bilinçli beslenmeye davet etti.

Editör: Manşet Gazetesi