Artık siyasetin en yoğun dönemine girdik. Adaylar belli oldu, Meclis üyelikleri son aşamasına gelmiş. Bu gün itibarıyla listeler henüz Seçim Kuruluna verilmedi ama yatın teslim edilecek. Saha çalışmalarına başlandı, Seçim Koordinasyon büroları açılıyor vs.

Ben Çiftlikköy seçmeni olarak sahaya baktığımda, her seçimde her parti iddialı ama bu seçimin dengeleri de kritik tabii ki. Önce CHP üzerinden değerlendirme yaparsak, CHP afiş ve pankartlarında daha çok Adil Yele vurgusu yaparak ilerliyor. Adil Yele geçmişte sağ kesime yakınlığı ile bilinen ve işine odaklanmış bir esnaf. Yıpranmış bir isim de değil. Bu bakımdan CHP partiden çok ismi öne çıkarıyor. Bu da partinin kendine özgüveni olmadığını, seçimi adayla alacağına inandığını gösteriyor.

Diğer yandan seçmen, isimden çok CHP’nin genel tutumu, ideolojik takıntıları, velev ki, Adil Yele kazansa bile, partisinin ayağına pranga olunmayacağından emin değil. Hemen yanı başımızda İstanbul Belediyesinde büyük vaatlerle seçimi kazanan bir Ekrem İmamoğlu örneği var. İmamoğlu, algı dışında bir varlık gösterememiş olduğunu İstanbul’da yaşayanlar söylüyor ve biliyor. Aynı şekilde İktidar imkanlarını ilçeye taşımada bir umut da görünmediğini İmamoğlu’ndan görüyor ve herkes bunun farkında. Bu yönüyle sağ seçmen yanlış yerde konuşlanan Yele’ye sıcak bakmayacağı kanısındayım.

AK Partiye gelince, mevcut belediye başkanı A. Murat Silpagar 10 yılda aslında güzel hizmetler yapmış. Özellikle alt yapı ve su şebekesi, yüzey asfaltları, belediye önündeki kavşak, belediye sosyal tesisleri vs. aslında Çiftlikköy için maliyetli hizmetler. Daha iyisi olabilir miydi, olabilirdi elbette.

AK Parti nöbet değişimi yaparak daha verimli olacağını düşündüğü yeni bir adayla bu seçime girerek Çiftlikköy hizmetlerini daha da artırmayı amaçladı. Yalova’da Mustafa Tutuk’un başkanlığı aslında halkta ciddi karşılık buldu. Halkın memnuniyeti, belediyeden talep edilen hizmetlerdeki hızlı dönüşler, çözüm üretme, Tutuk’un halk arasında olması ve güzler yüzü, taleplere cevap vermesi gibi özellikleri şu anda seçimlerde kendisini favori aday yapmıştır. Bu ise Çiftlikköy için yakın bir örnektir.

Çiftlikköy’de Dr. Recep Hacı’nın adaylığı bazılarınca bir sürpriz görüldü. Ama bu sürpriz çekiciliği olan bir sürpriz oldu. Evet ilk anda bir tedirginlik yaşandı. Tanımayanlar, acaba nasıl bir insan diye düşündü. Ama ilk sahaya çıkışı, ev ziyaretleri Dr. Hacı’nın çok isabetli bir aday olduğu inancını oluşturdu. Güler yüzlü, sempatik iletişimi, İngilizce Tıbbı bitirip akademik başarısı ve iddialı bir doktor oluşu, Hastane yöneticiliği esnasında, her personeli dinleyen, taleplerine çözüm üreten, koridorda yürürken tanıdığı her insanla ilgilenip onlara destek veren, özellikle kardiyoloji hastası tanıdıklarına kendisi de dokunan, ulaşılabilirliği çok rahat olan bir aday olarak sahaya damga vurdu.

Dr. Hacı, göçmen kökenli olması ilçede etnik tartışmaları da ortadan kaldırdı. Göçmen halkımız genellikle, kendi işini takip eden, tertipli, düzenli, temiz, başkasının dedikodusuna bulaşmayan insanlar olduğu için, diğer etnik halkımızca da tartışmaya mahal kalmadan kabul görmesini kolaylaştırdı.

Yaşının genç olması, gençlerle iletişimi onu ayrıca öne çıkaran bir özelliği, gençlik şu anda kendisine özel bir ilgi duymakta, ilçede gençleri temsil eden ve dertlerini rahatça ulaştırabilecekleri bir çözüm merkezi görmekteler. Ayrıca Dr. Hacı mesleğinin verdiği ayrı bir naifliğe de sahip. Yaşam tarzı olarak inançlı, dindar kesime saygılı, ama modern aile yapısına da hiç uzak olmayan, onları da en iyi anlayabilen bir niteliğe sahip olması, onun her kesimden rahat oy alabilmesinin sırrı. Hepsinden önemli, tüm bu özelliklerinin yapmacık olmayıp, doğal olmasıdır.

AK Parti teşkilatları ve seçmeni tarafından çok kısa zamanda bağırlarına basılması, meclis üyeliklerinin belirlenmesinden sonra çok daha güçlü bir saha çalışmasını önümüzdeki günlerde göreceğimize inanıyorum.

Siyasi geçmişinin olmamasını bazıları eksiklik görse de bence, siyaset insanı yıpratan bir sanat. Dolayısıyla henüz yıpranmamış, olduğu gibi görünen, güven veren, dolambaçlı yollara dalmadan direkt inandığını söyleyen bir tarzının olması da başka bir niteliğidir.

Dr. Recep Hacı, diğer siyasi parti seçmenlerinden de ciddi oy alacağına inanıyorum.  Özellikle seçimi kazanma ihtimali düşük olan partilerden kendine yapılacak destekleri önemsiyorum. İlçe halkı kendisine en rahat ulaşabileceği, derdini dinleyecek, çözüm için en fazla gayreti gösterecek aday olarak kendini gördüğüne inanıyorum.

Bu yazımızda iki büyük partinin kıyaslamasını yaptık. Diğer partilerin kazanma imkanını düşünmüyorum. İlçemiz halkı için Allah herkesin kalbine feraset nasip edip, doğru kararlar vermesini naip etsin.