Bu yazıyı yazarken birkaç kez değiştirmek zorunda kaldım, aklım geldi gitti, fikirlerim çarpıştı.
Ne yazmak gerekti daha yazacak neler vardı? Bir okurum dedi ki sen yazdın, yazdın da ne değişti, hem herşeyi yazdın, artık yazacak ne kaldı ki. Bu devran böyle gelmiş böyle gider, boşuna üzme kendini. Bırak artık bu sıkıntıları yazmayı, seni okuyunca moralim bozuluyor, biraz da paparazi yaz, neşemiz yerine gelsin. Bende bir an düşündüm acaba haklı mı diye, sonra eski yazılarımı okudum, baktım ki gerçekten hep kötü şeyler yazmışım, hiç güzel paparazzi haberler konular yazmamışım. Birde başka yönden bakınca, mutlu oldum aslında, eğer birkaç okur benim yazdıklarımdan dolayı neşesini kaybedip, ne olacak şu halimiz diye düşünüyorsa demek ki doğru yoldayım. Bir kaç kişinin bile aklında halimizin gidişatı ile ilgili şüpheler bırakmışsam ne mutlu bana.
Hani şu soğuk suda kısık ateşte pişirilen kurbağa misali , bizi pişiriyorlar ya bravo doğrusu. Bir kaç yıl önce hatta birkaç gün önce kızdığımız – hatta hakaret ettiğimiz herşeyi bize güzel güzel yediriyorlar. Hem genel siyasette hem de yerel siyasette , korkarım birkaç yıl sonra terörist dediğimiz kişiler için resmi törenler düzenleyip miting alanlarında sevgi gösterisi bile yapacağız. Bir kaç ay evvel birbirine hakaret edenlerin kolkola gezip hizmet için bir araya geldik demelerini nasıl kabul etmişsek bunları da kabul ederiz herhalde. Şu günlerin yeni modası ekonomimiz süper gidiyor söylemi var ya, bence süper değil ama diyelim ki süper olsu, şu kaybettiğimiz ulvi – yüce değerler karşısında kazandığımızı sandığımız üç beş kuruşun nasıl lafı olur onu anlayamıyorum. Yani ekonomimiz iyi o zaman bırak her şey mübah mı demeliyiz ? Yani her şeyimiz paraya endeksli hatta satılık mı ki ?
Eskiden dünya ve Türkiye siyasetinde çok kullanılan bir cümle vardı; Tek kutuplu dünya, iki kutuplu dünya diye bilirsiniz, şimdi dünya ya da Türkiye kaç kutuplu bir bakmak lazım. İnsan olarak anlayamadığım noktalardan biri şudur ki;Eğer herkes aynı düşünce ve aynı tarafta olsa hayatın bir anlamı olurmu? Diyelim ki herkesi kendi partilin yaptın, herkes senin gibi düşünüyor, eeee ne olacak yani dünya cennet mi olacak. Hep tek ses veren davul ne işe yarayacak. Bence farklı görüş ve düşünceler olmalı ki hayatın dengesi ve rengi ortaya çıksın. Yani şu anda Türkiye genel siyasetinde diyorlar ki biz %80 ile başa geleceğiz, geldiniz diyelim bu yönetim tarzın hep eleştirdiğiniz Cumhuriyetin ilk yıllarındaki tek partili sistemden farkı ne? Hizmet yapacağız diyerek çevrenizde size göre aklıbaşında etkili yetkili kim varsa bünyenize katmaya çalışıyorsunuz, hem genel hem yerel siyasette tek başınıza olmak istiyorsunuz. Tüm meclisler yönetimler sadece bizden olsun kimse bizde karşı muhalefet yapsın eleştirsin istemiyorsunuz, herkesi bir şekilde tek çizgide,
tek çatı altında toplamaya çalışıyorsunuz, sonuçta varmak istediğiniz yer neresi O İŞTE BELLİ DEĞİL? BUNUN SONUN MUTLULUK MU OLUR HÜSRAN MI OLUR O DA BELLİ DEĞİL ?
Tek tarafı dolu terazi doğru çalışmaz , tek tarafa yüklü gemi alabora olur , unutmayın eğer Allah dileseydi herkesi tek bir şeye inanacak şekilde yaratırdı , ve Allah dileseydi tüm insanları tek bir çatı altında toplardı.Ancak O insanları Ahirete kadar kendi özgür iradeleri ile serbest bırakmıştır.
Her şeye rağmen birilerinin KRAL ÇIPLAK demesi lazım , o birileri olmadan bu hayatın anlamı olmaz ! Üstelik tek renkli tek kutuplu bir iktidar ise bir süre sonra zulme dönüşebilir haberiniz olsun.Toplu sünnet – nikah törenleri gibi yapılan toplu partilere geçiş törenleri tarihte de yapılmıştı ( ANAP dönemi) ancak görün bakın ki sonuç hiç de iç açıcı olmadı.TAŞLAR DOĞAL OLARAK YERLİ YERİNE OTURMALIDIR.Zoraki yerleştirmelerden sonra hep sıkıntılar çıkacaktır.
Tek kutuplu şekillenmeye başlayan Yalova siyaseti de doğal yolunu bulacaktır ki önümüzdeki seçimlerde bunu göreceğiz.inancım o ki Yalova da yaşayan insanlar hem ülke hem de Yalova nın gerçek sorun ve gündemlerinin farkına varabilecek ferasete sahiptirler ,sadece bunu ortaya koyacak cesareti bulamıyorlar.
Son Sözüm şu ki yazacak daha çok şey var.
 
Mağlubiyete uğrayınca ümitsizliğe kapılma, her başarısızlıkta bir zafer arzusu yatar.
Germain Martin
 
Not: Elim bir kazada hayatını kaybeden Berkay Özer kardeşimize Allah rahmet etsin diyor , Bahri Özer abimize de sabırlar diliyorum.