Hindistan ile Pakistan arasındaki gerilim, son yıllarda yeniden tırmanmaya başladı. İki nükleer gücün karşı karşıya gelmesi, uluslararası kamuoyunu endişelendiren bir duruma yol açtı. En büyük tehdit, çatışmalarda nükleer silahların kullanılma olasılığı olarak öne çıkıyor.

Prof. Dr. Ülger, Pakistan ve Hindistan arasındaki çatışmaların temelinde Keşmir meselesinin yattığını belirtti. Hindistan'ın Pahalgam kasabasında gerçekleşen bir terör saldırısında 26 kişinin hayatını kaybetmesi, bu çatışmanın alevlenmesine neden oldu. Saldırıyı üstlenen Direniş Cephesi adlı örgüt, Hindistan tarafından Pakistan'a suçlama yöneltmek için bir bahane olarak gösterildi. Ancak Pakistan, bunun bir "sahte bayrak operasyonu" olduğunu savundu ve kendilerinin bu tür bir terörist grupla bağlantısı bulunmadığını belirtti.

Hindistan'ın sert tepkisi ardından diplomatik ilişkiler kesildi, Pakistan’a verilen vizeler iptal edildi, hava sahası kapatıldı ve ticari ilişkiler durduruldu. Bu gelişmelerin ardından, çatışmanın yeni bir boyut kazandığı İndus Suları Anlaşması ile iyice derinleşti. Bu anlaşma Hindistan tarafından askıya alındı ve Pakistan'ın hayati su kaynaklarından biri olan İndus Nehri'nin kullanımı tehlikeye girdi. Pakistan, tarım ve içme suyu ihtiyacının büyük bir kısmını bu kaynaktan karşılıyor, bu da gerilimi daha da arttıran bir faktör oldu.

Prof. Dr. Ülger, Hindistan ve Pakistan arasındaki bu derinleşen kriz üzerinde durarak, Türkiye'nin bu denkleme nasıl dahil olabileceği üzerine de değerlendirmelerde bulundu. Türkiye’nin bölgesel barışın sağlanmasına katkı sunabilecek bir diplomatik rol oynayabileceğini vurguladı.

10 Süper Lig Kulübü PFDK'ya Sevk Edildi
10 Süper Lig Kulübü PFDK'ya Sevk Edildi
İçeriği Görüntüle

Kaynak: Haberler.cm