Çok net ve haklı bir adalet talebi bu. İnsan doğasına en aykırı şey olan adaletsizliğe karşı bir haykırış. Bu haykırışı duymamak için sağır, görmemek için kör, anlamamak için kötü niyetli olmak lazım.

Emeklilikte adalete takılanların mücadelesinden bahsediyorum. Her gelenin popülist yaklaşımlarla yaptığı değişiklikler sonucu, yamalı bohçaya dönen ve dokunduğunuz yeri elinizde kalan emeklilik sisteminin mağdurlarından haber veriyorum size. Dünyanın hiçbir yerinde olmayacak, olamayacak bir garabet durumdan söz ediyorum. Önü arkası düşünülmeden, seçime endeksli alelacele alınan bir kararla ilan edilen, 8 Eylül 1999 tarihinden sonra sigorta sistemine dahil olanlara yapılmış adaletsizlikten bahsediyorum.                                                                                                                                                             

Çok yazdık, söyledik ama hala haberi olmayanlar için bir kez daha ele alıp, başka açılardan bakarak tekrar edelim. Düşününki bir gün, bir ay ya da birkaç yıl ile EYT için belirlenen tarihten sonra sisteme dahil olanlardansınız. Çıkarılan EYT yasası ile milyonlar emeklilik hakkına sahip oldu. Ya onlar kadar sayıya sahip 2000’liler?

Onların primleri EYT’den emekli olanlardan fazla. Sigortalılık süreleri onlardan fazla. Yaşları onlardan fazla ve devlete ödedikleri para onlardan fazla. Peki ya emeklilik hakkı?

İşte orada durun. Çünkü erkeklerde 17 yıl kadınlarda ise 20 yıl beklemek zorundalar. Masum duygulara sahip oldukları için adaletlerine güvendiğimiz ve bu dünyayı keşke onlar yönetseydi dediğimiz çocuklara sorsanız, bu duruma “Hadi Canım” derler. Kargalar bile güler bu yaşananlara. Ama maalesef karşı karşıya kalınan acı gerçek bu.

Şimdi bu durumda yasa koyuculara mı sitem etmek lazım yoksa sistemin erken emekli edipte maaşa kavuşturduğu genç emeklilerin anlaşılmaz yaklaşımlarına mı?

41 yaşında seni emekli eden sistemden ben emekli olma talebinde bulunduğumda sen neden rahatsız oluyorsun?

Ki ben senden çok daha fazla sisteme katkıda bulunmuşken. Sana göre sisteme borçlu değil hatta alacaklı durumda iken. Hani insan kendi için istediğini, kardeşi için istemedikçe cennete giremezdi?

Hani din kardeşliğinin gerekliliği buydu?

Bir de kendi 38 yaşında emekli olmuş ama emeklikte adalet isteyenleri devlet düşmanı gibi gören ileri yaştaki emekliler var. Bunlar; Avrupa’da emeklilik yaşının 67’ye çıkarıldığından falan dem vuruyorlar. Arkadaş, Avrupa’da genç nüfus mu var ki genç yaşta emekli olsun. Nüfusları zaten yaşlı. Üstüne üstlük onlarla bizim çalışma şartlarımız mukayese kabul eder mi?

Ülkelerinin ekonomik gerçekleri, maaş skalaları, alım güçleri, çalışma şartları, iş sağlığı ve güvenliği standartları, emekli maaşları gibi birçok konuda biz onların yanlarına bile yaklaşamayız. Daha düne kadar siz emekli kuyruklarında üç kuruş maaş almak için sırada ölürken, onlar emekli olunca dünyayı geziyorlardı ve hala gezmeye de devam ediyorlar. Bir de son dönemde, dört vardiyalı çalışma sistemi ve haftada 4 gün mesaiyi devreye alan Avrupa ülkeleri de hesaba katılırsa, siz bu argümanınız ile komik duruma düşmüyor musunuz?

Allah’tan Emeklilikte Adalet Derneği EMADDER var da aynı toplumun ferdi insanlardan destek yerine, bu köstek misali yaklaşımlara maruz kalan ve emeklilikte adalete takılan mağdurlara önderlik ederek haklarını arıyor. Hem de bu bencil yaklaşımlara inat, adaletli bir sistem teklifinde bulunarak. Hem yasa koyucuların bu adaletsiz karar ile sözde savundukları kamunun yararına hem de emeklilik hayali kuran çalışanların yararına bir orta yol ile. Kendilerine layık görülen bencilliğe karşın yaş ve primine göre her sene yüzde 2-3 gibi bir oranla sisteme yeni emeklinin dahil olduğu hakkaniyetli bir tablo ile. Üstüne üstlük 11 ilin yerle bir olduğu bir dönemde, aynı sayıdaki EYT mağdurlarının tamamının bir anda emekli edilebildiği bir ülkede. Bizde 40 yaşında emekli olmak istiyoruz demiyorlar. Bizim de tamamımızı bir anda emekli edin demiyorlar. Adalet isterken de adaletli davranıyorlar. Bencil değiller. Gerçekçi hareket ediyorlar. Hem kendi haklarını hem de devletlerini düşünüyorlar.

Geçtiğimiz hafta EMADDER’in İstanbul Kartal Meydanı’nda mitingi vardı. “Mezarda Emekliliğe HAYIR” sloganı ile düzenlenen mitinge ben de katılım sağladım. Miting tam bir şölen havasındaydı. Meydan ana-baba günü. Alan dolmuş taşmış. Balıkesir, Bartın, Kocaeli, Bursa, Tekirdağ, İzmir, Eskişehir, Ankara, Mersin, Gaziantep…

Türkiye’nin dört bir yanından, 81 vilayetinden binlerce mağdur, EMADDER’in daveti üzerine İstanbul’a akın etmiş. Hakkını savunmak için meydanlara inmiş. Çoluk-çocuk binlerce insan gelmiş meydana. Coşku had safhada. Sloganlar atılıyor, konuşmacılar alkışlanıyor, Türk Bayrakları ve flamalar sallanıyor, düdükler öttürülüyor…

Mitingde konuşan EMADER Başkanı Mihriban Uğurlu çok netti. EYT yasası ile ortaya çıkan haksızlık karşısında, haklarını alana kadar mücadeleye devam edeceklerini kamuoyuna bir kez daha altını kalın çizgilerle çizerek ilan etti. Her bir çalışanın kanunen önünde eşit olması gereken devlete olan güvenin sağlanması için kademeli emekliliğin şart olduğunu belirtti. 50 yaşında çalışmaya devam eden ve emeklilik için daha 8 yıl daha çalışmak zorunda kalan annelerin, 43 yaşında emekli olmuş delikanlıların maaşını ödemek zorunda kalmaması gerektiğini haykırdı.

Millet İttifakı partilerinden Demokrat Parti Genel Başkan Yardımcısı Cemal Enginyurt ve Cumhur İttifakı partilerinden Yeniden Refah Partisi MKYK Üyesi Melih Güner, mitinge katılım sağlayarak birer konuşma yaptılar. Her iki isimde en başından beri EMADDER ve mücadelesine destek veren isimler. Konuşmaları ile yaşanan adaletsizliği en sert dille eleştirerek, mecliste bu durumun ortadan kalkması için mücadele edecekleri sözünü verdiler.

Şunun şurasında daha 8 ay önce kurulmuş bir dernek, İstanbul ölçeğinde bir miting düzenliyor ve binleri bir araya getirebiliyor. Bu eşi benzerine az rastlanabilecek çok büyük bir başarı hikayesidir.

Balıkesir’den gelen daha önce hiç görmediği Gaziantep’ten gelen ile halay çekiyor, Tekirdağ’dan gelen Samsun’dan gelen tanımadığı kardeşi ile horon tepiyor. Ankara’dan gelen ile Antalya’dan gelen karşılıklı Erik Dalı oynuyor.

Meydanı dolduran coşkulu kalabalığı görünce, haklı ve davasına inanan insanların bir araya gelince neleri başarabileceğine olan inancım bir kat daha arttı. EMADDER İstanbul Mitinginden sonra artık hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağı çok aşikar. Umarım yeni yasama döneminde, bu sorun ivedilikle gündeme gelir ve çözüme kavuşturulur.  

Kalın sağlıcakla…