İsrail dünyanın göğsüne saplanmış zehirli bir hançer gibidir. Bir İngiliz oldu bittisi ile dünyanın başına bela edilmiş, sözüm ona Birleşmiş Milletler’in aleyhine aldığı onlarca karara ve uluslararası hukuka rağmen, Amerikalı Kovboy ağabeylerinden aldığı destek, İngiliz himayesi ve Avrupalı ülkelerin desteği ile şımarmış, terörizmi devlet politikası haline getirmiş, dünya tarihinde her zaman bozgunculuk çıkarmış bir ırkın sözde devletidir İsrail.

İsrail’i anlamak için din ve devletler tarihi bilmek gerekir. Mukaddes kitap Kur’an-ı Kerim ve tahrif edilmiş bile olsa diğer dinlere ait kitaplarda yazanları bilmek gerekir. Üstüne Siyonizm ne demek, gizli dünya devletini kim idare eder, vahşi kapitalizm neleri planlar, bilmek ve anlamak gerekir. Dünya üzerinde İngiltere’nin mevcudiyetine ve Amerika’nın kuruluş hikayesine dayanır İsrail belası aslında. Osmanlı’nın son dönemlerinde İsrail’in temeli atılmak istenmiş, ancak buna fırsat bulunamamıştır.

Amerika ile dünyanın en zengin ve ileri ülkelerinde; zevki sefa içinde zengin bir hayat yaşarken, ticaret, siyaset, sanat, spor ve iş dünyasını ellerinde tutup, dolar ile yürüttükleri üç kağıt ekonomisi sayesinde milyarları köleleştirmişlerken, hiç düşündünüz mü neden Yahudiler çölün ortasında, üstüne üstlük çorak ve kurak bu topraklarda, bir de Filistinlilerle ve İslam dünyasıyla sürekli mücadele halinde kalma pahasına var olma savaşı veriyor. Çünkü bu onların dinleri. İnançları ve itikatları. O nedenle Siyonistlerle bu konuda ne anlaşma, ne ortak bir karara varma, ne de barıştan söz edilemez. İnanç, hayat ve mülkiyet hakkına riayet noktasında masaya oturulamaz. Onların anlayacağı tek dil güç dilidir.

İsrail’e Hamas militanları şok bir baskın gerçekleşti. Bu yıllardır zulmettikleri, canına, malına, ırzına ve inancına saldırdıkları bir halkın isyanının tezahürüdür. Şimdi biz de elbette İsrail sevicisi hümanist maskeli tatlı su kurnazları yorum yapmaya başladılar. Dindaşına yapılan zulüm karşısında dili lal kesilen bu sözde insan hakları savunucuları, sosyal medya mecrasında hemen savaşın her türlüsüne karşıyız nidaları atmaya başladılar. Dünyanın tarihi gerçeklerinden bir haber bu zalim sevicileri iyi tahlil etmek gerekir. En büyük argümanları ise “Filistinlilerde topraklarını satmasalardı” olmuştur hep. Burada uzun uzun yazıp da anlatmayacağım. Okuyucularımdan istirham ediyorum. Lütfen araştırıp, Filistinliler Yahudilere gerçekten toprak satmış mı bilgi sahibi olmalarını rica ediyorum. Bu algı operasyonunun gerçekte neyin üstünü örtmek için yapıldığını iyi idrak etmek gerekir.

Yazımı; işin özünü anlatan Necip Fazıl Kısakürek’in şu sözleri ile tamamlamak istiyorum. “Yıkılasın İsrail, enkazını göreyim. Sana ülke diyenin, yüzüne tüküreyim.”

Kalın sağlıcakla...