İstediğimiz her şeyi yapıyor muyuz ya da yaptığımız her şeyi istiyor muyuz?

İstiyorum ama yapamıyorum diyorsanız bu yazıyı okumaya devam etmelisiniz. Neden mi?

Bu yazı da okumak isteyip yapamadıklarınız arasına girmesin.

İlkokulda fen derslerinde hemen hemen hepimize bir elektrik devresi yapma ödevi verilmiştir. Bu deneyi yaparken direnç olarak ampul kullanılır. Direncimiz var ama pilimiz yoksa o devre çalışmaz. Bu elemanlardan ikisi de elimizde varken ampul yanar mı dersiniz?

Yok, hayır yine yanmaz. Tele ihtiyacımız var ama sıradan bir tele değil iletkenliği fazla olan bir tele. Bu örneği hayatın bize sunduklarıyla, hayatta var olan varlıklarla özdeşleştirebiliriz. Bir devreye benzemez mi hayatımız?

Direnci olup da iletken teli olmayanlar, üreteci olup da direnci olmayanlar...

İstediklerimizi gerçekleştiremeyişimizin sebeplerini sıralayacak olursak bunlardan biri yapabilme kapasitemiz olmasına rağmen üretecimizin yani enerjimizin olmamasıdır. İletken telimiz yani çalışmamız ve emeklerimiz olsa bile üreteç olmadığı için iletken tel harekete geçemeyecek, ampul yanmayacaktır. Çevremizde bizim bir şeyler yapabileceğimize inanmayan ve bunu sürekli dile getirenler moralimizi bozuyor, enerjimizi alıyor olabilir. İyisi mi siz etrafınızdaki insanları bir kontrol edin.

Bir diğeri ise üreteci olup direnci olmayanlar. Ben herkesin farklı dirençlere, yeteneklere sahip olduğuna inanıyorum. Bu sebeple bu tür insanlara üretici olup direncini fark edemeyenler demek daha doğru olacaktır. Direncini bulmak isterse deneme yanılma yoluyla bir şekilde bulacağını unutmamalı insan. Çoğu kişi bu durumdan muzdarip. Bir iki kere denedikten sonra yok böyle olmayacak diyerek pes edenler  ampulü yakamayacak ve karanlıkta kalacaktır. Elbette yine bir yerde çalışarak hayatını idame ettirebilir. Ama hep başkasının yaktığı ışığa muhtaç kalarak…

Kendi zevkinden, hayalinden, ışığından uzakta.

Bir diğeri  ise direnci ve üreteci tam olup da iletken teli olmayanlar. Bu kırtasiyeden üreteci ve direnci alıp teli unutmak gibi. Önemli olan malzemeler elimizde olduğu için kaygıya kapılmadan bir kablo koparıp teli üretece bağlayarak ampulü yakabilmektir. Bunu yapmak oldukça basitken neyin eksik olduğunu fark edememek veya teli nereden bulabileceğimizi bilememek bizi zor duruma düşürebilir. Yapabileceklerinin farkında olduğun sürece eksiklerini tamamlayabilecek durumdasın bunu unutma olur mu?

Neden ampul, neden direnç, neden güç kaynağı?

Bu fiziksel olay insanın doğa durumuna dönmesiyle alakalı. Konfor alanlarımızı terk etmek, enerjimizi doğru yöne akıtarak kapasitemizi fark etmekten bahsediyorum.

“Dünyada bir çok kabiliyetli kişi, küçük bir cesaret sahibi olmadıkları için kaybolurlar.” demiş Cenap Şahabettin.

Kendi devremizi inşa edecek cesareti yine kendimizde aramalı, kendimiz üretmeliyiz.