dünyanın en zor işlerinden biri bence kendine en uygun, en çok sevebileceğin parfümü bulmak. çünkü çoook seçenek var. sınırsız desek yeridir. ama seven için çok keyifli bir macera tabii ki.

öncelikle sevdiğiniz ve sevmediğiniz koku türüne karar vermek gerekiyor. tatlı sevmiyorsun misal, tatlı kokuları direkt ele gitsin. tatlıları eleyince zaten kafadan yüzde 55'ini elemiş oluyoruz.günlük en fazla iki tane denemek lazım, sağ bilek ve sol bilek. fazlası hem burnu yorar hem de kafa karıştırır. bileğe sıkarken de eğer kıyafetin kolu uzunsa birazcık da kıyafete denk getirerek sıkın ki hem tende hem kıyafette nasıl koktuğuna bakabilin.mağazada koklamayın. parfümleri sıkın ve çıkın gidin. ilk burnunuza gelen kokunun üst notalar olduğunu, birkaç dakika sonra kokunun biraz da olsa değişeceğinin bilincinde olun.yazın ferah parfümler daha iyi hissettirir insana kendini. bunlar genelde kutu ve sıvı rengi olarak mavi veya yeşil olurlar. kırmızı, siyah, kahverengi parfümler genelde kışlık olur. ağır ve baharat yoğunluklu olurlar. beyaz ve gri parfümler sportif, mor renkli parfümler de genelde elegant, karmaşık ve zamansız parfümler olurlar.renkler tamamen benim denk geldiğim kadarıyla böyle, tam tersi parfümler de olabilir elbet ama ben daha denk gelmedim.

ha az kalsın unutuyordum: edc, edt, edp falan bunlar sadece kalıcılığı ifade eden göstergeler değildir. bir mağaza çalışanı aynı marka model iki parfümden "edt olanı pek kalıcı değil, edp'sini alın o daha kalıcı" tarzı yorumlar yapıyorsa hemen kaçın.

bu ifadeler parfümün içindeki esans miktarını belirtmekte evet ama aynı markanın aynı modelinin edp'si ile edt'si aynı kokunun farklı yoğunlukları olmuyor. bazen tüm notalar değişebiliyor. tamamen farklı bir koku olabiliyor.

Gebze'de Doğalgaz Patlaması: Barış Mahallesi'nde Büyük Panik ve Yaralılar Gebze'de Doğalgaz Patlaması: Barış Mahallesi'nde Büyük Panik ve Yaralılar

Editör: Manşet Gazetesi