15 temmuz gibi bi rfelaketin üzerinden tam bir yıl geçti.
Ancak hafızalarda sanki dün olmuş gibi iz bıraktı.
Asla sarsılmayacak bir inanç ve şuurla püskürtüldü bu uğursuz teşebbüs.
Günümüz gençliğinin zihin dünyasında bir ders ve ibret olarak, bir anlamda geleceğimizin demokratik zeminde şekillenmesinin referansı olacak bir dönüm noktası oldu.
Milletin kaderine uzanan hain eller kırıldı.
Hiçbir meczubun aklından bile geçiremeyecek uzaklığa sürülüp atılmıştır darbe konusu.
Hiçbir şey eskisi gibi olmayacak.
Millet  iradesinin üzerine çullanan bu ‘‘sürü‘‘
istismar ettiği, mübarek ve mukaddes değerlerin feyzinden,  izzetinden mahrum bir zilletin içinde kıvranacaktır.
Bu durum, sayın Cumhurbaşkanımızın, direnişin motor gücü oluşuyla ,bir milli destana dönüşmüştür.
Milletin cins kafa çocuklarını kendi süfli emellerine alet etmek isteyecek (fetö ve) benzeri oluşumlar için ise, adeta bağışıklık sistemimizi güçlü tutacak bir ‘‘aşı‘‘ olmuştur.
Sorgulayan,
Anlama ve bilme çabası içinde,
farkındalık meydana getirecek bir tavırla,
samimiyeti asla devre dışı bırakmadan,
Meydana getirilmiş bu milli bilinç halini tevazu ile taçlandırarak sürdürebilme azmini
Mutlaka oluşturmak , ve muhafaza etmek şarttır.
Holigan tavırlar meselenin özünden kopuşu getirir
Fanatizm haklı davada zor durumda bırakır.
içi boş ,kuru gürültüye itibar etmeden yola devam edilmelidir.
Sosyal medyada rastladığım, asla tasvip etmediğim
Kimi içeriklerin
Şehid olan insanlarımızın ( Rahmet ve minnetle anıyorum.)
Gazilerimizin hatırasına uygun düşmediği kanaatindeyim.

Bu duygusal ( gönül) birliğin
Temkin,
feraset,
vakar,
Bilgi,
Ortak aklın rehberliğinde sürdürebileceğine inanıyorum.

Aksi halde basit ve ucuz polemiklerin konusu yaparak değersizleştirme çabalarına çanak tutmuş olunur.

Bir meziyete sahip olabilirsiniz. Bu çok özel bir lutuftur elbette. 
Ancak, aynı zamanda o  değerin sağlıklık almasını, sahip olmak kadar kıymetli bilmek lazımdır.

 

 

Bundan böyle herhangi bir cemaatin, tarikatın şu isimli ya da bu sıfatlı oluşumun devlet kadrolarında köşe kapmaca oynama çabalarına endişe ile yaklaşmak gerekecektir.

 Zaman zaman devlet mekanizması içinde çöreklenme gayreti daha etkin olma, kendi adamlarını toparlama, kendi zihin yapısına sahip olanları koruma ve kollama ve daha fazla nüfuz sahibi olma çabalarını boşa çıkarmalıyız.
Şahsi hesaplar yerine milletin menfaati ve istikbali kaygısıyla hareket etmeliyiz.
Ve yüce ALLAHIN  buyurduğu biçimde adaleti ayakta tutmak,
Hakkaniyet ölçüsünden asla sapmadan başarmaktır mesele.
Büyük olmanın ve güçlü olmanın en belirgin özelliği de budur.
Güçlü olduğunda ,adil olmaktır fazilet.