Cumhurbaşkanı Erdoğan ise, Türkiye’nin AB üyeliğinin, stratejik hedeflerinden biri olduğunu belirterek, "AB, gücünü ve etkisini artırmak istiyorsa, bunu ancak Türkiye’nin tam üyeliğiyle başarabilir" dedi. Erdoğan, son dönemde sıkça dile getirdiği AB üyeliği konusuna bir kez daha vurgu yaparak, Türkiye'nin bu hedefinden vazgeçmeyeceğini ifade etti.
Polonya ve Türkiye'nin NATO İttifakı Vurgusu
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Polonya'nın NATO müttefiki olarak, Türkiye ile Polonya'nın ittifakta önemli bir konumda olduğunu belirtti. Türkiye ve Polonya'nın, NATO'nun en büyük kara ordularına sahip olduğuna dikkat çeken Erdoğan, bu iki ülkenin, NATO’nun doğu ve güney kanatlarında kritik bir rol üstlendiğini ifade etti.
Erdoğan, geçtiğimiz günlerde Avrupa Birliği’nin düzenlediği 'Fikirdaş Ülke Liderleri Çevrimiçi Toplantısı'’nda yaptığı konuşmada, üyelik müzakerelerinin yeniden canlandırılmasını beklediklerini belirtmişti. Ayrıca, AB’nin Türkiye ile savunma işbirliğini daha güçlü hale getirmesi gerektiğini vurgulamıştı.
AB ile Türkiye Arasındaki Güvenlik ve Savunma Politikaları
Türkiye’nin AB ile ilişkileri, son yıllarda güvenlik ve savunma politikaları üzerinden yeni bir boyut kazandı. Özellikle Donald Trump’ın NATO ile ilgili yaptığı açıklamalar ve Avrupa ülkelerinin savunma harcamalarındaki eksiklikler, Türkiye'nin güvenlik vurgusunu artırmasına neden oldu. Erdoğan, Avrupa’nın savunma kapasitesinin yetersizliğini sıkça dile getirerek, Türkiye'nin NATO içindeki stratejik önemini vurguladı.
Türkiye'nin Avrupa Güvenliğindeki Rolü
Erdoğan, Avrupa güvenliği konusunda Türkiye'nin önemli bir aktör olduğunu belirtti. Karadeniz’de deniz seferlerinin güvenliği için atılacak adımların, Türkiye ile ortaklaşa planlanmasının her iki tarafın menfaatine olacağına inandığını söyledi. Erdoğan, Türkiye'nin Ukrayna'ya olan desteğini ve savunma sanayisinin katkılarını da vurgularken, AB’nin savunma ürünleri tedariki ve yeniden imar programlarından dışlanmalarının izah edilemez olduğunu belirtti.
Türkiye ve AB İlişkilerinin Geleceği
Türkiye-AB ilişkileri, özellikle Doğu Akdeniz, Suriye ve göç krizleri gibi ortak sorunlarla giderek daha kritik hale geliyor. AB ile ilişkilerdeki siyasi gerilimler ve güvenlik işbirliği konusundaki fikir ayrılıkları, iki tarafın daha sağlam bir işbirliği yapmalarını engelliyor. Ancak, Erdoğan’ın sıkça belirttiği gibi, Türkiye'nin stratejik önemi ve Avrupa güvenliğine olan katkısı, AB ile daha güçlü bir ilişki kurmanın anahtarı olabilir.
Trump’ın NATO’ya dair şüpheci yaklaşımı ve Avrupa ülkelerinin savunma yükümlülükleri, Türkiye'nin Avrupa ile güvenlik işbirliğini nasıl şekillendireceği konusunda önemli bir belirleyici olmaya devam edecek.
