Her zaman bir göstergesi olmaz sol yanının. Sükûnete bezenmiş kimi duygularını sadece sen hissedersin. Hani yaşama karşı sıkı tutunursun ya…En derinlerinde sakladığın kilitli sandıkların vardır hani. O amansız duygularını gün yüzüne çıkarmazsın. Sarpa sarar her defasında yüreğin. Kavuştuğu duygulara nankördür insan. Bu yüzdendir yüreğinin en büyük varlığı, hiç kavuşamadığın duyguların. Bu hislerin dergahına yerleşen yüreğin, savunmasızca kılıcını kuşanır, hayattan gelecek her savaşa. Yüreğinle bunlardan biri yok benden yana da sıkıntı yok f benden yana şimdi yok bunlar savaşamazsın çünkü söyler sen dinlersin, o gider sen izlersin kalır sen eşlik edersin. Kısacası yüreğinden geçiyor hayatın ta kendisi. Yüreğinle aynı ölçüde yaşıyorsun.
Sevdiğin renklere boyuyorsun hislerini, sevmediğin ne varsa duvar örüyorsun. Ne hissedersen onu yaşıyorsun. Zamana yaslanıyorsun. Zaman neyi gösteriyorsa ona sürüklüyorsun gönlünü de. Çünkü Zaman bir şeyleri eskitmişse bazı şeylerin artık önemi olmuyor. Hayat da böyle işliyor ey gönlüm. Sevdalar, maceralar, anlar, anılar, yıkımlar, serzenişler. Yüreğin sevda odaklı Hayat, ayrılıklar durağı. Yani gönlüm, Hayatın dediklerini yaşıyorsun istesen de istemesen de.