HANGİ VE FABRİKA AYARLARINA DÖNÜŞ

Şu garip tesadüfe bakın ki Türkiye bu günlerde fabrika ayarlarına dönmeyi konuşuyor.Yanı çeşitli çeldirmelerle bozulan düzenini kurtarmak,korumak ve geleceğe hazırlamak için Cumhuriyetin ilk yıllarına yani Türkiye‘yi Türkiye yapan yıllara dönmeyi konuşuyor.

 

Yine aynı şekilde Türkiye’nin rayından ilk çıktığı davalara bakın ki o da İlk fabrika ayarlarının yapıldığı Ergenekon dur.

 

İnsan sormadan edemiyor acaba biz fabrika ayarlarına dönmek için mi Ergenekon ‘u gündeme getirdik?Yoksa tamamen tesadüf mü?Veya şuur altında bir türlü tanımlayamadığımız veya bildiğimiz halde konumlandıramadığımız bir Ergenekon mu var?

 

Herkes her şeyi söyler,herkes her şeye kafa yorar yorum yapar ama bir şeyi uygular.O da menfaatine ey uygun olanı.Gerçekten davaların ismine bakın .Balyoz!.Biz bu balyozla Ergenekon’da demir dövmedik mi?Ay ışığı,Sarı kız.

 

Fabrika ayarları derken şahsım aynı zamanda sanayicidir.Bir fabrikadan bahsedilirken önce ham madde-onun işlenmesi ve ürün  arkasından da Pazar gelir.Diğerleri kendi içinde sisteme uygun olarak yerleşir.Konuşulmakta olan Fabrika ayarları hem siyesi hem de sosyolojiktir.

Eğer fabrika ayarlarına dönülecek ise Ergenekon  zamanında ki fabrika ayarlarımı –Cumhuriyet döneminin ilk yıllarındaki fabrika ayarlarımı?....

 

Görünüşe göre hükümete destek veren CHP cumhuriyet dönemini ısrarla sürdürürken MHP de Ergenekon dönemini-Devleti Ebediyet- te sistemli ısrar etmektedir.

Ortada oturan iktidar is fabrika ayarlarından hiç bahsetmemektedir.Fakat bir şeyi ima etmektedir;Ergenekon ,Ergenekon dönemine aitti,Cumhuriyet cumhuriyet dönemine aitti şimdi ise bu 3. dönemdir.

 

İktidarın 3. dönem dediği aslında İnanç birliğidir.Önce ırk,sonra millet ve şimdide inanç birliğidir.İlk bakışta süreç doğru gibi görülmektedir.Çünkü hepsi bir gelişim ve sancılı dönemden sonra ortaya çıkmıştır.Bu dönemin riski nedir? diye soracak olursak OLGUNLAŞMA SÜRECİ ni tamamlamamış olduğu görülür.Yani şekilsizlik, yamukluk, çelişliler,çok girdiler ve çıktılar.

 

Bu çarpıklıklar içinde 3 .dönem nasıl olacaktır?İşte bu yüzden herkes fabrika ayarlarına dönülsün diyor.YANI MALZEMEYE GÖRE ÜRÜN ÜRETİLSİN-ONA GÖR PAZARA ÇIKILSIN.

 

Malzeme gayet açık ve nettir. TÜRK ler.Kendilerine özgü karakteristik yapıları, kültürleri, yaşam ve yorum tarzları ve en önemlisi damarlarındaki asil kanları.Ergenekon birinci dayanağı;Kim yıkar senin töreni…

2. ayar ise Cumhuriyet döneminde geldi bu Dünya milletler topluluğunun bir çağdaş üyesi olarak olması gerek kıstasların bünyeye uygun olarak inşası dır.Bu da gerçekleşti.

3. ayarda sorunlar var.!!!!

 

3.ayar; fabrikaya giren hammaddenin dışında başka malzeme kullanılmayacağı açık ve kesindir.Yani fabrikaya plastik ham maddesi sokarak gıda üretemezsiniz.Bunda ısrar ederseniz plastik ıspanak böreği,plastik mantı plastik baklava yaparsınız.

 

Demek ki ham maddemiz Türk e göre olacak.2. ise Türk tarafından olacaktır.çünkü biz bizi biliriz ve biz en uygununu yine biz yaparız.Yunanlının kalkıp bize baklava yapması veya mantı yapması nasıl olur?Daha şimdiden bizim kadınlarımızın dudak büktüklerini görür gibi oldum. BU DA MANTIMI? Atatürk ün temel aldığı da buydu.Bu durumda 3 dönemecin bizim tarafımızdan yapılması şarttır.

 

Sanatta çok önemli bir kavram vardır.Önce taklit edersin,sonra benzerini yaparsın daha sonra kendinden bir şeyler katarsın ve en sonunda sen ve eserin arsında eşi benzeri olmayan bir uyumla orijinalini yaratırsın.

 

Geçirilen bu süreçte böyledir.Türk milletine , töre ve kültürüne göre şimdi orijinal ürünü yani standartları ortaya koymak gerekir.

 

Sıra Pazara mal sürmededir.Nedir bu Pazar?BU GELECEKTE VAR OLMADIR.ERİYİP GİTMEMEDİR,BİR SONRAKİ NESİLE 4. DEĞİŞİM FIRSATI VERECEK GÜÇLÜ ZEMİN HAZIRLAMADIR.Ancak piyasada kalırsın.Yoksa hurdalığa gidersin.

 

Bu sosyolojik basit süreçte en çok eleştirilen ise Amerika’nın ilk fabrika ayarlarının yani millet olmama ayarlarının olmadan sürece girip sürdürebildiği dir.Bunun bir saman alevi olduğunu söyleyip geçiştirmeyeceğiz.Amerika’nın süreci tersten işlemektedir.Çünkü o baştan değil son den gelerek süreci işletmektedir.Bu son Kapitalizm noktasından geriye yani başa doğru bir akıştır.Yine aynı şekilde Afrika da ve Brezilya ormanlarındaki kavim,klan ve gruplarında yüzyıllar boyu bu süreci yaşamadığını ileri sürebiliriz.Biz burada gelişim sürecinden bahsediyoruz ve bu süreç içinde başı olmayan Amerika’nın ve sonu olmayan Afrika nın değerlendirmesi yoktur.Onlar sadece sosyal bir olgudur.

 

Almanya ve Avrupa birliği bu sürecin sonuna gelmiş bir sonraki sürece yani 4 . basamağa geçmek üzereler.FAKAT DEVAMLI BİR PATİNAJ  kendini gösterirken.Doğuda Çin, Japonya, Kore ,Hindistan bu süreci KÜLTÜRLERİYLE OLGUNLAŞTIRMAKTA dırlar.

 

İşte bizim 3. süreci geçmemiz ve bir sonraki sürece hazır olabilmemiz için 4. dönemeç olan KÜLTÜR (İnsanı BİREY yapan donanımlar)sürecine  bilimsel,sanatsal,eğitim, ve diğer alanlarda hazırlamamız lazım.

 

Toplumsal inovasyon veya Devrim hiçbir zaman hayal veya yeni tasarım üzerine olmamış yeni milletler ortaya çıkartılmamıştır.Tam tersi denemeleri olmuş fakat en kısa zamanda kendi kendini yok etmiştir.O zaman devrim nedir?

 

Siz isteseniz de istemeseniz de belirli bir olgunluğa gelindiğinde başta kim olursa olsun eğer temelleri doğruysa toplumun önünü açan birikimdir.Bunun için pek kahramana ihtiyaç olmaz.Olacaksa olur.

 

Sağlıklı devrim topluma yön vermeyle olur!!.Yani toplumda oluşmakta olan grupları yok etmekle değil onları işlemek ve yönlendirmekle onlara kalite kazandırmakla olur.Kısaca belli bir amaç için toplanmış gruba eksiği olan bilim-felsefe-matematik ve kültür konularının da AYNI SEVİYEDE tamamlamasını söyleyiniz.EKSİK GİDER, SAVAŞ BİTER,BİLİM VE AKIL GALİP GELİR.