Unutmayalım, servetini, aklını ve sözlerini başkalarının mutluluğuna adayan kişinin hayatı boşa geçmemiştir.
Benim Esnaf ve Zanaatkarlar Odası Başkanım Sn. Ramazan Tekin çok renkli, heyecanlı ve yapıcı olduğu kadar müsbet yönde çokta inatçı bir benliğe sahiptir. Hiç ödün vermeden, yarın neyle karşılarım, başım belaya girer mi demeden inandığı, esnaf kardeşi için yararlı olacak tüm badirelere göğsünü gerer, kimsenin icazetine bakmaz.
Bazen başı derde girmez mi?
Neler çekti bir ona bir bana sorun. 2002 yılında TBMM'deki tüm milletvekillerine gönderdiği mektup yüzünden Bursa Mahkemelerinde süründü. Neyse ki anlayışlı konuya yakından vakıf bir muhterem hakim amcasının lütfu ile kurtuldu.
Geçen hafta Yalova basınını oğlunun "Seyr-i Marmara" isimli gazinosunda ağırladı. Enfes kahvaltılık sunumundan sonra, sazı eline aldı; Nihaventten girdi Rast'tan çıktı. Eğitim sistemimizden kaynaklanan "işsizlik var" yoksa iş var, suçlu veliler ve eğitimciler. Yarım saat dinledim. Tamamen iştirak ettim. Torunum üniversite son sınıfta, yeğenim yeni bitirdi. İnşaat mühendisi geçiniyor. Demiri göster kaç numara olduğunu tekniker arkadaşından öğreniyor.Birincilikle bitirse ne olacak? Dede bana iş diyecek, bende kapı kapı dolaşacak ricada bulunacağım, iki büklüm olacağım. İtirazı olan varsa beriye gelsin. Yalnız benimki mi hayır , milyonlarca gencimiz aynı konumda. Sn. Tekin'e kulak verelim hepimiz kolumuzu değil vücudumuzla destek olalım. Böyle gelmiş böyle gitmez, bunu böyle bileceğiz. İşin şakası yok. Konu ile ilgili tüm eğitimci, bürokrat, sanayici ve üniversitelerimizin duyarlı davranmasını diliyorum.