<HAYIR>cılar bu noktayı göz ardı ediyorlar.ACABA  <EVET>çilerin savundular mı?

 

TABİİKİ DEĞİL O ZAMAN BU GÖZ ARDI EDİLEN NOKTALAR  HER İKİ GRUBUNDA BİRLEŞTİĞİ NOKTADIR.

 

Van da biri, bir profesörse telefon etmiş.

-Beyefendi Sayın Cumhurbaşkanımız sizden acele 7.500.00 TL parayı bana vermenizi istedi.İşte Sayın Cumhurbaşkanımızın size talimatı.Telefonu veriyorum.

-Ben Recep Tayyip Erdoğan.Hocam.Derhal arkadaşın dediğini yapınız.

Öğretim sürecinin temeli <neden ve ne için >i araştırmayı öğretmektir.İlk-orta-lise-üniversite-prof. luk sadece bu detayı daha derinlemesine ,soruyu ve cevabı daha bilimsel temellere oturtma becerisiyle ilgilidir.Branşı ne olursa olsun. İşin özü budur.

Hoca bankadan parayı çekiyor ve veriyor.

Sorgulama;1-Bir profesör nasıl oluyor da hiç araştırmadan bunu veriyor?Bu onun aldığı eğitime uymuyor.O zaman aldığı eğitime yazık.

                   2-Bir profesör nasıl oluyor da Bir Cumhurbaşkanının 7.500.00 TL ye ihtiyacı olduğunu ve onu da kendisinden istediğini ve daha da ötesi bu parayı açık ve net rakamlarla söylediğinin sebebini düşünmüyor.Onun bir cumhurbaşkanın böyle yapabileceği düşüncesinde olmasına yazık.

                   3-En acıklısı  sayın Profesörün buna ihtimal vererek bunun yapabileceği yakıştırmasını uygun görmesidir.Çok çok yazık.

                   4-Şimdi daha derine girelim.Bu profesör bu paye yi ve makamı alırken , daha önceden de böyle tavizlerle karşılaşmış ve katılmış mı görmüş duymuş mu?Bu alışkanlık babadan mı gelmiş?

İŞTE SIKINTI BU.HER İKİ GRUPTA BUNA CEVAP VERMELİDİR!!!!!!!!!

                                                              *********************

Deniz Baykal ;Politika ile siyaseti ayıran bir kaç liderden biri.Bunun altında büyük bir tecrübe yatıyor.

<EVET>çilere karşı bazı aklı evvel CHP liler ,toplumdaki bu elektriklenmeyi görünce başladılar,

-CHP geliyor.Bunlara hesap soracağız vs.vs.

Deniz Baykal-Bu bir parti meselesi değildir. Bu,yarın için var olma ve Cumhuriyeti koruma meselesidir. Bu partiler üstü bir meseledir.Dedi.

CHP diye yırtınanlar bir anda baktılar ki ellerinde bir şey yok,kafalarında sadece küflenmiş bir-iki sloganla ortada kaldılar.Ellerinden oyuncağı alınmış çocuğa döndüler.
Kemal Kılıçdaroğlu,ilk uyanan oldu.Haziran seçimlerinde 10 maddelik manifestoyla hukukun üstünlüğünü öne çıkardı.Fakat taban Alışılagelmiş lider arama duygusundan bunu fark edemedi.

Meral Akşener,Lider  ve prensipler arasındaki duygusal kırılmanın doktrin ve ilkeleri  etkilediğini ileri sürdü,Devrimcilik ve isyan arasında  karayı görmeden aynı görüştekilerle farklı yüzmeye başladılar.

Sayın Bahçeli;Sistem ve prensipleri ön safhaya çıkarırken kendini çelişkiler içinde suçlamalarda buldu.

Recep Tayip Erdoğan;15 yıllık bir yönetim, bunun deneyimi ve yapılanların aksamadan istikrar adına  sürdürülebilmesi için ısrarlı talepleri siyaset,tarih,liderlik ve iç dış  tüm ilişkilerde hem tarafları hem karşı tarafları BAZI ÇEVRELER birbirini anlayamayacak hale getirdi.

Sonuçta ortaya düşünmeden körü körüne bir itaat ve sonucu bilinmeyen bir karşı cephe; en önemlisi Bunu fırsat bilen bazı çevrelerin ekonomi-yönetim ve piyasada at koşturmasına sebep oldu.

İŞTE SIKINTI,BU BAZI ÇEVRELER.HER İKİ GRUPTA BUNA CEVAP  ARAMALIDIR!

Her iki cephe bunu biliyor fakat müdahale edemiyor.Kimseyi karşısına alamıyor.Almak istemiyor.

UNUTMAYIN:BU BAZI ÇEVRELER KENDİLERİNE –ÜSTÜN AKIL  DEDİRTTİRİYOR!

                                                                 **************

 

 

 

 

Cevabı verilmek istenmeyen sorular;

1-Türkiye Cumhuriyeti Demokratik laik bir hukuk devletidir.Bunu hepimiz biliyoruz.( BU BAZI ÇEVRELER :Kabul etmiyoruz)

2-Türkiye Cumhuriyeti demokrasiyle idare edilir..BU ÇOĞUNLUK DEĞİLDİR!!!! Bunu hepimiz biliyoruz.( BU BAZI ÇEVRELER ;Kabul etmiyoruz).

SONUÇ,Bazı çevrelerin dediği oluyor;bize söylenen le yapılanlar farklı çıkıyor.Birileri büküyor.

A-DEMOKRASI; Seçimle gelen kişilerin oluşturduğu bir yönetimde çoğunluk esasına dayalı kararların (Yasaların) alındığı bir yönetimdir. .( BU BAZI ÇEVRELER ;Kabul etmiyoruz).

BİZE YAPILAN:Devletin hukuk devleti olduğunun kanıtı olan yasama-yürütme ve yargı nın oluşturduğu kuvvetler ayrılığının sadece parlamento kısmının uygulanması gereken TOPLUMSAL SEÇİM işlevliğinin diğer kısımlara uygulanmasıdır. .( BU BAZI ÇEVRELER ;Kabul etmiyoruz).

*her iki tarafında bilip kabul ettikleri ve uygulayamadık kısım lardan birisi budur;

1-Devleti meydana getiren kurumların.biri olan (Örneği) YARGI nın.kendi içinde demokratik (sınırları çizilmiş-şartları aleni belli- seçileceklerin şekil ve süreçleri belli bir seleksiyon-seçimle oluşturdukları özgür-bağımsız- bir kurum. .( BU BAZI ÇEVRELER ;Kabul etmiyoruz. Aynı şekilde yasama ve yürütme.oluşumlarında sapla saman karışırsa herkes hukuk diye bağırır.Çoğunluk oraya yansımalıdır!)

Çünkü bir gün sıradiğerlerine de  gelecek ve Bazı çevreler  aynısını yapacak!!!

Eline teraziyi alan arsa yı ölçecek,hava durumunu ölçecek. Sorana,_ bak elimde DEMOKRASİNİN GEREĞİ OLAN <ÖLÇÜ ALETİ TERAZİ >VAR DİYECEK.ÇÜNKÜ;Çoğunluk bizde!!!!

Bir milli eğitim müdürü  tedrisata müdahale edecek ve Çoğunluk bizde diyecek.Bir yargıç yasaya müdahale edecek-Çoğunluk bizde diyecek-Bir milletvekili suç işleyecek Çoğunluk bizde diyecek ..

Daha da tehlikelisi yöneticilerin birbirileriyle anlaşarak bu paslaşmaya göz yummalarıdır.Çünkü çoğunluk bizde)!!!!.

       DEMOKRASİNİN GEREĞİ OLAN KURUMLARIN DEMOKRATİK-ÖZGÜR-HUKUKİ VE SOSYAL YAPISI GARANTİ ALTINA ALINMADAN TÜRKİYEDE CUMHURİYET HERZAMAN TEHLİKEDEDİR. İŞTE SIKINTI BU.HER İKİ GRUPTA BUNA CEVAP  ARAMALIDIR!

                                                                   *************

2-Türk Silahlı  kuvvetleri 1980 Anayasa sında kendilerine verilen <Cumhuriyeti koruma ve kollama görevi>ni nereye getirdiler!!.

İşte bu kurum içindeki demokratik-bilimsel ve laikliğin ahbap çavuş ilişkisiyle bozulmasının örneğidir. Birileri elinden kaçırdı birleri ellerinden aldı ve onlarda ÖYLECE BAKTILAR. Kim kaybetti?

İŞTE SIKINTI BU.HER İKİ GRUPTA BUNA CEVAP  ARAMALIDIR!

                                                         **********

3-Bir diğer en önemli konu ise demokrasinin temeli olan muhalefet tir.Bütün partilere, kurumlara, STK lara ve diğer tüm  organizasyonlara bakın.Başkan/Yönetici gelir ya emir verir veya üstten aldığı emri alta dikte eder.Kimse <şöyle yapsak daha iyi olmaz mı? >veya< bu mümkün değil> diye fikir beyan edemez. <BAZI ÇEVRELER istemez>HER İKİ GRUPTA BUNA CEVAP  ARAMALIDIR!

                                                               ************

Gelinen nokta.Biz gazeteci olarak halk adına soruyoruz bu soruların cevabını değil çözümünü ve garantisini istiyoruz.Unutmayın; işte o her dönem arada olanlar hem sizi hem bizi kandırıyorlar. Birinizin felaketi diğerinizin kazancı değil.Bu ülke hepimizin yoksa  hep birlikte boğulacağız.

SONUÇ;

BİZ VATANDAŞ OLARAK SORUYORUZ;BİZ HAVET DERSEK;ÜLKEMİZE DEMOKRASİ-LAİK SOSYAL VE ÖZGÜR HUKUK DEVLETİ-KURALLARI GELECEKMİ?

BİZ VATANDAŞ OLARAK SORUYORUZ;BİZ HAVET DERSEK;MECLİS-DANIŞTAY-YARGITAY- VE CUMHURİYET BÜTÜN KURUMALRİYLA LAİK SOSYAL DEMOKRATİK ÖZGÜR BİRER KURUM OLACAKMI?

YOKSA ERKEN KALKAN İHTİLAL,RÜYASINA YATAN ANAYASA,ŞALVARA KIZAN DONU KİRLETEN YİNE BAZI ÇEVRELER. OLACAK - MI?

Gelecek hafta <HAVET >demeye devam edeceğim.

Fikret Şipal-12.03.2017