Son aylarda ülkemizde sistematik bir şekilde ekonomik ve siyasi bir savaş açılmıştır.

       Ülkemizde ekonomik parametrelerin en güçlü olduğu bir dönemde kur üzerinden ülkemiz üzerinde oynanan bu oyun apaçık bir savaştır.

      Cari açığın en düşük olduğu, faizlerin düşmeye başladığı, ihracatın 220 milyar doları aştığı, hazinede 128 milyar doların olduğu, fabrikalarda üç vardiya çalışıldığı ve tarım üretiminde anormal bir sıkıntı olmadığı bir dönemde piyasada yaşananların normal ekonomik verilerle izah edilecek bir tarafı yoktur.

     Bu kutsal toprakların bedelini defalarca malıyla, canıyla, bedeniyle ödemiş asil Türk Milleti’ne açılmış bu savaşın başarıya ulaşma şansı yoktur.

     Dış faiz baronlarının ve içteki destekçilerinin dört elle sarıldıkları bu savaşta herkesin cephesini açıkça belli etmesi gerekmektedir.

     Son 18 yılda ülkemiz genelinde ana alt yapılar tamamlanmış, eğitimde, ulaşımda, sağlıkta büyük yapısal devrimler gerçekleştirilmiştir.

    İlk defa savunma sanayiinde % 80 yerlilik oranına ulaşılmıştır.

    Libya’da, Karabağ’da, Kıbrıs’ta, Mavi Vatan’da, Afrika’da, Türk Cumhuriyetleri ile yapılan hamleler vahşi emperyalistleri ve içimizdeki piyonları iyice korkutmuş, terör örgütleri ile diz çöktüremedikleri ülkemize karşı, ekonomik savaş açarak önümüzü kesmeye çalışmaktadırlar.

      Bir yandan ekonomik savaş en acımasız bir şekilde devam ederken diğer yandan terör örgütleri ile ilişkileri kesinleşmiş Kavala ve Demirtaş gibi hainlerin de serbest bırakılmasını istemektedirler.

      Bizler tarihiyle, inancıyla, kültürüyle barışık asil Türk Milleti’nin evlatları olarak dün olduğu gibi bugün de canımızla, malımızla, kanımızla ülkemizin, milletimizin ve devletimizin yanında yer almaya devam edeceğiz.

      Bölgemizde ve Dünya’da lider olma yolunda son viraja girerken devletimizi asla ve asla yalnız bırakmayacağız.

       Bütün bu siyasi, ekonomik ve askeri saldırılara karşı Alparslan’ın, Fatih’in, Koca Seyit’in, Mustafa Kemal Atatürk’ün, Ömer Halis Demir’in ve Eren Bülbül’ün ruhuyla kanımızın son damlasına kadar direneceğiz.

      Diktatör denilen Saddam ve Kaddafi devrilirken özgürlük naraları atanların hayat hikayelerini gören herkesin bugün bu savaşta amasız, fakatsız milletinin, vatanının ve devletinin yanında yer alma zorunluluğu vardır.

    Tarih boyunca kalleşçe açılan yüzlerce savaştan zaferle çıkan aziz Türk Milleti’nin bu savaştan da alnının akıyla çıkacağına en küçük bir şüphem yoktur.

                                                                                             Nazmi KARAHASANOĞLU