On sekiz ay gibi uzun sayılabilecek bir süredir bütün dünyayı etkileyen pandemi yüzünden günlük yaşantılarımızdan vazgeçtik ve hepimiz hayal bile edemeyeceğimiz farklı bir hayatı yaşamaya başladık.

          Bu süre zarfında hepimiz kendimizi evlerimize kapatırken normal hayata dönmenin hayalleriyle günlerimizi geçirdik.

         Pandemi mücadelesinde en ön safta yer alan onlarca sağlık çalışanımızı şehit verdik. Bu fedakâr ve kahraman kardeşlerimiz günlerce, haftalarca hatta aylarca evlerine gidemedi, çocuklarının ve eşlerinin yüzünü göremedi.

          Bizler ise en çok sevdiklerimizin cenazelerine katılamadık. Okullar çocuksuz, camiler cemaatsiz kaldı.

          Birçoğumuz yakınlarımızı korona yüzünden kaybettik. Eşimizin, babamızın, anamızın son yolculuğunda üzerine bir kürek toprak bile atamadık.

          Bilim insanlarının aşıyı üretmesi ise geleceğe dair umutlarımızı artırdı. Devletimiz bütün gücüyle hem testleri hem de aşıyı ücretsiz olarak hizmetimize sundu.

         Birçoğumuz bilime ve bilim insanlarına inanarak aşılarımızı olduk ve olmaya devam ediyoruz.  

         Dünyada ve ülkemizde maalesef bir kesim insan anlamsız ve gereksiz bir şekilde aşı karşıtlığı bir mücadele yürüterek pandemi mücadelesine büyük darbe vuruyor.

          Bilim adamlarının açıklamalarına güre şu anda yoğun bakımlarda yatan ve pandemi nedeniyle ölenlerin % 98’i aşı olmayan ya da aşısını tamamlamayanlardan oluşuyor.

         Aşı bireysel bir hak değil, aslında toplumsal bir zorunluluktur.

          Bu gerçeğe rağmen hala aşı olmamaya direnen ve hepimizin sağlığını tehlikeye atan bu akıl yoksunu insanlara karşı devletin çok katı ve keskin tedbirler alması gerekiyor.

           Bugünlerde normalleşmeye geçerken pandemi ile verdiğimiz büyük mücadeleyi unuttuk. Birçoğumuz hayatı normal yaşamaya başladık.

           Kış mevsiminin yaklaştığı ve gribal vakaların artacağı bugünlerde aslında hepimiz pandemi ile mücadeleye daha kararlı bir şekilde devam etmeliyiz.

           Bu konuda doktorlarımızın, bilim adamlarımızın önerilerine harfiyen uymalıyız.

           Bu mücadelede kendi hatalarımız yüzünden başkalarının hayatına zarar vermeyelim. Pandeminin henüz bitmediğini ve bizim sorumsuzluğumuz yüzünden başkalarının zarar görmesinin kul hakkı olduğunu unutmayalım.