40 yıl aynı kahvehaneyi, aynı çevreyi paylaşan dost görünen iyi gün dostları, hasta ol, yatağa düş ne arayanın ne soranın, ruhları kararmış insan müsfetteleri, çevremizde bunlar çok onlarca;

Yemeğe, içki masasına davet et köpekten dört ayak alır anında icabet eder, gider. Yalansa yalan de pişmiş kelleler.

Bu nasıl bir vicdan nasıl kalıp var sende bir yerlerin hiç mi titremiyor sızlamıyor?  

***

Politikacılarımızda yağcıların dolduruşunda adamın 1.60 boyunu 1.90 yapıyorlar. Sen böyle atlatabilirsin, böyle zıplarsın, aldığın kararları ayakta alkışlıyoruz, aman efendim siz birtanesiniz, sizin gibisi gelmedi, siz onlara bakmayın.

Sizi kıskanıyorlar- çatlıyorlar diye diye adamı kodese bile gönderirler. Ama benim politikacım şakşaktan çok hoşlanır, başına gelenleri unutur ortaya çıkan dalkavukların etrafında dönmesine izin verir.

***

Doğru konuşan mertçe yüzüne söyleneni işine gelmediği için kabullenmez, nasihattan nasiplenmek, nasihat almak onun kitabında yazmaz. Kendim ettim kendim buldum der. Kader diyemezsin sen kendin ettin dedirtirle, anlamaz bildiği yoldan şaşmaz.

Yüzüne yekten nasihatte bulunanlar üzülerek bağrına basar, ama o yinede hakiki dostunu göremez, gözünü körertmişlerdir ondandır.

Bizim gibi gariplere de hayırlara vesile olsun, Yüce Rabbim esenliği üzerinde olsun temennisini etmek düşer. Tabi bunların hepsi anlayana ithaf olunur. Lafın Türkçesi iyi dostu olanın aynaya ihtiyacı yoktur.

***

Köyüm ufak bir yerleşim yeri, Pazar günü Limak Şirketinin bayilik açılışı vardı. Devlet ve özel sektörün, siyasetin tüm temsilcileri onurlandırdı. Günün mana ve ehemmiyet konuşmaları yapıldı, açılış kurdelesi kesildi.

Minik bir bayilik açılışından zevk alır olduk demek ki bazı konularda halen açız, hasretiz, Limak’a başarılar dilerim.

Burma Atasözü çok hoşuma gider. “atın değeri hızından, öküzün değeri gücünden, ineğin değeri sütünden, akıllı insanın değeri konuşmasından anlaşılır.”

200 yıl önce söylenmiş bu söze şapka çıkarılır.