Vicdan körelince değer üretmez olur, eller, diller, ayaklar.

Merhametten mahrum kalmış beden, harap olmuş mesken gibidir.

Zamanı yoktur, mekân kabul etmez. Bulunduğu yüreği ışıtır merhamet.

Güneş gibidir, sıcaklığında ısıtır üşüyen bedenleri.

Cesetlere ruh gibidir, dertlere deva.

Çirkinlikleri örter, eğrilikleri doğrultur.

İlahidir O,Rahman ve Rahim isimlerinin tecellisiyle insana hediye edilmiş bir lütuftur.

İmandandır. Kokusu reyhandır. Merhamet insan olmanın ziynetidir.

Mahrumiyeti felaket, musibet ve cefadır.

Mahrum olan elden kaza, dilden bela ve cefa eksik olmaz.

İmanın mesuliyeti ve lezzetiyle bakmadığından,

Gözleri ateş saçar, bakışı şaşıdır.

Bakışını düzeltmek yerine baktığında kusur arar kişi.

Üzer, ezer, yıkar ve döker. İki ayaklı canavar kesilmiştir milletin başına.

Aramızda dolaşırlar,suretleri insandır,siretleri* canavar.

Allah yaratmış demeden, kesip, biçmek doğramaktan başka iş bilmezler.

Memleketin her köşesinde hayvan ve tabiat düşmanları peyda olmuştur.

Kimi çocuk, kimi genç, kimi ihtiyar.

“Yaratılanı yaratandan ötürü seven” medeniyetin evlatlarına ne oldu dersiniz?

Neden bu kadar kin ve nefrete büründük?

Bu musibet nereden bulaştı çoluk çocuğumuza gencimize yaşlımıza.

Tabiatın nadide desenlerine karşı bu katliam başımıza iş açmaz mı? Sanırsınız.

Kaybolan her renk, her koku, her desen, dünyamızı yaşanır olmaktan çıkarmaz mı sanırsınız.

Ne yazık ki bu görüntüler son olmayacak.

Bir şeyler ters gidecek, değer üretmeyince zihinler, yürekler.

Ayakta kalmaya çalışan nice insani değer unutulur, ötelenir, ihmal edilirken,

Gün olur devran döner,

Allahın dilsiz kullarına reva görülen bu canavarca saldırıdan hepimiz nasbimizi alırız.

-----------

*siret;  Bir kimsenin ahlakı, karakteri, kişiliği, davranışı.