İçinde bulunduğumuz günlerde Doğu Guta’da insanlık dramından öte bir katliam yaşanıyor.Kendi vatandaşını soykırımla eşdeğer acımasızca öldüren diktatör Esed her geçen gün daha da zalimleşiyor. Televizyon ekranlarında izlediğimiz ve insanlık adına utandığımız kimyasal silah etkisi ile yavaş yavaş ölen bebekler yüreğimizi parçalıyor. Açlık sefalet, evsizlik, anasızlık babasızlık her an ölümün kustuğu toplar derken kimyasal silahlarla  birleşerek ufacık bedenlerdeki canların aramızdan gitmesine neden oluyor.  Kundağında ağzında emzikle mışıl mışıl yatarken üzerine düşen tonlarca bombayla parçalanan bebekler, kimyasal ve misket bombaları ile adeta ölüm kusan tek taraflı bir savaş. Tek taraflı diyorum çünkü ezilen ve mazlum olan hep bir taraf, çocuklar....

                        Adeta boğazımda kelimeler düğümlenirken ardı ardına geliyor duygu yüklü cümleler...Her ölen bebekte biz de ağlıyoruz. Her ağlayan çocukta biz de ağlıyoruz. Her gözyaşı yüreklerimizde kan damlası olarak sızıyor. İnsanlık nerede? Ne oluyor insanlığa?  Çocuklarımız evimizde güvenle yatarken ,vücudu parçalanan bebekleri görünce yüreğimiz bin parça oluyor. Utanıyorum insan olduğuma.  Utanıyorum çaresiz olduğuma. 

                        Daha fazla  duyarlı olmamız gereken çok hassas bir  dönemden geçiyoruz.  Çevremizdeki ülkelerde barut ve gözyaşı artık hayatın bir parçası oldu. Arap ülkelerinin sesi neden çıkmıyor dersiniz bu katliam karşısında? Hep ekonomik ve siyasi bağımlılıktan dolayı.  İnsan olma onurunu taşıyan kendi cinsini nasıl bu derecede yok eder? Karıncalar bile birlikte yaşayabiliyor ve düzenini oluşturuyorsa insanlık neden yapamıyor? Sadece Müslüman kanı akmıyor Suriye’de. Hıristiyan ve diğer azınlıkların da canları gidiyor. Topyekün bir imha planı uygulanıyor adeta. 

                      “Bizim üzerimize ne görev düşüyor” derseniz orada yaşayanlara yardım elini bireysel olarak uzatmamız gerekliliğinin ne kadar acil olduğu konusunda birleşip , iletişim araçları ile bu konuda duyarlı organizasyonlara destek vermemizdir.İnsanlık adına, insan olma onuru adına bu üzerimizde bir borçtur inanınız. Daha fazlasını yapabilecek olanlar için yardım ve bağışın elbettte sonu yok. Sivil toplum kuruluşları ve örgütlerine de sesleniyorum. Hayırda yarışmak için gün bu gündür.

                       Barış ve sevgiye dayalı bir dünya özlemi ile saygılar sunuyorum.