Maalesef artan trafik kazaları ve bu kazalardaki ölüm oranının yükselişi oldukça üzücü. İlimizde özellikle motosikletlerin karıştığı kazalarda genç yaşta vefat eden hemşehrilerimizin oluşu konuya daha fazla eğilinmesi gerekliliğini ortaya koyuyor. Gecenin bir yarısı adeta sessizliği yırtarcasına hızla giden motosiklet sesi bireysel olarak ne denli rahatsızlık veriyorsa, eyvah diye sesi de takip edişimiz diğer yönü…                                                        

Çünkü ses bize ne denli hızlı gittiğinin de haberini veriyor. Şehir içinde ölümlü kazaların haberleri yüreklerimizi yakıyor. Şehir içinde ölümlü kazanın olması teknik yönden de çok büyük hataların sonucu oluşan tablo üzerinde kafa yorulmasını gerektiriyor. Kazaların olduğu alanlardaki istatistiki veriler üzerinde çalışılması gereken alanları bize dikkatle sunuyor. Kör noktalar mı, teknik altyapıdan mı kaynaklanan eksiklik ya da yanlış yol zemini mi, trafik işaretlerinde mi yetersizlik mi, şoför veya yaya hataları mı dersiniz, bir yerlerde yanlış giden bir şeyler var. Öyle ki hafta geçmiyor ölümlü kaza haberleri alıyoruz maalesef.                                                      

Örnek verecek olursak; Yalova-Termal yolundaki kazalarda neden ölüm oranı fazla?                                 

 Ya da neden Yalova Çınarcık yolunda kaza oranı daha fazla?                                                                          

Kör noktalar mı var, yolun teknik altyapısı kazaların mı oluşmasına neden oluyor?                                         

Her gün kullandığımız şehir içi yollarda bazı noktalar var ki daha fazla dikkatle ve hız limitlerine daha fazla uyulması gerekliliğini ortaya koyuyor. Örneğin Çiftlikköy merkeze dönmek için yol ayrımı ve köprülü kavşakta daha dikkatli olunması gerekiyor. Ya da Yalova merkezde GOP Mahallesinde Çiftlikköy istikametine doğru ana yol ile birleşilen kısımda köprülü kavşakta arkadan gelen trafiğe daha fazla dikkat etmek gerekiyor.                                                                                                                     

İşin özü hep trafikte daha fazla saygının ve dikkatin önemi kendisini gösteriyor. Özellikle Tofaş marka araba kullanan gençler, egzoz sesi ile zaten onları çok uzaklardan geldiklerini anlarsınız, hep daha fazla dikkat edilmesi gerekliliğini biliriz. Çünkü makas yaparak trafikte sağ, sol, dinlemeden giderek ne yapacakları belli olmayan trafik mayını gibiler. Sinyal vermeden, hız sınırlarını genelde aşarak trafikte potansiyel kaza riskinin kaynağı oluyorlar maalesef.                                                                                      Şehir içinde, bu sıcaklarda, yolun ortasında pat diye durup yolcu alan, sağında yer olmasına rağmen sağa yanaşmadan bunu alışkanlık haline getiren minibüs şoförleri de sürücülerin sinir katsayılarını çıkartmıyor mu?                                                                                                                                               

Minibüs duraklara yaklaşırlarken, eğer önlerinde iseniz sizi anlayamadığımız çan mı, zil mi, değişik korna sesleri ile sizi zorlamıyorlar mı?                                                                                                                 

Önünüzde araç olmasına rağmen ve yol verme imkânınız olmamasına rağmen, şehir içi minibüs şoförlerinin bu tavırları hepimizi rahatsız etmiyor mu?                                                                                 

Sabır gösterilecek pek çok alan ve davranış kalıbı bazen çileden çıkmanıza neden oluyor. Çünkü artık taşımıyor sinirleriniz. Yol verme kavgalarının oluşumu, hep bu saydığım karşılıklı nezaket çerçevesinin çok zorlanması ile ortaya çıkıyor.                                                                                                                

Kazaların istatistiklerine bakılıp çok kaza olan alanlarda çalışma yapılması gerekiyor. Bunun yanında özellikle trafikte kurallara uyulmamasından dolayı kaynaklanan riskli aşanlar da teknik olarak nelerin yapılabilirliği üzerinde güncelleme yapılmalı.                                                                                               

Örneğin Çiftlikköy merkeze Yalova istikametinden gelişte, Özdilek AVM karşısından ilçe merkezine dönülmeden sağda minibüslerin yol üzerinde yolcu alıp bırakmaları ciddi tehdit oluşturuyor. Çünkü yol üzerinde bir şeridi kapatarak, hele hele trafik lambasının da olduğu yerde yolcu nasıl indirilip, alınır?                                                                                                                                                                    

Arkadan gelen aracın bir anda önünde kalacak özellikle yaşlı yayalar için riskli alanın üzerinde çalışma yapılması gerekiyor. Her gün kullandığımız şehir içi trafikte artan araç ve nüfus artışı ile acilen trafik akışında düzenleme yapılmalı. Yoksa maalesef istenilmeyen ölümlü kazalar ile karşı karşıya kalına bilinir.                                                                                                                                                                   

Ayrıca köylerimiz ve beldelerimiz dahil olmak üzere yaya geçitlerinin daha görünür şekilde uyarı levhaları ve zemin boyalarının da yenilenmesi gerekiyor. Hız azaltıcı kasislerin de belirginliğinin artırılması için boyanması gerekiyor. Asfalt ile aynı renkte olan kasisler maalesef yolu bilmeyen sürücüler için tehdit oluşturuyor. Önerim, yaya geçitlerinin üç boyutlu boyama tekniği ile yeniden canlı renkler ile elden geçirilmesi gerekliliğidir.                                                                                                 

Bu şehir hepimizin. En küçük bir riski bile dikkate alarak, bu konuda yetkililerin dikkatlerine sunuyorum. İşin başı trafik kurallarına sonuna kadar uyulmasında. Yaya- sürücü nezaket ve saygı içerisinde olunarak riskler en aza indirilebilir. Yeter ki içimizdeki trafik canavarı ortaya çıkmasın.     

Başka bir yazımda buluşana kadar kazasız günler diliyorum