Pandemi nedeniyle uzun zamandan beri hepimiz renksiz, tatsız, tuzsuz bir mutsuzluk mevsimi yaşıyoruz. Ne ilkbaharın yeşil tonları ve ılık meltemi süslüyor gönül bahçemizi, ne bahar yağmurlarının oluşturduğu gökkuşağının renklerini görüyor gözlerimiz, ne de bembeyaz kar yığınları üzerinde kardan adamlar yapmaya takatimiz kaldı.

        Ne leylekleri karşılayabildik, ne de kırlangıçların göç yolculuğunda onları şarkılarla uğurlayabildik.

        Pandemi hepimizi sınırlarını kendisinin çizdiği daha önce hayal bile edemeyeceğimiz, farklı bir yaşam alanına hapsetti.  Ne bir bahar sabahı deniz kenarında yosun kokusunu içimize doldurabildik, ne de bir akşam misafirliğinde dostlarımızla bir mutluluk kahvesi yudumlayabildik. Tek kişilik bir sahnede geçti günlerimiz aylarca.

        Birçok arkadaşımızı, akrabamızı son yolculuğunda yalnız bıraktık, göz yaşlarımızı içimize akıtarak.  Ne bir dostumuzun düğününde halaylar çekebildik, ne de hayallerimizle geleceğe yelken açabildik.

        Son günlerde cennet ülkemde vaka sayılarının hızla azalması ve aşılamaya hız verilmesi sonucu, hepimizin gönlünde özlemle beklediğimiz bahar çiçekleri yeniden açmaya başladı. Pandemi döneminde ertelediğimiz tüm yaşanmamışlıklarımızın eşiğinde olmak hepimize çok iyi gelmeye başladı.

       Her gün seher vakti pencereden dışarıya başka bir umutla bakmaya başladık.

       Yeşilin her tonu gönüllerimize nakış nakış mutluluk desenleri işlemeye başladı.

       Bizi yaşamak için sabırsızlanan bedenimize söz geçiremez olduk.

       Şimdi yeni bir bahar başlıyor hayatımızda, daha sıcak, daha mutlu, daha renkli.

       Özlediğimiz her ne varsa hayatımızda sınırsızca yaşamak için şelale oldu gönlümüz.

       Elbette ömrümüzün en zor geçen bu günlerinin hep olumsuz tarafları olmadı.

       Hepimize kendimizi özletti, hayatı özletti, ıslak kayalar üzerinde otururken deniz kenarında yudumladığımız bir sohbetin mutluluğunu özletti.

       Şimdi hepimiz özlemiyle kavrulduğumuz maskesiz, mesafesiz günlerin eşiğine gelmenin heyecanını ve mutluluğunu yaşıyoruz.

      Bu zor günlerin sonunda yaşadığımız ilkbaharın, ömrümüzün en güzel baharı olmasını, herkesin eski günlerdeki gibi sağlıklı bir şekilde bir an önce yeniden hayata dönmesi en büyük dileğimdir.

     Ömrümüzüm sonuna kadar unutamayacağımız bu zor süreçte devletime verdiği olağanüstü mücadele için sonsuz teşekkür ediyorum.

     Ayrıca günlerce çocuklarından ayrı kalarak bizleri yaşatmak için kendi canlarından vazgeçen kahraman sağlık ordumuzun bütün elemanlarını minnetle anıyorum. Bu uğurda can verenlere Allah’tan rahmet diliyorum.

       Rabbim bir daha böyle bir salgını insanlığa yaşatmasın.