İnsanoğlu güzel işleri açıktan ve göstere göstere yaptığı, gibi kötü işleri de saklayarak yapmaya meyillidir. Güzel işler toplumun hoşuna giden ve kişiyi yücelten davranışlardır. Kötü işler, kişinin şahsiyetini zedeler ve onu toplum karşısında istenmeyen adam olma konumuna düşürür.

 

Ancak asıl önemli olan toplum karşısındaki görüntüden önemlisi, Allah’u Talanın görmesi ve onun vereceği puan veya onun nazarındaki şahsiyettir. Allah’ın cc. Takibini bilen kişi, saklı, gizli iş asla yapamaz. Ama insanlardan saklı kötülükler işlenebilmektedir.

Yüce Mevla; “Göklerde ve yerde olanları Allah'ın bildiğini görmüyor musun? Üç kişinin gizli konuştuğu yerde dördüncüsü mutlaka O'dur. Beş kişinin gizli konuştuğu yerde altıncısı mutlaka O'dur. Bunlardan az veya çok olsunlar ve nerede bulunurlarsa bulunsunlar mutlaka O, onlarla beraberdir. Sonra kıyamet günü onlara yaptıklarını haber verecektir. Doğrusu Allah, her şeyi bilendir.” (Mücadele 7)

Bu ayet aslında Müslümanım diyen her ferde entrika, yalan, sahtekarlığa açılan tüm kapıları kapatıyor.

Neden kapatıyor?

“Çünkü Rabbin (her an) gözetlemededir.” (Fecr 14) Her konuştuğumuzu, hatta düşündüğümüzü bilen Allah’a karşı saklayacağımız hiçbir iş, fikir, amel, eylem olamaz. Bu inancımız gereği böyledir. İnanan bir mümin için böyledir. Ancak inandığını ifade edip her dalavereye gönlünü ve kapısını açan kişilerin imanlarını kendileri sorgulamalıdır.

Bugün İslam toplumunda Müslümanların güven kaybına uğramasının altındaki sorun budur. Bu güvenin kaybedilmesi, ailelerin çözülmesinden tutun da ticaret, sanatkarlık, üretim, sosyal bağ ve ilişkiler gibi her alanda çözülmeyi, güveni, ahlaki değerleri hayatımızdan kaldırdığımız bir aşamaya getirmiş ve örneklik teşkil edecek bir hayat tarzı bırakmamıştır.

Oysa inandığımız Kuran’da hiçbir şeyin, en gizli bir mekânda bile yapılsa Allah’tan cc. gizli kalamayacağını biliyoruz. Ama bunun bir gün bir sorgulayıcı tarafından karşımıza çıkartılacağını da bilmekteyiz. O Kuranımızda, “(Ey insanlar!) O gün (hesap için) huzura alınırsınız; size ait hiçbir sır gizli kalmaz. (Hakka 18).  “Şüphesiz ki ne yerde ne de gökte hiçbir şey Allah'a gizli kalmaz”. (Ali İmran 5) Bu ayetler her insanın rahatça anlayacağı tarzda açık ve nettir. Ama anlamak istemeyen için bir yaptırımı olmamaktadır.

Bugüne kadar kendini toparlayamayan insan oğluna Mevla yine bir çıkış kapısı da bırakıyor. Kişinin hatalarında arınıp, düzgün insan olmasına olanak sağlıyor. Bu anlamda şu iki ayet yüreklere su serpmektedir.

05/98. “Biliniz ki Allah'ın cezalandırması çetindir ve yine Allah'ın bağışlaması ve esirgemesi sınırsızdır.” 16/18. “Allah'ın nimetini saymaya kalksanız, onu sayamazsınız. Hakikaten Allah çok bağışlayan, pek esirgeyendir.”

Gelin her davranışımızı Allah cc.’ın gördüğünü bilerek, bir kalıba sokalım kendimizi. Hem toplumda örnek şahsiyetler oluşsun, hem de karakterimizle saygın insanlar arasına girelim. Menfaat için kırk takla atan, daldan dala hoplayan, hamur gibi her kalıba sokulmaya müsait, bukalemun tipi kişiliğini yitirmişlerden olmamak bir meziyet ve fazilettir. Allah ayağımızı kaydırmasın.

Amin...