Üç tarafı denizlerle çevrili Yalova’nın, ekonomisine katkı sağlayan sektörleri sıraladığımızda, en başta turizm, sonrasında sanayi, eğitim, tarım, meyvecilik ve çiçekçilik olarak sıralayabiliriz.
Özellikle, okulların kapanması ile yazlıkçı, günübirlikçi yerli turistin yanı sıra, Ortadoğu’dan gelen Arap turistin uğradığı kentlerin başında gelen Yalova’da, turizmde yaşanan en büyük eksikliğin, donanımlı personel ve yurtiçi ve dışı tanıtımlarında yetirince yer almamasıolduğu gerçeğini görmekteyiz.
Yanı başımızdaki İstanbul, Bursa, Kocaeli, Sakarya, Bilecik, Balıkesir gibi ulaşımın en kolay olduğu iller başta olmak üzere, yeşile, maviye, ormana, doğaya, şifalı kaplıca suyu ve denize hasret, doğu ve güneydoğu illerinde, Yalova’mızı ne kadar tanıtabiliyoruzu kendimize sormamız gerekmez mi?
Turizmde arzulanan istenilen hedeflere ulaşılması, turizm yatırımı yapan vatandaşlarımız başta olmak üzere, kentte esnaflık yapan, tüccarlık yapan, minibüsçülük, otobüsçülük ve pansiyonculuk yapan kesimin kalkınması evine ekmek götürmesi anlamına gelir.
Yalova’da medya mensubu bir gazeteci olarak, Yalova’nın tanıtılmasında önemli bir görevi gönüllük içinde yapma gayreti içindeyken, turizmden gelir elde eden vatandaşlarımızın, yerli, yabancı, günübirlikçi turiste daha saygılı, güler yüzlü, tanıtımlarda istekli ve gönüllü olmalarını görmek kadar doğal bir talebimiz olamaz.
Yalova, marka değerleriyle anılmalı
Yalova, marka değerleri ile anılan bir kent olmalı. Bu değerleri sıralayacak olursak, en başta Yürüyen Köşk ve Yalova Termal Kaplıca Tesislerinin altın madalyalı kaplıca suyu akla gelmektedir. Bunların yanı sıra, Hersek Lagünü, Körfez Geçiş Köprüsü, Teşvikiye Mavi Bayraklı Plajı, Çifte Şelalesi, Erikli Yaylası, Armutlu Kaplıcaları, Kara Kilisesi, HersekzadeAhmet Paşa Camii vb. sıralayabiliriz.
Kendi bindiği dalı kesmek...
Geçtiğimiz günlerde, T.C. Sağlık Bakanlığı Yalova Termal Kaplıca İşletme İdaresi Tesisleri’nde misafir ettiğim Kanal Avrupa TV programcısı Ayrın Kavak ve üç kişilik ekibiyle, gece saat 12;00’ye kadar süren sohbetimiz oldu.
Gecenin bir yarısında, o sessizliği adeta provoke edercesine, kapısında Türkiye Cumhuriyeti tabelası bulunan, Sağlık Bakanlığı Kaplıca İşletmesi İdaresi İşletmesinin, girişinde güvenlik olmasına rağmen elini kolunu sallayarak giren, tesis içinde tur atan ATM’ler ile motosikletlerin çıkardığı gürültüyle neye uğradığımızı şaşırdık. Almanya’dan gelen meslektaşlarım, bu durum karşısında adeta şoke oldular.
Sağlık Bakanlığı bünyesinde bulunan, Yalova’nın ve Türkiye’nin gözbebeği bir tesiste, böyle bir yanlış hareket ile ne yapılmak isteniyor anlamış değilim.
Bu hadise, misafirlerim üç gün boyunca konakladıkları, T.C. Sağlık Bakanlığı Termal Kaplıca Tesisleri İşletmesi içinde her gece yaşandı.
Yalova’da ki medya kuruluşları, turizm il müdürlüğü, il, ilçe belde belediye başkanlarımız, meslek odalarımızın başkanları, sivil toplum örgütlerinin yöneticileri, turizm konusunda büyük çaba, emek sarf ederlerken, Termal ilçesinde ATM kiralama işiyle meşgul kişiler, Yalova Termal ilçesine gelen, para kazandıkları turisti cezalandırır gibi bir eylemde bulunarak, adeta bindikleri dalı kestiklerine üzülerek tanık oldum.
Böylesine bir düşünce, böylesine bir mantık dünyanın neresinde olur..?
Ey ATM kiralayarak evine ekmek götürün yatırımcı, sen T.C. Termal Kaplıca Tesisleri’nde konaklayan yerli ve yabancı turisti gece yarısı rahatsız etmeye hakkın var mı?
Termal gibi küçük bir ilçenin, belediye başkanı, kaymamı, ilçe emniyet amiri, jandarma komutanı sizler, o mevkii ve makamlarda otururken, devletin resmi bir kurumunun dinlenme tesisinde, ‘SKANDAL’ sayılacak bir olay yaşanırken, neden sesiz kalıp, yaptırım uygulayamıyorsunuz..?
Kentin en büyük mülki amiri Vali Sn. Tuğba Yılmaz’a, bu konuyu bire bir iletmemize rağmen, hala bir tedbir alınmıyorsa, ‘BU MU DEVLET İDARECİLİĞİ’ demekten başka bir şey söylemek gelmiyor içimden...
Ancak, Yalova’nın turizmine, böylesine zarar verenlere, ‘YAZIKLAR OLSUN’ diyebiliyorum sadece...