İnsan yaşamında suyun yeri ve önemi tartışılmaz. Yerel yönetimlerin de hizmet ve yatırım alanında su ilk sıralarda yer alır. Günümüzde savaşlar enerji kaynakları ve yeraltı zenginliklerine odaklanmışken gelecekte bunun “ Su” üzerine olacağını tahmin etmek zor değil.Yaşamın kaynağı olan su o kadar sorumsuzca ve geriye dönülemeyecek şekilde ziyan ediliyor ki katlanarak bu zarar büyüyecektir. Çünkü küresel ısınma ve erozyon, doğaya verilen zarar zaman içinde telafi edilemeyecek sonuçları doğuracaktır. Bu gün maliyet unsuru olarak görülüp vahşi şekilde tahrip edilen doğa bizi yolda bırakacak, doğada bozulan denge ile bitki-hayvan türleri azalacak…Düşününüz küçük gördüğümüz bir bitki yada hayvan türü doğa döngüsü içinde yer almadığı zaman bu direkt olarak döngüyü etkileyecek ve tüm çarkı olumsuzluğa götürecektir.İster denizde, ister karada bu besin döngüsündeki kopma türlerin yok oluş nedeni olacaktır.
Su hayat kaynağıdır. Mevsimsel olarak yağışlı günleri geçiriyor olsak da susuzluk riski her zaman söz konusu olabilir. Yağmurların yaz sonunda geç yağmaya başlaması, kurak bir kış olması halinde susuzluk bir numaralı gündem maddesi olacaktır. Herkesin gerek tüketici, gerek koruyucu kimliğimizle sade vatandaşından en yetkilisine kadar su üzerine yapılan ve yapılacak çok şey olduğunu vurgulamak istiyorum.
Daha fazla yeşil, orman ve bitki örtüsüne sahip Yalova olma yolunda çalışmalara tüm yerel yönetimlerce devam edilmelidir. Su kaynakları vebaraj havzasınınkorunması kadar suyun etkin ve verimli kullanımı da önemli. Yeni turizm alanları kazandırma çalışmaları ile su havzasına etkilerinin önümüzdeki yılların değişmez konusu olacağını söyleyebiliriz. Mevcut yerleşim alanlarının tüm atık suları, yağmur sularının toparlanması, dere yataklarının korunması, her türlü kirliliğe neden olacak unsurların bertaraf edilmesi konuları önemli.Kesinlikle bu konu zamana yayılarak ötelenmemeli. Bu lüksümüzün olmadığının yetkili ve etkililerce göz önüne alınması gerekliliğini yineliyorum.
Ana başlıklarıyla; Suyun kalitesi,kullanma ve içme suyu ayırımı,kullanma suyunun rantabl kullanımı, köylerimizdeki içme sularının klorlanması , suyun adil dağılımı, suyun geri dönüşümü,su yönetimi,geleceği yönetmenin suyu yönetmeden geçtiği, sulama göletleri, su bütçesi, su kaynaklarının korunması, risk yönetimi ve su taşkınları, iklim değişikliği, sel, su envanteri, şehir planlamasında suyun yeri, kayıp ve kaçaklar, evsel atıklar hep birer gündem başlığı olabilir. Su üzerine yapılan ve yapılmayan herşey günümüze ve gelecek nesillere kadar sirayet edecek çünkü su konusunda problemin çözümü on yılları alıyor.Ama güncel olarak yapılması gerekenlerden de ödün verilmemesi gerekiyor. En küçük bir kirlilik nedeni üzerinde durulmaz ve gereken yapılmazsa bu problemi gidermek için yapılacak harcama ve işler belki de yüz kat maliyete neden olacaktır.Kim olursa olsun kirliliğe neden olanlara gereken yaptırımın uygulanacağı ,uygulandığının kamuoyuna her zaman sunulması gerekiyor.
Su rezervlerinin var olup olmaması kadar önemli olan olan bu kaynakların korunması konusunda toplumsal hassasiyetlerin geliştirilmesi için toplumsal somut öneriler geliştirilmelidir. Her türlü sıvı, atık yağların doğaya ne denli zarar verdiğinin üzerinde yerel yönetimler hassasiyetle durmalıdırlar.Yasal düzenleme yapılmış olmasına rağmen maalesef bu konu biraz öteleniyor. Suyun korunmasında da yediden yetmişe herkesin sorumluluğu olduğunun toplumumuza yerleştirilmesi ciddi öneme sahip. Kimse israf etme lüksüne sahip değil suyu. Bakanlıklar artık “Bileşik Kaplar” yaklaşımıyla konuya bakmaktadırlar. Tüm körfez ve ilimizin nüfus artışı düşünüldüğünde küresel ısınma katsayısındaki artışın bireysel su kullanım seviyemizin düşürülmesi gerçeğini ötelemiyor. Israf düzeyindeki kullanımımız yine bizlere olumsuzluklarını yansıtacaktır.
Su zengini olmadığımız, hele hele bu denli tehdit altında olan su kaynaklarımızı korumada her bir hemşehrimize ne denli görev düştüğünü yineliyorum. Tüm yerel yönetimlere daha hassas ve kararlılıkla kirliliğe neden olan unsurlar üzerine gitmeleri konusunda toplumsal hassasiyet geliştirilmesi açısından her birimizin yapacağı bir şeyler olduğu, evlerimizdeki bireysel önlemler ile su kullanımımızı ciddi ölçüde düşürebileceğimiz düşüncesiyle saygılarımı sunuyorum.